Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Üniversitelerde hangi meslek dalında eğitim yapılıyor olursa olsun… Örneğin; bu tıp veya mühendislik olabilir. En azından ilk yılında öğrencilere sadece dünya edebiyatının önemli eserleri okutulmalı ve öğrenci ancak bunu başarıyla tamamladıktan sonra mesleki eğitime geçebilmeli. En azından ben bunu savunuyorum ve bu nedenle bu sisteme bir hazırlık olması için önemli üniversitelerin edebiyat ve tarih ders programlarını getirtip inceliyorum.

        Bunları incelerken Binbir Gece Masalları’nın, Batı Edebiyatı’nın incelendiği ders programı bağlamında ayrı bir ders olarak okutulduğunu gördüm. Bizim bölgemize, Orta Doğu Dünyası'na ait olan bu masalların Batı edebiyatı dersi bağlamında öğretilmesi ilk önce beni şaşırttı.

        Bunun anlamını ise o dersin programını inceleyince daha iyi anlıyorsunuz.

        Dersin ilk bölümü masalların okunması ve onlardan çıkan aşk, kıskançlık, öç alma, şiddet, seks, başarı ve hayal kırıklığı, hayatın iniş çıkışları ve haksızlıkları gibi evrensel konuların tartışılmasına ayrılmış. İkinci bölümünde ise masalların etkilemiş olduğu büyük yazarlar ve masallarda işlenen konuların Batı Edebiyatı’nda nasıl ele alındığı tartışılması yer alıyor.

        Daha sonra kitap olarak toplanan bu masallar halk tarafından anlatılarak kulaktan kulağa yayıldığından ve her anlatımda anlatan masala kendisi açısından da bir şeyler de eklediğinden, masalın o anda anlatıldığı şehir ister Bağdat, ister Anadolu'da bir şehir veya Mısır olsun o coğrafyanın özelliklerinden de bir parçayı içine katıyor. Sonuçta masal çok zengin hayat deneyimlerinin senteze ulaştırıldığı bir hal alıyor.

        REKLAM

        Binbir Gece Masalları’nın, Avrupa’da ilk çevirisi 1704 yılında Antoine Galland tarafından yapıldı. Masalların Avrupa ölçeğinde tanınmasında büyük rol oynayan Galland, kendi keşfettiği doğu masallarını da kendi coğrafyasına ait duyarlılıkları da ekleyerek eserine kattı.

        Bu kaynak çeşitliliği nedeniyle sonuçta Binbir Gece Masalları insana dair duygu ve davranış normlarını evrensel değerler olarak aktarabiliyordu. Bu boyutuyla masalın Batı Edebiyatı'nın gelişiminde hayati önemli bir etkisi olduğunu söylemek mümkün.

        Uzmanlar James Joyce, Marcel Proust, Jorge Louis Borges, John Barth gibi büyük yazarlarda Binbir Gece Masalları’nın etkisi olduğunu bulup çıkarmışlardır.

        Edgar Allan Poe 1845 yılında “The Thousand-and-Second tale of Scherazede” başlıklı kısa hikayesini yazmıştır. Bu kısa hikaye masallar arasında yer alan denizci Sinbad’ın sekizinci ve sonuncu seyahatini konu almaktadır. Wordsworth ve Tennyson da çocukken okudukları bu masalların kendilerini nasıl etkilediğini şiirlerinde anlatmışlardır. Coleridge ve Quincey otobiyografik çalışmalarında masalların çocukluklarında kendilerine nasıl korkulu rüyalara neden olduğunu söylüyorlar. Edebiyat tarihi uzmanları Binbir Gece Masalları'nı tutkulu bir şekilde seven Charles Dickens’ın 1870 tarihli son romanı olan The Mystery of Edwin Drood ’da masalların havasının bulunduğunu yazmışlardır. Şair W. B.Yeats da bu masallara Charles Dickens gibi tutkuluydu.

        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00
        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar