Habertürk
Yerel Haber Hattı 0536 266 79 69
KONUŞMAYI BAŞLAT
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

Türkiye'de geçimini atık malzeme toplayarak sağlayanların tedirgin bekleyişi sürüyor. Belediyelerin kağıt arabalarını toplayacağı haberi kulaktan kulağa yayılırken kritik gün pazartesi olarak gösteriliyor.

Serhan Sevin/HABERTURK.COM

ssevin@haberturk.com

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın sokaklarda atık malzeme toplayarak geçimini sağlayan insanlardan malzeme alınmaması konusunda yaptırımına bu defa baş rol oyuncularından tepki geldi. Yerli toplayıcıların yanında Afgan, Pakistan ve Suriyeli atık malzeme toplayan insanların da olması yasağa farklı bir boyut kazandırdı. Özellikle Süleymaniye Küçükpazar'da bulunan atık depolarının sahipleri ve toplayıcılar durumdan oldukça rahatsız. 'Hiç iş yok. Günlerdir zaten açız' diyen Celal abi arabasını gösterek 'Benim de ekmek teknem bu. İşler iyi giderse günde 100 kilo topluyoruz. En fazla da 25-30 lira kazanıyorum. Bugün de hiç iş yok çünkü turist yok. Turist olmadı mı biz açız. Turist esnafdan alışveriş yapacak ki biz de o malların kartonlarını toplayıp yolumuza bakabilelim. Onun için terör yüzünden zaten iş yok, bir darbe de bu yasaklar yüzünden yiyoruz' dedi.

Çocuklarımı bu parayla okutuyorum

Bizim için her çöp bir umut' diyen bir başka atık toplayıcısı Mustafa Çeçen geçimlerinin ve çocuklarının okumasının bu işe bağlı olduğunu belirtti. Bunu yasağın sorumlularının yasakdan önce kendilerini yeni bir iş vermesi gerektiğini savunan Çeçen 'Şu an kimse bişey bilmiyor. Alıcısı da, satıcısı da , herkes düşünceli. Hırsızlık yapmıyoruz. Ekmeğimizi çöpten çıkartıyoruz. Bizden ne istiyorlar? Alnımızın teri ile para kazanıyoruz. Çocuklarımı bu işte kazandığım parayla okutuyorum. Çocuklarımın geleceği çöp tenekelerinde. Geri dönüşüme katkı sağlayarak hem kendimize hem ülkemize yarar sağlıyoruz. İşsizliği bitireceğiz diyorlardı ama bu gidişle daha da arttıracaklar galiba' diyerek isyanını dile getirdi.


Zaten 100 trilyon para kazanıyoruz

140 bin liralık cezanın asıl hedefinde olan alıcılardan Yusuf Önemli'ye cezayı sorduğumuzda cevabı 'Biz zaten 100 trilyon para kazanıyoruz, gelsinler 140 trilyon kessinler' oldu. Normal zamanlarda ayda 1000 ile 1500 lira arasında kazandığını belirten Önemli 'Ama kış günü bu miktarlara bile ulaşamıyoruz. Soğuktan, kardan kıştan zaten kimse çalışmıyor ki. Yağan ilk karın ardından neredeyse bir hafta çalıştık, bir hafta yattık. Millet gözlerini hep garibanlara dikmiş durumda. Bizlerin memleketin temizliğine, geçimine, sağlığına, ekonomisine, herşeyine katkısı var. Neden böyle bir karar aldılar anlamış değilim. Eğer bu yasağı getiriyorsan, bu işi yapan binlerce kişiye iş imkanı sağlamalı. Bu işin sonucu sadece işi yapanlara dokunmuyor. Bu insanların aileleri de var. Bir anda sen yüzbinlerce kişiyi aç bırakmış oluyorsun. Geçimini sağlamak zorunda kalan insan en sonunda her yola başvurabilir. Biz hırsızlık yapmıyoruz, kimseyi gasp etmiyoruz. Umarım devletimiz bunca insanı mağdur etmez' diye konuştu.


Geri dönmek istemiyoruz

Son olarak Avrupa'ya gitme umuduyla Türkiye'ye gelen Afgan mülteci Şamil Kulahan yabancı uyruklu olup bu işi yapan insanların mağduriyetinin en üst düzey olduğunu söyledi. 4 ay önce Türkiye'ye geldiğini söyleyen Şamil 'Afganistan'daki aileme para yollamakiçin DAEŞ'in zulmünden kaçarak Türkiye'ye geldim. Burada başka bir iş elimden gelmiyor. Tek geçim kaynağım kağıt toplayıcılığı. Eğer bu yasaklanırsa İstanbul'da bu işi yapan Afganlar ve Pakistan'lılar aç kalacak. Biz zaten açlıktan ve zulümden bıktığımız için buraya geldik Bizlerin asıl amacı zaten burada paza biriktirerek ailelerimizle birlikte Avrupa'ya gidebilmek'diye konuştu. Almanya'ya kaçak yollarla gidebilmenin fiyatının 1.500 dolardan başladığını belirten Şamil 'Bu parayı bu işi yaparak biriktirmemiz zaten imkansız. Bu işi de yasaklarsanız geri dönmek zorunda kalacağız. Bizi DAEŞ'e teslim etsinler daha iyi' diye konuştu.