Kazandırmak, kaybettirmek ve Yeniden Refah

Yerel seçim sürecinin en ilginç başlıklarından birisi, Yeniden Refah Partisi’nin tavrı ve Cumhur İttifakı içinde yer alıp almayacağı tartışması oldu.

Hatırlayalım. 2023 Mayıs seçimlerine giderken, YRP önce ittifak dışında kalacağını açıkladı.Daha sonra Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Fatih Erbakan arasındaki görüşmenin sonucunda Cumhur İttifakı’na katıldı. Cumhurbaşkanlığında Erdoğan’ı desteklerken, ittifak çatısı altında kendi adaylarıyla seçime girdi. O günlerde bu partiye demediğini bırakmayan çevrelerin, şimdilerde övgüyle söz ettiği gibi, hem yüzde 7’lik baraja takılmaktan kurtuldu. Hem de CHP listelerinden meclise girerek seçmen terazisine çıkma cesareti gösteremeyen partilerden ayrı bir siyasi itibar elde etti.

Yerel seçimlere doğru ilerlerken hakim kanaat yine benzeri bir sürecin yaşanacağı yönündeydi. Bu defa YRP’nin bazı il ya da ilçe belediyelerinde adaylarının desteklenmesi karşılığında Cumhur İttifakı’na destek vermesi gündemdeydi. Nitekim AK Parti ve YRP arasında müzakereler başladı. İlk izlenimler görüşmelerin sıcak bir ortamda geçtiği yönünde aktarılsa da, arka planda durum hayli farklı gelişmeye başladı. Şöyle özetlenebilir. Fatih Erbakan’ın partisi, bazı büyükşehir ve illerde, ayrıca çok sayıda ilçede kendi adaylarının desteklenmesini istiyordu. Buna mukabil AK Parti bu ittifakın daha çok belediye meclisi üyelikleri üzerinden sağlanmasını öneriyordu.

Bu talep ve cevapları öğrendiğim andan itibaren şu kanaati edindim. Bu müzakereden sonuç çıkması imkansız görünüyordu. Ancak şu teze de katıldım. Her durumda en azından İstanbul’da YRP’nin desteğinin alınması yönünde bir ihtimal olabilirdi. Taraflar herhangi bir uzlaşma sağlayamadan görüşmelere son verdi. YRP İstanbul’da da kendi adayını çıkardı. Siyasi zeminin dışında, iki partiyi de yakından tanıyan kimi kanaat önderlerinin bu yöndeki çabası da şu ana kadar sonuç vermedi.

İşin ilginç tarafı şuydu. Daha iki parti arasındaki müzakere süreci bitmemişken, YRP pek çok ilde AK Parti’de aday olamayan isimleri kendisinden aday gösterdi. Şanlıurfa örneğinde olduğu üzere bu isimler, daha birkaç dakika öncesine kadar AK Parti’de aktif görev ya da konumlardaydı.

TECRÜBENİN İSYANI

Yeniden Refah tarafındaki bu tutuma ilk tepki, partinin genel sekreteri olarak görev yapan tecrübeli bir siyasetçiden, Suat Pamukçu’dan geldi. Pamukçu’nun istifa metni hayli sertti: “Kurucusu olduğum partimizin, son genel seçimlerden sonra kuruluş inancı ve felsefesinden uzaklaştığını müşahede etmekteyim. Bugüne kadar aklıselimin avdet edeceğini ümitle bekledim. Mahalli seçimlerle ilgili aday tespitlerinde de partimizin temel görüşü yerine oy hesabı yapıldığını ve inancımızla uyumlu olmayan adayların gösterildiğini görmek, beklentimizin boşuna olduğunu göstermiştir.” YRP tarafı, Milli Görüş hareketinde uzun yıllar siyaset yapan Suat Pamukçu’yu milletvekilliğinden de istifa etme çağrısında bulundu.

YRP, sürecin devamında da kendisine AK Parti listelerinde yer bulamayan isimleri aday göstermeye devam etti.Belli bir dönem AK Parti’den bu gelişmelere karşı tepki gelmedi. Daha çok partiye yakın kamuoyunun eleştirileri oldu. Ancak seçim sahasındaki bazı gelişmeler işlerin seyrini daha da değiştirdi.

YRP, sahada iki stratejiyle hareket ediyordu. İlki AK Parti’ye belli illerde kaybettirmek ya da oylarının düşmesini sağlamak. İkincisi, seçmene “Biz hala Cumhur İttifakı'nın içindeyiz” mesajı vererek kafaları karıştırmak. İstanbul adayı ve merhum Erbakan’ın damadı Mehmet Altınöz’ün CHP seçmeniyle verdiği “Birlikte kazanacağız” mesajı da bu tabloya eklenebilir.

Çok geçmeden AK Parti’den en üst düzeyde ve net bir şekilde ittifakın artık bittiği açıklaması geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan Malatya’da şunları söyledi: "Hem bize kaybettirmek için çalışıp hem de bizim gölgemizde yürümek isteyenlere müsaade etmeyiz. Sadece yalan yanlış konuşacak, siyaseti domine etmeye çalışacaksınız... Bunun adı siyasi şantajcılıktır." Bu sözlerin adresi gayet netti.

Genel Başkanvekili Efkan Ala’nın beyanları da aynı yönde ve çerçeveyi netleştiren mahiyetteydi “Yeniden Refah Partisinin girdiği yerlerde seçimlere kendisinin kazanma ihtimali yok ama kendisi orada seçime girdiği için CHP'nin kazanma ihtimalini artırıyor. Aslında verilen oy o partiye de verilmiş olmuyor, doğrudan CHP'nin, muhalefet partisinin belediyeyi kazanmasına yardımcı olmuş oluyor."

ERBAKAN’A YAKIN İSİMDEN TEPKİ

28 Şubat dönemindeki hemen her fotoğraf karesinde Necmettin Erbakan’ın hemen yanında sessiz bir isim yer alırdı. Sadece yakın koruması olarak değil, her anında yanında bulunan Abdurrahman Akyüz.

YRP’de MKYK üyesi olan Akyüz önceki gün olup bitene itiraz ederek şu açıklamayı yaptı: “Bir siyasetçi olarak İstanbul'da Cumhur İttifakı adayının kazanmasından yanayım ve onun desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Bir CHP belediyeciliği var. Son beş yılda İstanbul'da herhangi bir hizmet göremedik. Milli Görüş belediyeciliği artık İstanbul'da unutuldu. Bunun yeniden canlanması açısından kazanacak aday olarak Murat Kurum'un kazanmasının hayırlı olacağını, şartsız olarak bizim de destek vermemiz gerektiğini düşünüyorum.”

Akyüz, “Genel Başkanımız Sayın Fatih Erbakan son dakikada böyle bir karar açıklarsa şaşırmam.” diyerek bu yöndeki umudunu koruduğunu da ortaya koydu. Bu arada partisi kendisini disipline sevk etti.

KURUM’DAN ERBAKAN VURGUSU

Seçimlere sadece 8 gün kaldı. Elbette bütün gözler öncelikle İstanbul’daki yarışta. Önceki gün Cumhur İttifakı adayı Murat Kurum’dan da Yeniden Refah konusunda bazı değerlendirmeler geldi:

“Ben Yeniden Refah Partili seçmenimizin 31 Mart'ta oyları böleceğini düşünmüyorum. Çünkü sandığa gittiğinde bugüne kadar yaşamış olduğu ki rahmetli Erbakan Hocamızın hayaliydi İstanbul, bu hayali gerçekleştirmek ve yine onun hayalleri peşinden koşan bir iradeyi desteklemek Yeniden Refah Partili seçmenimizin isteyeceği bir iştir."

Murat Kurum’un açıklamaları hayli yapıcı ve ağırlıklı olarak parti tabanına yönelik.

Şu tespitimi aktararak tamamlayayım. YRP seçimlerde, özellikle Anadolu’daki bazı şehirlerde oyunu hayli artırabilecek bir görüntü veriyor. Aynı durum İstanbul için geçerli olur mu, seçmen sandığa gittiğinde nasıl bir tavır gösterir, hepimiz merakla bekliyoruz. Belli ki YRP içinde de bu tartışma hayli canlı.