Bir nefret suçu
Siyasetin hamurundaki maya, rekabettir.
Bu maya bazen, işin hilesini, hud’asını en anlı, en şanlı haliyle pisiliğin çukuruna iter.
Orada bir siyah pusu kurmuş gibi, işin ahlakındaki bütün değerlere kir bulaştırır.
Bu olay, aslında sıradan bir ayıp türüdür. Sıklıkla kendini tekrar eder. Ve her defasında, muhtemeldir ki, anlattığı gerçeğin ta kendisidir. Ama konu siyaset olunca, eylemin emeli, bütün insanlığın lanetli hayretler içinde kaldığı ayıplarla yaşanır.
Türk erkeği bir karısıyla; iki atasıyla dalga geçilmesine tahammül etmez. Üç kuruşluk bir siyaset tuzakçılığının peşinde, bu tür bir tertibin ayıbını işleyenleri ebediyen bağışlamaz. Çünkü onun ruhunda bir tuzakçı zaaf, bir hain ruh çöküşü görür.
***
Türk politik yaşamında birkaç gündür, bir siyasi ayıp zaafının tertipçiliği tartışılıyor.
Muhatap olarak Selin Sayek Böke seçilmiş.
Selin Hanım, CHP’nin son kadro düzenlemesinde, partinin en itibarlı konumuna getirilmiş kişisi oldu. Hem takdir, hem itibar toplayan şahsiyetiyle tezahür etti..
Kısa sürede bu ölçekte dikkat çeken ve bu ölçüde itibar gören bir genç siyasetçiyi, en hassas yerinden vurmayı amaçlayan itham ile Türk siyaseti karşı karşıya getirildi.
Yani, konu siyaseten ayağa düşürüldü.
Selin Sayek Böke’nin siyasi mahareti ve etkinliği unutuldu; sadece dini kimliği eleştiri konusu haline getirildi. Babası Doktor İskender Sayek’in Rum–Ortodoks Kilisesi’ne bağlı bir Hıristiyan olduğu iddia ediliyor...
Türk toplumunun son yıllarda yoğun ölçekte işlenerek, siyasette İslami değerlerin yoğunlaştırıldığı ve ibadete ilişkin değerlerin, en öne çıkarıldığı ortamda bu eleştirinin dikkat çekmemesi düşünülemez.
***
Peki, bu durum gerçek mi; yoksa çok sık uygulanan, bir uydurma hırpalama yöntemi mi?
İddia doğru: Selin Hanımın babası Doktor İskender Beyin Rum Ortodoks Kilisesi cemaatinden olduğunu Selin Hanım gerçekçi terbiyede açıkça belirtiyor.
Ama bu gerçeğin arkasına “CHP’nin sözcülüğünü bir Hıristiyan’ın yapmasını Türk halkının doğru bulmadığını” ima eden ifadeler eklemek, adil ve isabetli bir siyasi eleştiri değildir.
Sadece siyaset bahsine değil, medeni terbiyeye de aykırıdır.
Belli ki, aslında CHP’yi, dini değerler içeriğinde ayıplayarak, başka bir siyasi eğilim ve tercih lehine konumlandırma desteği sağlıyor.
***
Selin Hanım’ın olaya karşılık veren açıklamasını televizyonda izledim. Kendinden emindi. Tabiatında cesurdu. Eyleminde nazik, ifadesinde sarihti. Hükümde isabet taşıyan bir siyaset ustalığı sergiliyordu.
Asıl gerçeği söyledi.
“Ailemin bir kanadı Müslüman, diğer kanadı Hıristiyan’dır” dedi.
Konuyu sağlıklı ve namuslu yönden kapattı.
Bundan sonra, bu konuyu kim eleştirmeye niyetlenirse, yaptığı iş, abese mana kazandırma gafletinden öteye geçmez...
***
Şöyle bir geriye bakıp düşünüyorum da, şaşıyorum: Futbol takımımızın adını bile, “Osmanlı” olarak değiştiriyoruz. Her vesileyle Osmanlı’yı öne çıkaran üslubun kahramanları olarak dolaşıyoruz.
Ama Osmanlı yönetim ahlakında, devlet yönetiminin en önemli ve güzide mevkilerini; nice Hıristiyan, nice Yahudi yurttaşlarımızın ellerine teslim ettik...
Şimdi ne yapıyoruz Allah’ınızı severseniz?
Selin Hanım’ın sözlerinde nazik bir gerçek ifadesi var: “Bu bir nefret suçudur” diyor... Ne kadar haklı...
***
Selin Hanım,
Siyaset, onurlu duruş terbiyesi ve savunma cesaretidir.
Sizi kutluyorum...