TV nostaljisi
AMERİKAN televizyonunda yeni bir trend olduğuna dikkat çekmiştim. Eski dizileri alıp yeniden modern yorumlarla çekiyorlar. Ve bu dizilerin çoğu da tutuyor. Bu, artık TV dünyasında yeni dizi fikrinin pek çıkmamasından kaynaklansa da aynı zamanda özellikle 1960'h ve 1970'li yılları çocuk veya genç seyirci olarak hatırlayan orta ve üst yaş grubu seyircinin kolektif hatıralarının canlan masıyla da ilgili bir şey. Bu kuşak, eskinin o dizilerini özlüyor. Fikir oluşturucular da bu kuşaktan olduğundan bunların yazdığı haberler, yaptıkları yorumlar, toplumda eski dizilere ilginin artmasına ve yaygınlaşmasına yol açıyor.
Belirli bir yaş grubundan olan insanlann tek kanallı televizyon günlerini nostaljiyle hatırlamaması imkânsız. Çok yeni bir şeydi televizyon ve çoğumuz ilk görüntüleri ya sokakta dükkânlar-daki ekranlardan ya da komşularda izledik. (Yani o dönemde Halit Kıvanç'ın meşhur deyimiyle telesafir olduk.)
O günlerde hepimizi çok etkileyen müthiş diziler izledik. Şimdilerde Amerikan televizyonlarında bunların yeni çekimleri seyirciye sunuluyor. Bunların yeni versiyonları da güzel tabii ki ama elimizde eski orijinal kopyaları varken on-lan neden yeniden seyretmeyelim ki? Bizim ' kuşak bunları dozu hayli yüksek nostaljiyle izler, yeni insanlar ise eminim ki eskiden bizim aldığımız keyfi şimdilerde tadacaktır. Başta TRT olmak üzere birçok kanalda eski siyah-beyaz dizilerin kopyalarının olduğuna eminim. Devamlı yeni dizi arayışında olan kanallar bu işe büyük paralar dökerken acaba neden eski dizileri devreye sokmazlar ki. Eski dizi ve filmler bence büyük iş yaparlar. O nedenle bugün siyah-beyaz geçmişimizde bir gezinti yapalım, eski dizilerden bazılannı hatırlayalım, belki bunlara talebi de canlandınrız.
TRT BAŞI ÇEKMELİ
Dünyada var olan her lisandan bir televizyon kanalı oluşturan TRT, bu meşguliyeti nedeniyle Türkçe kanalını ihmal ediyor. Eğer eskiye döne-ceksek bu işin başını TRT'nin çekmesi gerekiyor. Ya kendisi yayınlayacak bu dizileri ya da başka kanalların bunları almasının yollarını açacak. Ellerinde çok zengin bir arşiv olduğuna eminim. İnşallah yıllar içinde başlarına bir şeyler gelmemiştir bunların; çünkü arşiv meselesinde bir beceriksizliğimiz var nedense..
Dallas ve Hanedan
Temelde aynı türden dizilerdi bunlar. İnsanın çıkar için, güç için yapabileceklerini irdeleyen bir mikro imparatorluk analiziydi. Evrensel insani zaaflara ve dürtülere hitap eden zamansız ve hep geçerli duygular inceleniyordu bu dizilerde. Özellikle Dallas, ileride kapitalizmin başına aşırı hırs ve göz doymazlık nedeniyle geleceklerin işaretçisi gibiydi. Jr. karakterini eskinin Martin Gekko’su olarak görebiliriz. Jr.’ı kimin vurduğunun ortaya çıkacağı bölümün oynadığı gece Türkiye sokakları sanki sıkıyönetim ilan edilmiş gibi boştu. Yeniden gösterildiği takdirde yeni kuşaklar tarafından hiç yadırganmadan beğenilerek izlenecek diziler bunlar.
Uzay Yolu
Birçok filmi çekildiği halde insanlar hâlâ Kaptan Kirk denilince VVilliam Shatner'i hatırlıyorlar. Dizinin yeni versiyonun-daki Kaptan Kirk, onun yerini dolduramadı. Birçok ülkede hâlâ orijinal "Uzay Yolu" şerefine partiler düzenleniyor. Her bir bölümü "Dünyayı Kurtaran Adam" filmi tadında olan eski Uzay Yolu dizisi, belki bugün yüksek teknoloji ürünü filmlere ve özel efektlere alışmış olan genç nesli kolay tatmin etmeyecektir ama eski Uzay Yolu karakterlerinin oyuncakları hâlâ satılıyor. NevvYork'ta Manhattan'daki büyük Toys'R'us dükkânında özel Uzay Yolu bölümündeki oyuncaklar hâlâ eski dizinin karakterlerinden esinlenmiş. Bu dizi tekrar gösterime sokulduğu takdirde ciddi bir izleyici kitlesinin oluşacağına eminim.
Kaçak
Harrison Ford'un oynadığı film ne zaman televizyonda gösterilse mutlaka ilgi çekiyor. Kaçak dizisi çok temel insani duygulara hitap ediyor. Bunlar evrensel değerler ve her toplumdaki seyirciyi aynı şekilde güçlü etkiliyor. Kaçak dizisi eskiden büyük heyecanlara yol açmıştı. Hepimiz kendimizi Dr. Kimble ile özdeşleştirmiştik. Ben orijinal diziyi yeniden seyretmeye bayılırım şahsen.
Komedide klasikler
Bugün komedi dalında birçok basitlik yapılabiliyor. Yine komedi adına bizler bunların hepsini mazur görebiliyoruz. Aslında doğru tavır da budur. Komedide siyaseten doğruluk pek beklenmemelidir. Komedyene uçuk davranma ve kuralları yıkma lisansını vermelisiniz ki o komedisini sınırlara çarpmadan yapabilsin. Ama buna rağmen komedide bir süredir kalite düşüşü yaşandığını söyleyebilirim. Bu yüzden "Klasiklere geri dönersek kaliteli komediyi yeniden canlandırmamıza yardımcı olabilir" diye düşünüyorum.
Küçük Ev
Masumiyet günlerinin naif dizisi. Bugünlerde Türkiye'de insanlar o dizide ön plana çıkan aile dayanışması ve sevecen duygulara hasretler. Modern dünyanın hareketli yıkıcılığına karşı bir dayanışma savunması gibiydi o dizi. Her bir bölümü eski Türk filmleri kıvamın-daydı. Bugün de mutlaka izlenir.
JERRY LEWIS
Eski dizilerin yeniden gösterilmesini talep eden yazı yazarken eskinin klasikleşmiş filmlerini de gündeme getirebiliriz. Büyük komdyen Jerry Levvis'in filmlerinden bir kuşağın hiç haberdar olmaması bana üzücü geliyor. Hem sonra "Levvis'in fiziksel komedisi Türk seyircisine çok da uygun olacaktır" diye düşünüyorum.
ABBOTT İLE CASTELLI
Bu iki arkadaşın absürd maceraları, insanı kahkahalarla güldürecek potansiyele sahiptir. Ben hâlâ Abbott karakterinin, yanlışlıkla bir aslan kafesine düştüğünde arkasındaki aslanı görünce derinden ağlamaya başlamasını gülerek hatırlarım. "Basit bir komedi" mi diyorsunuz; evet olabilir ama seyirci üzerine etkisi çok iyiydi.
LAUREL&HARDY
Abbott ile Castelli'yi hatırlayınca onlardan çok daha daha klasik olan Laurel ile Hardy'yi de hatırlamamak mümkün değil tabii ki. Bir dönemde bunların filmleri oynadığında seyircimiz sinema salonlarını doldururdu. Bunun seslendirmesi de ayrı bir klasiktir, sadece onun için bile tekrar izlenebilir.