Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Esin Övet Fazıl Say'a yapılan büyük terbiyesizlik
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Fazıl Say'ın 23-26 Ekim tarihleri arasında İsviçre'nin 4 kentinde yapılacak programları iptal edildi. Sebebi; "İsrail-Filistin gerilimi konusunda sosyal medya hesabında fikirlerini yansıttığı için.

        Bu nasıl fikir özgürlüğü? Bu nasıl özgür hayat?

        Demek yıllardır "Özgür irade", "Demokrasi" tadında açıklamalar yalanmış. İşlerine gelmeyince yasakları her ülke getirebiliyormuş.

        "Avrupa şöyle özgür, şöyle serbest, güvenli" diyenleri hiçbir zaman anlamamıştım. Bu yaşanan olayla da bunu açık bir şekilde göstermiş oldular...

        ***

        Emekçi kadınlar

        Ayvalık denince önce akla Cunda ardından tabii ki zeytin ve muhteşem zeytin ağaçları gelir. Ve tabii ki Boyner Ailesi ve Hülya Avşar da olmazsa olmazıdır. Her sene Ayvalık'taki evinde tatillerini geçiren Avşar Kızı artık esnafın da tanıdığı bir yüz. Fakat tüm bunlar sanırım artık geride kaldı çünkü Ayvalık denince çok uzun yıllardır ilk akla Zeytin Hasat Günleri geliyor.

        Sizi bilmem ama ben aşırı ağaç sever; özellikle de zeytin ağacı sempatisi olan biriyim. Güzel ağaç gördüm mü uzun uzun izler bakmaya doyamam. Zeytin ağaçlarını da ayrı bir yere koyduğum için Zeytin Hasat daveti aldığımda bir gün bile olsa koşa koşa giderim. Ki Ayvalık, Kaz Dağları gibi bir bölgeye gitmek için insanın zaman yaratası geliyor. Hava güzel, doğa güzel, yemek güzel, zeytinyağları güzel. İnsanı güzel. Daha ne olsun.

        Bu sefer de öyle yaptım ve kendimi o muhteşem zeytin ağaçlarının arasında attım. Lezzet, Atlas Dergisi ve bir zeytinyağı markasının ortak daveti üzerine Zeytin Hasadı için emekçi kadınlarımız ile birlikte bir gün zeytin topladım. Sabah 07:00’de başlayıp 15:00’te paydos eden emekçi kadınlarımız ile zaman geçirdim. İlk hasat günlerine gittiğimde ağaçlara vurarak ve dalları kırarak zeytinleri topluyorlardı. Bu beni aşırı üzüyordu fakat yeni teknoloji zeytin toplama makinaları ile her şey hem daha güvenli, hem daha sağlıklı ve hem daha iyi geldi bana. En azından o güzelim dallar kırılmıyor. Dalların kırılması ile birlikte bir ağaç darbe alıyordu. Böylesi daha güvenli olmuş. İçim rahat bir şekilde ben de emekçi kadınlarımız ile birlikte zeytinleri toplamaya o gün yardım ettim ve bir avuç zeytin ile evime döndüm. Bir avuç zeytin ile dönmemin sebebi, o an dalından kopardığınız bir zeytini elinize, yüzünüze, vücudunuza sıktığınız zaman yumuşacık oluyor. Yıllar önce öğrendiğim bu ritüeli dalından kopardığım bir zeytin olursa yapıyorum. Aklınızda olsun cildinizde taptaze bir yumuşaklık hissedeceksiniz.

        Tabii zeytin toplama gibi bir tecrübe daha önce yaşamadıysanız ve deneyimlemediyseniz bunu da mutlaka yapın derim.

        ***

        Kazdağları'nda Asyalı şef

        Malumunuz memleketimizin her köşesinde, her şehrinde gastronomi alanında büyük çalışmalar yapılıyor. Yedi yıl önce düzenlenmeye başlayan Food And Travel Gastroweekend de bu hafta Kazdağları'ndaydı.. Konuk şefler eşliğinde özel bir gastronomi turu yaptık. Özel yemekleri tattık. Şef Yücel Bükücü ve ekibinin hazırladığı yemekten bir gün sonra da gastronomi dünyasının en prestijli restoran listesi olarak bilinen 50 Best Restaurants'ın Asya'da bir numarası olan LeDu'nun sahibi ve şefi Thidid Tassanakajohn'ın lezzetlerini denedik. Memleketimize gelen Bangkoklu Thidid doğanın içinde Kazdağları'nın eteklerinde farklı bir masa hazırladı. Şimdi bu gurmelik işi kolay değil. Bazıları da bu işin erbabı olmadan "Ben gurmeyim" diye ortalarda dolanıyor. Ben onlardan değilim. Ve her ağız tadının farklı olduğuna inanırım. Benim beğendiğimi bir başkası beğenmez, sevdiğimi bir başkası sevmeyebilir...

        O yüzden bu yemeği mutlaka yiyin, bunu mutlaka deneyimleyin pek demem. Ancak tavsiye edebilirim. Gidersiniz gitmezsiniz. Yersiniz yemezsiniz bilmem. Ama Kazdağları'nda, Ayvalık, Cunda yani kısacası Ege bölgesinde iyi zeytinyağı, iyi ürün olduğu için güzel yemekler çıkıyor. Bunu bilir bunu söylerim...

        Şimdiden afiyet olsun...

        ***

        Mutfağım emekçi kadınlara emanet

        İyi ürün, iyi yemek, diyoruz maden esnaf lokantasına uğramadan olur mu?

        Ben de bir çoklarınız gibi tam bir esnaf lokantası aşığıyım. Memlekette en iyi esnaf lokantası nerede var araştırır hatta hiç üşenmem Fizan da olsa da giderim. Kazdağları'na giderken de, o bölgeye hakim gazeteci arkadaşım Ebru Erke'yi arayarak, "En iyi esnaf lokanta nerede var yolumuzun üstünde. Kahvaltı etmeden yola çıkıyoruz, direk esnaf lokantasına gideceğiz" dedim. O da bizi şahane Edremit'teki dar minik sokaktaki Bahar Esnaf Lokantasına yolladı.

        Sahibi şef Ekrem Yanbolluoğlu'ymuş. Önce sahibi değil çalışan zannettim. Öyle ilgili, öyle işine hakim ki, her masayla tek tek ilgileniyor. Şef Ekrem Bey, "Kendi mutfağımın ustasıyım. Edremit zeytinyağı masamda olmazsa olmazım. Yılda 5,5 ton zeytinyağı tüketiyorum. İyi ürün kullanıyorum. Duru suya çorba yapmıyorum. Yerel ürün kullanıyorum ve hedefim on emekçi kadın. Bu mutfak onlara da emanet. Ölene kadar yeme-içme sektöründe kalacağım. Ve bu işin sırrı iyi bir zeytinyağı... Siz cafcaflı tabaklar yapın iyi bir yağ kullanmıyorsanız geçmiş olsun. Çünkü yağ yalan söylemez" dedi.

        Ve işin sırrı bu gerçekten. İyi bir zeytinyağı. Zaten Ayvalık, Edremit demek zeytin demek. İyi bir zeytinyağı demek. Bu topraklara gözümüz gibi bakmamız ve kıymetini de bilmemiz gerekir.

        Özellikle emekçi kadınlara istihdam sağlayan her kuruluşu, alkışlıyorum. Bu yüzden Şef Ekrem'e helal olsun.

        Eğer Edremit'e yolunuz düşerse uğrayın derim. Ancak 15:00 sonrası yemek kalmıyormuş bilginize...