Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Bir dönem Napolyon'un söylediği "Para Para Para" cümlesini şimdi de dolandırıcı fenomenler söylüyor.

        Dilangiller mevzusu hala çözülememişken şimdi de Talugiller mevzusu patlak verdi. "Var Böyle Tipler" isimli hesabı ile ünlenen Kıvanç Talu ve reklamcı eşi Beril Talu, ponzi sistemiyle etrafındaki birçok kişiyi ve çalışanlarını dolandırdı iddialara göre. Çift şimdi sırra kıdem bastı. 80'in üzerinde de mağdur var. Yani evet "Var böyle tipler" ve her zaman da olacak. Hiç bitmiyor ve yok olmuyorlar.. İnsanımız da her seferinde bunlara kanmaya devam ediyor.

        Önceki gün Show TV'de Murat Güloğlu ve Ebru Akel'in "Bu Sabah" programına katılan başarılı haberci arkadaşım Tuba Södekoğlu bu çifti ve sistemlerini anlattı. Çok eskiden tanırmış çifti. Hatta kendisine bile teklif etmişler. Tuba da "Benim böyle bir bütçem yok" diyerek reddetmiş. Akıllı kızmış. Ne yalan söyleyeyim kendimi düşündüm. Benim çok yakın bir arkadaşım bana böyle bir teklif etse ben de kabul etmezdim. Çünkü 1 koyup iki hafta sonra üç alma fikri bana aşırı aç gözlülük geliyor. Tamam bakın tatlı para. Çok güzel para.. İnsan kanabilir. Hatta, "Oh beee ne güzel 20 bin TL veriyorum iki hafta sonra 40 bin TL alacağım" diyebilir. Düşünün bu kadar kısa bir süre içinde paranı başka bir yatırım aracına bağlasan bu kadar kazandırmaz. O anlamda mantıklı ve güzel para tabii ama riskli. Ne demiş büyüklerimiz, "Babana bile güvenme!!!"

        ***

        Günlerdir ulaşılamıyor

        İddialar çok ciddi ve Talugillere ulaşılamıyor şimdi. Mağdurlar harekete geçmiş durumda ama ne fayda. Atı alan Üsküdar'ı geçmiş belli ki! Eğer bir güvenceleri varsa zaten uzun bir süre yakalanmazlar. Ama artık sıkışıp son noktada kaçtılarsa o başka tabii.

        Fakat benim bu çiftle ilgili anlamadığım başka bir mevzu var. Yani Talugiller, Dilangillerden farklı. Yani beş kuruş parasız, zor şartlarda yaşayan, bir türlü çıkış yolu bulamayan bazı insanlar belki çaresizlikten her şeyi yapabilir tamam ama bu adam kısa süre içinde tanındı, üne kavuştu, eşi reklamcı ciddi bir çevreleri var. Firmalar ile kontak halindeler. Ki firmalar son yıllarda, takipçi satın alındığına bakıp bakmadan, sorgulamadan takipçi sayısı yüksek çoğu insana hemen güvenip yatırım yaptı. Hatta ciddi paralar ödedi, ödemeye de devam ediyorlar. (Bunu da hiç anlamıyorum ama!!!)

        Yani bu çifte ne yetmedi acaba?

        Daha ne kadar büyük para gelsin istediler ve bu neyin çabasıydı onu çözemiyorum. Ve gerçekten nasıl yakalanacaklarını düşünmediler... Kaçarak insan nasıl hayat yaşayabilir. Kaç sene, kaç zaman. Sürekli arkana bakarak yaşamak ne korkunç bir şey olsa gerek!

        Gerçekten dolandırıcılar hakkında bu basit sıradan sorular gelir hep aklıma. Çünkü gerçekten aklım almıyor a dostlar, aklım almıyor. Daha fazla haksız kazanılan para daha fazla itibarsızlaştırma demek değil midir? Ya da bu kadar gözü karartmak, para için her şey gerçekten mubah mıdır?

        Bakın "Haksız kazanılan para" diyorum. Yanlış anlaşılmasın. Talugiller zaten iyi kazanan, tanınan, çevresi olan tipler. Yani daha ne kadar büyük para isteyip bu iğrenç durumun içine sokmak için gözleri dönmüş olabilir.

        Tabii böyle büyük vurgun yapan insanlar bir zaman sonra yakalanır yakalanmasına. Hatta öyle bir yakalanır ki, berbat durumda. Beş kuruş paraları kalmamış halde. Ama mağdurlar hiçbir zaman o paraları geri alamaz... Yani daha alanı görmedim ben... Neyse mağdurlara şimdiden geçmiş olsun o zaman...

        ***

        Artık lütfen

        -Paranızı pulunuzu çok fazla göstermeyin.

        -Hayatını çok fazla milletin gözüne gözüne sokmayın.

        -Özel uçaklarda poz vermeyi bırakın.

        -Business uçuyorsanız biniş kartının fotoğrafını paylaşmayı bırakın.

        -Saatinizi ve arabanızı göstereceksiniz diye trafikte bilmem ne hız yaparken paylaşım yapmayın.

        -Saat, takı ve çantalarınızı göstereceksiniz diye saçma sapan pozlara takınmayın.

        -Etrafa para saçıp saçma sapan görüntüler vermeyin.

        -Arabanızı sergilemeyin..

        -Evinizin her köşesini paylaşmamın.

        -Saçma hallerde "Benim param var ben zenginim" hallerini bırakın.

        ***

        Ebru ve Murat

        Son zamanlarda alıyorum kahvemi ve ekran karşısına geçiyorum. Bana bu saatlerde televizyonu açtıran iki kişi var. Ebru Akel ve Murat Güloğlu...

        Show TV'de uzun zamandır "Bu Sabah" adlı programı yapıyor ikili. Uzun zamandır da magazin haberleri yorumluyorlar. Bazı haberlerde biri iyi polis, diğeri kötü polis oluyor. Ki magazinin kuralıdır bu... Yayında farklı görüşler olması şart. Ve bunu genellikle de Murat yapıyor ki, bravo. Hiç lafını esirgemiyor çat çat konuşuyor. Arada yaptığı çıkışlar, espriler de çabası... Bir konuyu alıyor bir başka tarafa taşıyor. Arada kıkır kıkır gülüyorum da yaptığı yorumlara. Ebru da ustalıkla kavrıyor mevzuyu o da bambaşka bir yere götürüyor. Öyle hır, gür, saldır, patlat, ahlak dersi ver, bağır, çağır programı yapmıyorlar. Özlediğimiz, kaliteli bir programlar bayılıyorum ikisine de. Uzun zamandır küstüğüm sabah programlarına ışık tutmuş durumdalar. Helal!!!