Ünlü sanatçı Bülent Ersoy, Türkiye’deki mülteciler konusunda çok konuşulacak açıklamalar yapmıştı. Ersoy, konuyla ilgili yanlış anlaşılmamak için telefonla bağlandığı 'Söylemezsem Olmaz' programında açıklamalarda bulundu.
Diva, mülteciler hakkında “Onlara yardım ediyor musunuz?” sorusuna “Hayır” yanıtını vermişti. Cansız bedeni Bodrum sahiline vuran Aylan bebekten habersiz olduğunu belirten Ersoy “Yurt dışındaydım. Ah yavrum ah. Ben onların gelmeleri taraftarı değilim” dedi ve sözlerine şöyle devam etmişti:
“Sözlerim yanlış anlaşılırsa anlaşılsın. Bizim aç insanlarımız var, sefaletle boğuşan insanlarımız var. Bunlar tabii ki hassas konular. Benim kanım, canım, vatandaşlarım dururken zannetmiyorum ki oraya yardım edeyim. İsteyen kızsın, isteyen söylensin ama benim görüşüm bu.” demişti.
Bu sabah Beyaz Tv’deki Söylemezsem Olmaz programına telefonla bağlanan Bülent Ersoy yanlış anlaşılmak istemedi ve konuya açıklık getirdi...
Diva, “Bir riya payım yoktur. Ben sahile vuran küçük çocuğu bilmiyordum. Bana gazeteciler söyledi ve hiç bilmeden o anı o resmi görmeden “ah yavrum, vah yazık” dedim. Çocuk olmasa bile sonuçta o bir insan. Böyle bir durumda bir çocuğun hayatı sona eriyor.
İnsan olan o duruma üzülmeli zaten. Ama ben inanın ki görmedim. Starların herşeylerini paylaşmalarına karşıyım. star kapalı kalmalı. Ben reklamı sevmem gizli yardım ederim...
Önce kendi en yakınlarınızı doyuracaksınız. İhtiyacı olanların ihtiyaçlarını karşılayacaksınız” der büyük kitap Kur’anı Kerim onu söyler. İnsanlar bilirler mi ki ben herkes uyurken sabah ezanında yatırları dolaşırım ya da ihtiyaçları olanlara yardım eder evlerine giderim ama bunları söylemek bana yakışmaz." dedi.
Yeşim Salkım'dan Suriyeli aileye yardım eli uzatmıştı
Geçtiğimiz hafta Nişantaşı’nda yürüyen Yeşim Salkım, çorabı bile olmayan mülteci bebekleri görünce bir mağazaya dalıp onları giydirmişti. Bunun üzerine övgü dolu sözlerin yanı sıra çok sayıda eleştiri de alan ünlü sanatçı Instagram hesabından isyan etmişti.
Özellikle kadınların kendisi ağır sözlerle eleştirmesine çok kızan Yeşim Salkım " Bir kadının en büyük düşmanı yine bir kadındır " dedi.
İşte Yeşil Salkım'ın Instagram hesabından yayınladığı o mesajı;
Öncelikle dün gazetelerde çıkan haberlerimle alakalı teşekkürler tüm basına . Şimdi sıra geldi beni vicdansızca eleştirenlere.... Siz ne yaptınız bugüne kadar onlar için. 2 küçük çocuğu caddeye fırlarken görünce elim ayağım kesildi, panikten onları kucağıma alıp önce annelerini buldum. Yerde yatan miniği görünce daha çok şok oldum. Ayakları çıplaktı, karınları açtı.
"ANNESİ BAYRAMLIK ALIR MISIN DEYİNCE..."
Annesi bana ' bayramlık alır mısın onlara" deyince önüme gelen ilk mağazaya girdik, bakmadım markasına falan... Sizin gibi ona dikkat etmedim yani, ordaki tezgahtar kız elim ayağım titriyor diye yardımcı oldu; o seçti giysileri, zaten ben ağlıyordum sinirden; o sırada bu dünyaya ve adaletsizliğine. Onların yanlarına gittim tam o sırada farkettim muhabir arkadaşı, kızdım ona ' Çekme bunu' dedim ama o uzaktan bile çekmişti. Para verdim, kıyafet aldım, yaptığım bu. Yani her vicdan sahibi anne gibi... Şimdi ey beni yerden yere vuran kalpsiz yüreğinde vicdan mertebesi olmayan anneler! Sen nasıl annesin ya nasıl kadındın, nasıl bu kadar merhamet duygunu kaybettin ! Oysa annesin sen önce, merhamet gelişir. Hani anneler melekti ... Bak sosyal medyada, mangalda kül bırakmayın! Aman ama unutmayın, o kırdığınız o kalbi Allah çok seviyorsa.... Şimdi sözün özü; ben bir halt yedim sevabı da günahı da benim haneme, kısaca sana ne! Ha bir de 15 yıl önce bir röportajımda " Bir kadının en büyük düşmanı, yine bir kadındır" dedim beni yerden yere vurdular. Hiç bir şey değişmemiş, halen kadın kadının düşmanı. Ha unutmadan ben vicdanen rahat uyumuyorum çünkü sadece günü kurtardım onlar yine aç sefil sokaklarda sürünücek ve biz sadece bakıyoruz olacağız milletçe...
Geçtiğimiz günlerde, Bodrum'dan yasa dışı yollarla Yunanistan'a geçmek için iki saat arayla denize açılan kaçakların içinde bulunduğu iki ayrı lastik bot batarken çifte facia yaşanmıştı.
İlk botta 2'si çocuk 8, ikinci botta ise 3'ü çocuk 4 kişi olmak üzere toplam 12 kişi ölmüştü. Aylan Kurdi'nin sahile vuran cansız bedeni tüm dünyayı derinden sarsmıştı.
