Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        İnzivaya çekilen global dünyada beklediğim oluyor ve insanlar normal zamanlarda olmadığı kadar yaratıcı düşünmeye başladılar.

        PEN/Hemingway ödüllü Çinli amerikan yazarı Yiyun Li inzivada sosyalleşme ihtiyacını karşılamak için bir sanal kitap kulübü oluşturdu.

        Bu sanal kulübün amacı katılanlarla hep birlikte Leo Tolstoy’un ‘Savaş ve Barış’ını okumak.

        Her gün 12 sayfa okumakmış amaçları. Yiyun Li okunacak bölümleri internet üzerinden paylaşıyor.

        Okuma bttikten sonra okunan kısım ile ilgili tartışmalar açılıyor. Twitter ve Instagram üzerinden paylaşımlar yapılıyor.

        Böylece herkesin bir fikri bulunduğu ama çoğunluğun okumadığı veya benim gibi okumaya başlasa dahi bitiremediği şaheseri birçok insan ile birlikte sonuna kadar okutmak amacı sanal kulübün.

        *

        Şahsi distopyam

        Son günlerde sürekli biçimde ‘Escape from New York' filmini düşünüyorum. Filmde Manhattan Adası'nın etrafını duvarla çevirip adanın tümünü hapishaneye dönüştürmüşlerdi. Şu andaki duygularım aynen böyle. Ailemle birlikte distopik şehirde hapis kalmışız gibi hissediyorum. Evinden, kültüründen, duygularını paylaştığı insanlardan bu ortamda gurbette kalmak gereçekten berbat bir şey. İnsanı çaresiz hissetiriyor bu durum.

        *

        Jazz After Hours

        Biraz önce anlattığım türde duyguların insanın bağışıklık sistemini zayıflattığını bilmeme rağmen, bazı duyguları önlemek de o kadar kolay değil. Caz dinlemek ruhumda annemin söylediği ninni gibi rahatlatıcı etki yapıyor. Caz insanı hem mutlu yapar hem de bağışıklık sisteminizi güçlendirebilir.

        Yiyun Yi’nin sanal kitap kulübü gibi ben de ortama bir katkı yapmak istiyorum. İnrternet üzerinde WBGO caz kanalını bulun ve özellikle burada geç saatlerde yayınlanan Jazz After Hours programını dinleyin. Saat farkı nedeniyle sabah güne mutlu başlamanızı sağlayabilir. Buna bağlı olarak İngilizce okuyabilenlere tavsiyemi hatırlatayım Goff Dyer’in muhteşem kitabı ‘But Beautiful’u mutlaka getirtip okuyun. Kitap caza duymakta olduğunuz saygıyı sevgiyi arttıracaktır.

        *

        Ben o kulübe katılamam

        Yiyun Li’nin sanal kitap kulübüne katısam mı diye düşünürken Groucho Marx’ın "Beni bile üye kabul eden kulübe kesinlikle katılmam" lafını hatırladım ve mantık galip geldi ve zaten daralmakta olan yüreğimi Tolstoy’un muhteşem detaylarıyla daha fazla daraltacak bir işe girişmekten son anda vazgeçtim.

        Daha önce en azından 30 kez ‘Savaş ve Barış’ı okumaya başlamışımdır. Ama hiç birisinde ilk 100 sayfayı geçmeyi beceremedim. Casus romanlarının heyecanına ritmine alışmış beynim Tolstoy ustanın ritmine bir türlü alışamadı. Kendime bir hedef koydum salgın bitince eğer hayattaysam kitabı okuyup bitirmeye söz verdim kendi kendime.

        Ancak bu aralar beni oyalayacak, bana yararı olmayan endişeli düşüncelerden uzak tutacak türde kitaplara ihtiyacım var. Daniel Silva’nın ‘The New Girl’ ile John le Carre’nin The Secret Pilgrim’i tam bu günlerime uygun iki kitap elimin altında.

        *

        Alec Guiness’in anısına

        Carre kitabına ‘Alec Quiness’in anısına’ notunu koymuş.

        Televizyonumuz tek kanallı ve siyah beyaz olduğu dönemde Carre’nin şaheseri ‘Thinker,Tailor, Soldier, Spy’ romanından uyarlanmış dizisinde casus Smiley rolünü Alec Quinness oynamıştı.

        İngiliz istihbaratı içine KGB Şefi Karla tarafından sokulmuş sovyet ajanının arandığı dizide Alec Quiness, Smiley’i müthiş canlandırmıştı.

        Netflix’de bu aralar 'Thinker,Tailor, Soldier, Spy’ filmi de var. Ancak Smiley rolünde benim gibi Alec Guiness’i hatırlayanlar bu filmdeki Smiley’e pek alışamazlar şimdiden söyleyim de hayal kırıklığı olmasın. Şimdiki Smiley Gary Oldman olsa da farketmiyor Kimsenin o rolde Alec Guiness’i aşmasına imkan yok.

        *

        Oflmler gösterilemez mi

        TRTacaba o siyah beyazdiziyi yeniden göstermeyi düşünebilir mi?

        Ayrıca birkaç kuşak bir zamanların Jerry Lewis ve Louis de Funnes filmlerini duymamışlardır bile.

        Gülmeye tam da ihtiyacımız olduğu bu günlerde acaba o filmlerin kanallarda yeniden devreye sokulması güzel olmaz mıydı?

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar