Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

O âlemin içinden olanlardan aldığım mesajlar ve yaptığım konuşmalardan anıyorum ki, Amerikan yönetici sınıfı Suriye'ye yapılacak bir operasyona bu aşamada sıcak bakmıyor. O âlemin seçkinlerinin yaşadığı, daha doğrusu arka mahalleleri olan Georgetown, Başkan Barack Obama'yı savaş konusunda yalnızlığa itiyor. Washington DC'nin bu nezih semtinde hava, Beyaz Saray'ın lehine değil.

Onların itirazları Beyaz Saray'ın karşı karşıya kaldığı ikilemi de gözler önüne seriyor.

Georgetown'un sakinleri, seçici bombalamayla yetinecek ve sadece cezalandırma amaçlı olan bir operasyonun sonunun felaket olacağını düşünüyorlar.

Amerikan elitini yanlış anlamayın diye hemen söyleyeyim de onların bahsettiği felaket, bölgede yaşayan bizlerin yaşayacağı felaketler değil, bununla katiyen ilgilenmiyorlar. Onları tek ilgilendiren, bu tür cezalandırma amaçlı sınırlı operasyonlardan sonra Amerika'ya yönelik olası saldırılar.

Georgetown semtinde tanıdıkları pek bol olan arkadaşım "BİR BİLEN", şu anda arkadaşlarının yoğun olarak bir raporu tartıştıklarını ve benzer içerikli resmi raporun Oval Ofis'te Barack Obama'nın da masasında bulunduğuna emin olduğunu söyledi.

George Mason Üniversitesi'nde profesör olan Ortadoğu uzmanı Mark Katz'ın da yazılmasında etkin olduğu bu raporda, Suriye'ye şu anda düşünülen türdeki her operasyondan sonra Amerika'ya da mutlaka saldırılar olmuş. 1983 yılından bu yana olanlar tek tek ele alınmış ve rapordan görüyorsunuz ki Amerika'nın hem can hem mal kaybı hayli fazla olmuş.

Raporun sonucu ise net: Sonuç alma niyeti olmadan yapılan bir cezalandırma amaçlı operasyon hiçbir çözüme ulaşmıyor. Çözüm sağlamadığı gibi istenilenin daima aksi oluyor. Cezalandırıldığı sanılan lider bunun öcünü daima Amerika'yı ve müttefiklerini vurarak alıyor.

Bu sonucun oluşmaması için yapılacak tek şey, Amerikan askerinin ayaklarının savaş alanına değmesi oluyor. Bu, Irak'tan çok çekmiş ve bunun tekrarlanmasından korkan Obama'nın en son istediği şey. Yani Beyaz Saray şu anda sonuç alınması için asker gönderilmesi gerektiğini biliyor, ama bunu yapamayacak ve sonuçları kendisi dahil ona yardım edecek her ülke için kötü olacak cezalandırma operasyonuna gidecek.

Elitler bu yüzden medyadaki bağlantılarını da kullanarak her türlü girişim öncesinde Amerikan Kongresi'nde konunun görüşülmesini istediler. Obama bunu da istemiyor. Çünkü görüşmelerin sonucunun aleyhine çıkabileceğini görüyor. Zira Amerikan kamuoyunun sadece yüzde 25'i Suriye'ye yapılacak bir askeri girişime destek veriyor, yani yüzde 75 buna karşı.

İlginç bir ayrıntı da şu: Ülkedeki güçlü Yahudi lobisi son günlerde tamamen suskun. Bunun ne anlama geldiği önümüzdeki günlerde belli olacak.

KİMYASAL SİLAHI KİM KULLANDI?

Georgetown semti sakinleri, Amerikan Dışişleri ile yakın ilişki içindedirler, önemli bölümü orada çalışır, diğerlerinin de orada arkadaşları vardır. Georgetown için Amerikan yönetiminde en sıcak bakılan kurumun Dışişleri olduğu söylenebilir. Bir Bilen'in her kurumla bağlantıları olmasına rağmen o da yakından bilir Dışişleri bürokrasisini.

Söylenene göre, Amerikan Dışişleri istihbaratının kimyasal silahın kim tarafından kullanıldığı konusunda kafası hâlâ net değil. Bir haberleşme dinlemesi sonucunda alınan istihbarata göre, kimyasal saldırıdan hemen sonra Suriye yönetiminden üst düzey askerlerde yaşanan şaşkınlık ve panik belli oluyor.

Sonuçta kimyasal silahın yönetim tarafından kullanıldığı kesinlik kazansa bile bunun ordu içinde kontrol altında tutulamayan unsurlar tarafından mı yoksa en üsten gelen emirle mi yapıldığı netlik kazanamıyor.

Sonuç olarak aynı çevreler, geçmişte Irak Savaşı öncesinde kendilerine verilen ve sonradan yalan olduğu ortaya çıkan sözde istihbarata pek sorgulamadan inanmış görünmüşlerdi. "Peki şimdi neden her şey daha sıkı sorgulanıyor?" soruma da "Bir önceki savaşta Amerikan yönetiminin global teröre açmış olduğu savaşın etkisi vardı ve orada amaçlar netti" diye cevap veriliyor.

Şimdi ise eğer Suriye'de yönetimin çıkarları vurulursa ona karşı mücadele eden terör bağlantılı İslami grupların güçlendirileceği korkusu da var.

Geçmişte yalan istihbaratı Amerikan kamuoyuna anlatan eski Savunma Bakanı Donald Rumsfeld bile Barack Obama yönetiminin Suriye'nin neden vurulması gerektiği konusunda çok inandırıcı şeyler söyleyemediğini açıkladı.

Anlayacağınız, Washington DC'deki elitlerin kafası karışık, onların kafalarının karışık olması Amerikan yönetiminin de kafasının karışık olması anlamına geliyor.

Amacının ne olduğunun net olmadığı bir savaşa girmek üzereler, ama Amerikan kamuoyu da elitleri de bu işe bu haliyle karşılar. Türkiye eğer işi kendi başına bitirecek kadar güçlü değilse, hiç acele etmemeli. Amerikan eliti kendi vatandaşlarını nasıl koruyorsa bizim elitlerimiz de bir savaş durumunda Türkiye'nin çekebileceği acıları düşünmeli ve ona göre temkinli hareket etmeli.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar