Demirel gidince Linus gibi kaldım
Charles M. Schulz’un “Peanuts” adlı çok sevdiğim çizgi bandının Linus adlı bir karakteri vardı.
Linus, daima bir battaniyeye sarılmış halde görünürdü.
Bu onun güvenlik battaniyesiydi.
Hayatın getirebileceği kötü sürprizlere, trajedilere, belalara karşı kendisini koruyacağına inandığı battaniyesiydi.
Arada bir onu kaybettiği de olurdu.
O anlarda Schulz, onu ağlamaklı ve endişeli bir suratla bize bakarken çizerdi.
Linus’un güvenlik battaniyesini kaybettiğinde neler hissettiğini, Demirel’in gittiğini duyduğumdan bu yana çok daha iyi anlıyorum.
9. Cumhurbaşkanı’mın entelektüel derinliğine, gücüne daima hayrandım ve bunu her fırsatta kendisine de söylerdim.
Ben onu zekâsıyla, esprisiyle, entelektüel birikimiyle Winston Churchill’e benzetirdim.
Onun benim birikimimi, yazdıklarımı takdir etmesi de bana sonsuz huzur ve güven verirdi.
O çaptaki bir insan tarafından yazar olarak beğenilmenin verdiği güvendi bu.
Bu nedenle Süleyman Demirel, benim hayatımda bir güvenlik battaniyesi gibiydi.
Türkiye çalkalandığında, iniş çıkışlar arttığında, krizler kapıda göründüğünde, o aktif olmasa da sadece Güniz Sokak’ta olduğunu bilmem, bana huzur ve sakinlik veriyordu.
*
Çok da gençti...
Çok ciddiyim bunu söylerken.
Fiziksel yaşı kastetmiyorum; bazı büyük insanların sadece fiziksel yaşlarıyla değil entelektüel heyecanlarıyla yaşlarının söylenmesi gerekiyor.
Bu açıdan baktığımızda, Süleyman Bey’in henüz orta yaşlarında olduğunu çok rahatlıkla söyleyebilirim.
Entelektüel heyecanı, zehir gibi zihni ve bilgisi hiç yaşlanmadı, bilakis kendisini hep dünyayı öğrenmek ve yorumlamak heyecanıyla ayakta tuttu.
Bu onu yaşam heyecanıyla da dolduruyordu.
Son konuşmamız, benim cumhurbaşkanı seçiminden önce “Yeni cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel olsun” diye yazdığım gündü.
Yazımı geç saatte okumuş, beni tam gece yarısı aradı.
“Bu yarına bekleyemezdi” dedi ve biraz sohbet ettik.
Yaşam heyecanına, ülkesini hâlâ içinde yanan ateşle düşünmesine, hayata sarılmasına tekrar hayran olmuştum.
Şimdi içimde bir boşluk hissediyorum; güvenlik battaniyem artık yok.
Türkiye’ye karşı biraz daha korumasızım.
- Seçim sonucu neden böyle oldu?1 yıl önce
- Kitabın ortasından konuşuyorum ve diğer lüzumsuz seçim notları1 yıl önce
- Alevi tartışması1 yıl önce
- Dün bu yazıyı yazarken...1 yıl önce
- Mea Culpa1 yıl önce
- Post-modern seçimin yankıları1 yıl önce
- 'Cool'un büyük kaybı1 yıl önce
- Z Kuşağına güvenilerek siyaset yapılır mı?1 yıl önce
- Muhalif yazarları bekleyen büyük kriz1 yıl önce
- Cumhuriyet Müzesi halk yüzünden kapanabilir1 yıl önce