Değer miydi?

Dilangiller sonrası şimdi de, Candangiller cezaevinde.

-Ne için; para para para...

-Ne kadar para; çok fazla para, daha fazla, daha fazla.

-Kime güvendiler; birilerine güvendiler ama her zaman güvendiğin dağlara öyle bir kar yağar ki, kendini bir anda uçurumun dibinde bulursun.

-Kimin parası; belli değil!!!

-Olan kime oldu; gözlerini para hırsı bürümüş kariyerlerini, ailelerini, hayatlarını hiçe sayanlara.

-Ve ne oldu; hayatları karardı.

Yazık!!! Onları kayıtsız şartsız takip eden bir kitle de vardı. Her şeylerini örnek alan, takip eden, peşlerinden giden. Onlar gibi olmak isteyen. Fakat yok yapmayın. Bu tipleri örnek almayın. İnfulencer diye bir meslek yok, artık bunu kabul edin. Ve "Bana bir şey olmaz. Bilmem kim var arkamda?"da da demeyin. Tozlu raflar, "Bana bir şey olmaz, arkam güçlü kuvvetli" diyen insanlarla dolu...

Siz siz olun para için hayatınızı kirletmeyin.

Özellikle bu iki kız kardeş tüm gençlere "Ben infulencer olacağım. Bak nasıl ünlü olup, para kazanıyorlar" diyenlere örnek olsun. Çünkü Bahar ve Nihal Candan kardeşler hukuk fakültesi öğrencisi pırıl pırıl iki genç kızdı. Fakat ikisinin de gözünü bu renkli hayat kamaştırdı. Oysa ki, güzel bir kariyer yaptıklarında zaten yeteri kadar parayı da kazanır, çok da mutlu olabilirlerdi. Fakat onlar takipçi arttırmak arzusu, lüks yaşam, şöhretin kirli gömleğini giyen kendilerini korkunç bir sona hazırladı.

***

Renkli dünyada yapılan saçmalıklar

Bu dünya öyle bir dünyadır ki, yanlış işlere girdiğin zaman insanının cebini şişirdiği gibi egosunu da şişirir. Mesela Bahar Candan, bir dönem sosyal medyada öyle paylaşımlar yaptı ki, zaman zaman "Pes" dedirtti.

Bir keresinde 5 bin TL maaş vereceğini söyleyerek arkadaş aradı.

Bir yemeğine 4 bin TL ödediğini söyleyerek şatafatlı paylaşımlar yaptı.

6 Şubat deprem günü, tüm Türkiye yasa boğulduğu sırada "Ben ve ayıcığım deprem için çok üzgünüz" diye berbat bir fotoğraf koydu.

Saymakla bitmez Bahar ve Nihal Candan, "Bize bir şey olmaz. Ne saçmalık yaparsak yapalım arkamız kuvvetli" diye diye sonlarını hazırladılar.

O yüzdendir ki, bu iki kardeş ve diğerleri herkese örnek olmalı... Ve diğerleri de varsa bir bir ortaya çıkmalı...

***

Farah bize bir şey anlatmaya çalışıyorsan; göz kırp

Farah Zeynep Abdullah ve tuhaf kostümleri yaz yaz bitmez. "Bergen" filminin galasına katıldığı kötü kıyafet ve saçı sonrası şimdi de, "Bihter"in galasına facia bir kıyafet ile katıldı. Üstelik "Bihter" filminin galasına.

Üstelik diyorum çünkü, Beren Saat'li "Bihter" karakteri ortada. Kadının dizide giydiği kıyafetleri hala dillerde. Ve dizi yıllar sonra yayınlanıyor hala reyting rekorları kırıyor. Ve sen böyle bir film üstüne böyle saçma bir kıyafet ile meydan oku. Üstelik bu kıyafet 124 bin TL falanmış. Yazık o paraya neyse inşallah cebinden falan ödememiştir diyeceğim ama hani bence, Farah bize bir şey anlatmaya çalışıyor.

Bak Farahcığım; eğer öyleyse göz kırp biz anlarız. Yoksa zorlama yani... Olmaz bu kıyafetlerden bir cacık!!!! En fazla yaptığın projelerin önüne geçer bu saçma kıyafetler benden söylemesi. Bak günlerdir senin kıyafetin konuşuluyor.

***

Zamansız giden insanlar

Ben Metin Uca'yı ilk ekranlarda tanıyıp sevdim. Sabahları program yaptığı sırada hızlı ve akıcı konuşmasına takılır, zeka pırıltısı ile hayran bıraktırır. Sonra da tanıştık. Çok sevdim.

Gerçekten keyifli ve hoş sohbet iyi bir arkadaştı..

Bir şey istediğinde sanki asla itiraz etmeyecek kadar yakın davranır ve herkesin yardımına koşacak kadar ilgili davranırdı.

Güle insandı Metin Uca...

Ve hiç beklenmedik bir anda da aramızdan ayrıldı. Bazı insanların aramızdan ayrılması gerçekten aşırı zamansız oluyor. O da aramızdan öyle zamansız gitti ki, içimiz acıdı.

Ne tuhaf bir sene... Öyle insanlar göçüp gidiyor ki!!!

Ve bizler hiçbir şey yapamıyoruz. Güle güle güzel insan. Huzur içinde uyu...