Ateşkes masada, işgal sahada: İsrail Batı Şeria'da 19 yeni yerleşimle yeni dönemin sinyalini verdi
İsrail güvenlik kabinesinin Batı Şeria'da 19 yeni yerleşim biriminin kurulmasına onay vermesi, Gazze'de kırılgan ve askıda duran ateşkes sürecine rağmen Tel Aviv yönetiminin işgal politikasında hiçbir geri adım atmadığını bir kez daha ortaya koydu. Habertürk TV Güvenlik Politikaları Koordinatörü Çetiner Çetin'in haberi...
Maliye Bakanı Bezalel Smotrich ile Savunma Bakanı Israel Katz’ın ortak önerisiyle alındı. Böylece son üç yıl içinde "resmileştirilen" yerleşim sayısı 69’a yükseldi. İsrail basınında, bu adım “savaş sürerken sahada harita çizme hamlesi” olarak tanımlandı.
İsrail medyasında yer alan eleştirel yorumlarda, hükümetin Gazze’de 70 binden fazla sivilin hayatını kaybettiği yıkıcı sürecin ardından dahi politik tutumunu değiştirmediği vurgulandı. Bazı köşe yazarları, Batı Şeria’daki bu genişlemenin yalnızca ideolojik değil, aynı zamanda geri dönülmez fiili durumlar yaratmaya yönelik bilinçli bir strateji olduğuna dikkat çekti. “Ateşkes konuşulurken yerleşim inşa etmek, müzakereyi anlamsızlaştırır” yorumları İsrail iç kamuoyunda da yankı buldu.
Smotrich’in “Filistin devleti kurulmasını engelleme” açıklaması ise İsrail medyasında dahi sert eleştiriler aldı. Yorumlarda, bu söylemin uluslararası hukuku açıkça reddettiği ve Batı Şeria’yı kalıcı biçimde ilhak etmeye dönük niyetin itirafı olduğu belirtildi. Ganei Akiva ve Kedumim’in yeniden yerleşim haritasına alınması, özellikle İsrailli hukukçular tarafından “işgalin idari değil, ideolojik bir projeye dönüştüğünün kanıtı” olarak değerlendirildi.
Arap medyasında çıkan haber ve analizlerde ise karar çok daha sert bir dille ele alındı. Bölgedeki yayın organları, İsrail’in Gazze’de ateşkes görüşmelerini sürdürürken Batı Şeria’da yerleşim hamlelerini hızlandırmasını, “iki cepheli işgal stratejisi” olarak tanımladı. Yorumlarda, Tel Aviv’in askeri baskıyı Gazze’de, demografik ve coğrafi baskıyı ise Batı Şeria’da sürdürerek Filistinlilere nefes alacak alan bırakmadığı ifade edildi.
Hem İsrail hem Arap basınında ortaklaşan değerlendirme ise dikkat çekici: Bu karar, yalnızca yeni yerleşimlerin inşası değil, Gazze sonrası döneme dair İsrail’in niyet beyanı olarak okunuyor. Ateşkes askıda tutulurken sahada işgalin derinleştirilmesi, Tel Aviv yönetiminin barıştan ziyade kalıcı kontrol ve genişleme hedeflediğini gösteriyor. Batı Şeria’daki bu adım, bölgede yeni bir siyasi ve güvenlik krizinin kapısını aralayan tehlikeli bir eşik olarak görülüyor.