Dün memleketin her köşesinde olmak istedim

Allah'ım nasıl bir gün geçirdik biz öyle, hala etkisindeyim. Dün sabah başladı heyecan. Gün boyu tüyler diken diken, gözlerde yaş... Bütün ülke kenetlenmiş Cumhuriyet'in 100. yılını kutluyor. Öyle coşkulu, öyle güzel, öyle duyguluydu ki, hala etkisindeyim. Sanırım uzun bir zaman da çıkamayacağım etkisinden. İnanılmaz bir duygu.

İstanbul Boğazı ışıl Işıl, "Atam"ızın at üzerinde elinde bayrak görüntüsü boğazı süslüyor, Kenan Doğulu İzmir'de yüzlerce insan seli, Edis Maltepe'de tüyleri diken diken eden halay şov sergiliyor, Fenerbahçe beş gol atıyor.. Eminönü'nde, Antalya'da... İzmir'de... Eskişehir'de... Bağdat Caddesi'nde ve daha birçok yerde binler ellerinde bayraklarla.. Isparta'da 1923 öğrenci zeybek oynuyor. Ve ve tabii Anıtkabir'de, ah keşke bir yanım orada kalsaydı hiç ayrılmasaydı.... O küçük çocuğun kendiliğinden tüm kalabalığa andımızı okuttuğu an da orada olmak için neler vermezdim.. Ah ki ne ah...

Ya Habertürk ekranı.. Gün boyu o kadar güzeldi ki... Tüm haberciler ve program sunucuları çok şık, çok zarifti... Hepsine bayıldım... Kırmızı elbiseli hanımlar, papyonlu beyler. Akşam ise Oylum Talu, Mehmet Akif Ersoy, Pelin Batu, Prof. Emrah Safa Gürkan adeta Cumhuriyet Balosu'nda gibi çıktı ekran karşısına. Bravo ve oh be içim açıldı... Ne çok özlemişim bu zarifliği. Kavgasız, gürültüsüz, patırtısız, tartışmasız.

Yer gör kırmızı-beyaz...

İnanın sabaha kadar uyuyamadım, içim içime sığmadı... Atam bize yaşattığın bu güzel mutluluk için minnet doluyuz. 100 yıl bu sevda katlanarak büyüdü ve bundan sonra da daha da katlanacak. Emanetin bizde emin ellerde.. Dün bunu çok iyi gördük, yaşadık, kenetlendik.

İyi ki Cumhuriyet, çok yaşa Cumhuriyet...

***

Edis hadi Eurovision bu sene seninle başlasın

Maalesef uzun süredir katılmıyoruz Eurovision'a... Artık çok da gerekli değil, ama Edis Maltepe'de öyle bir şov yapmış ki, ister istemez ben de bu düşünceye bir anda kapılı verdim sosyal medya ahalisi gibi.

Yüreğimizi kıpırdattı, tüylerimizi diken diken yaptı. Yerimizden kaldırdı Edis.

Edis'i ilk müzik dünyasına giriş yaptığı günden bu yana takip ediyorum. Gerek konserlerinde, gerek birçok organizasyonunda da bir araya geldik. İstanbul dışı, yurt dışı seyahatlerimiz oldu. Ve şunu çok net söyleyebilirim ki, her konserinde, her şarkısında, her yaptığı çalışmada, her klibinde üstüne koya koya gidiyor. Öyle ki, bir kere bile geriye düşmedi... Zamanında, "Kal Edis sen en iyisi yaparsın" diye yazdığımda kulağına küpe yapıp yola öyle bir çıktı ki, benim gibi kendisine inananları da pişman etmedi.

Gülşen ile yaptığı düetler, çektiği klipler ortada. Dün de Sıla ile çıktı sahneye "Gönlüm hep seni arıyor, neredesin sen" şarkısını söyleyerek...

Edis kendinden emin ve güvenli. Bravo Edis... Ve devam sakın bu yoldan dönme.. Hep ileriye, daima ileriye... Biz de seni büyük bir gururla alkışlamaya devam edelim.

***

Gün boyu Parla

Ne yalan söyleyeyim yapılan her marşı alkışlıyorum. Bazıları gibi, "Olmamış", "Kötü olmuş" gibi cümleler kurmadım kurmaktan yana da değilim. Bu sene Cumhuriyet için yapılan her şeyi alkışlıyorum ve alkışlanılmasından yanayım. İnsanlar bir şeyler yapıyor onları lütfen alkışlayın. İlla ki, bazen eleştirmek için eleştirmek yersiz. Hele ki, böyle anlamlı ve özel bir gün de...

Ve Tarkan, Kenan Doğulu, Erol Evgin, Norm Ender gibi birçok ünlü marş yaptı. Hepsi güzel hepsi bence yerini buldu. Ancak ne yalan söyleyeyim benim dilime çıktığı günden bu yana Norm Ender'in "Parla"sı dolandı. Ki zaten her köşede de "Parla" çalıyor.

Birçok kişinin dikkatini çekmeyen rapçi Norm Ender bir değil on değil elli adım falan öne geçti yaptığı marş ile.

Bu sene dillerden düşmez Parla... Norm Ender, öyle bir çıtayı yükselti ki, adeta kendini de parlatmış oldu.

Her zaman yazıyorum, çiziyorum. Bir şarkı yaparsınız, bir reklam çekersiniz, bir film çekersiniz hayatınız değişir. Bir anda olan olur. Şöhret ve ün bir anlık harekettir. Bir anlık güzel bir çalışmadır..

Norm Ender'de güzel düşünülmüş bir iş ile ciddi ciddi kademe atladı diyebilirim.