Vanity Fair'in son kapağı
ŞEYTAN Marka Giyer filmiyle tanıdığımız Vogue Dergisi’nin efsanevi yayın yönetmeni Anna Wintour, tüm dergilerden sorumlu süper yayın yönetmeni olarak atanınca, yayıncı Conde Nast’ın patronu S.I. Newhouse ona tek bir şey söylemişti: “İstediğin dergiye ve onun yayın yönetmenine karış, ama bir tek New Yorker ve Vanity Fair’e karışmayacaksın. Onların yayın yönetmenlerinin bağımsızlığı var. İstediklerini yapmakta özgürler.” Böylece hem New Yorker Dergisi’nin yayın yönetmeni David Remnick hem de Vanity Fair’in yayın yönetmeni Graydon Carter güçlerini göstermiş olmuşlardı.
Tabii bu insanlara bu güç öyle durup dururken verilmiyor. Bunun bir nedeni mutlaka var. Bunun ne olabileceğini ikisi de defalarca gösterdiler, ama son örnek Vanity Fair’den geldi.
Vanity Fair tek bir Annie Leibovitz fotoğrafıyla global dünyayı sallamış durumda. Hemen her yerde bu kapak konuşuluyor. Amerika’da son günlerde hangi televizyon kanalını açarsanız açın bu kapak tartışılıyor, bazı kanallar bu kapağa saatlerini ayırıyorlar.
Bruce Jenner, transgender bir insandı; artık böyle yaşamasına imkân olmadığını anladı ve ameliyatla kadın olmaya karar verdi, yani hormonlarının kendisine deklare ettiğini yapmaya cesurca girişti.
Bir dizi çok zorlu ameliyattan sonra -örneğin sadece suratına kadınsı çehre vermek için yapılan ameliyatın bile 10 saat sürdüğü söyleniyor-, ortaya güzel bir kadın çıktı.
Jenner, bundan sonra “Bruce” adını bıraktı ve “Caitlyn” adını aldı. Vanity Fair onu yeni cinsiyetiyle kapağına koymaya karar verdi ve en meşhur fotoğrafçısını, çekim için Annie Leibovitz’i görevlendirdi.
Sonuçta hem kapaktaki hem de derginin içindeki o güzel ve seksi kadının fotoğrafları ortaya çıktı.
Tabii ki eski adıyla Bruce yeni adıyla Caitlyn’in hikâyesi de zaten kendi başına baştan aşağıya ilginç.
Söylediği tek bir cümle vardı ki bu beni doğrusu çok etkiledi. “Bu çekim ne dergiyle ne de benim meşhur olmak arzumla ilgili bir şeydi; bu çekim, benim hayatımla ilgiliydi. Ben, bu fotoğraflar yayınlandığı gün özgürleştim” diyordu Bayan Caitlyn.
İnsanın arzu ettiği cinselliği, arzu ettiği gibi yaşayabilmesi özgürlüğüyle ilgili duyduğum en güzel cümleydi bu.
Amerika’da haziran ayı, Obama tarafından LGBT (lezbiyen, gay, biseksüel trandsgender) ayı olarak ilan edilmişti ve böylece dergi mükemmel bir zamanlama yaparak kapağını da bu aya denk getirdi ve zaten gündemde olan bir konuyu, tüm topluma, kendisini merkeze alarak tartıştırdı.
- Seçim sonucu neden böyle oldu?1 yıl önce
- Kitabın ortasından konuşuyorum ve diğer lüzumsuz seçim notları1 yıl önce
- Alevi tartışması1 yıl önce
- Dün bu yazıyı yazarken...1 yıl önce
- Mea Culpa1 yıl önce
- Post-modern seçimin yankıları1 yıl önce
- 'Cool'un büyük kaybı1 yıl önce
- Z Kuşağına güvenilerek siyaset yapılır mı?1 yıl önce
- Muhalif yazarları bekleyen büyük kriz1 yıl önce
- Cumhuriyet Müzesi halk yüzünden kapanabilir1 yıl önce