Seçimden sonra ekonomi
SEÇİMDEN sonra ekonomiye neler olacağı tartışmasını döviz kurlarına indirgemek, yapılacak en büyük hatadır.
Bu yoldaki kaygıları gayet tabii ki anlamakla birlikte ufkumuzu bu şekilde daraltırsak döviz kuru-kriz-döviz kuru-yeni krizler kısırdöngüsünden hiç çıkamayacağımız kesindir.
Bu belki çoğunuza saçma gelecek ama ben iktidara en yakın iki partinin de olası ekonomi kurmaylarına güveniyorum.
AK Parti kurmayları, hatalarıyla sevaplarıyla geçmişte ellerinden gelenin en iyisini ortaya koydular, bazı başarılara imza attılar.
CHP de bu defa çok sağlam bir ekonomi kurmay listesi oluşturdu.
Hangisi yönetimi alırsa alsın doğru hedefler, soğukkanlı bir biçimde konulduğunda Türk ekonomisinin yapısal temelleri, döviz kurlarındaki global oynamalardan dolayı çatırdamayacaktır.
Buna güvenmekle birlikte bir hayal kırıklığım da var, bunu da söylemeliyim.
Partiler, seçim sürecinin heyecanına kapılarak birbiri ardına vaatlerde bulunuyorlar.
Oy almaya yönelik bu vaatlerle doğal olarak karşı karşıya olduğumuz yapısal sorunlara yönelik fazla bir şey söylemedikleri de açıktır.
Ben bu köşede uzunca bir zamandır yazıyorum...
Bu sadece benim özel düşüncelerimden ibaret değil.
Buna inanan çok sayıda işadamı var; ayrıca yatırımcı olmak isteyen çok sayıda genç de paylaşıyor bu duyguları.
Ben sahip olduğumuz bilgi birikimi, global bağlantılar, eğitimli insan sayısı ve girişimcilik ruhu nedeniyle aslında Türkiye’nin kendi dijital reformasyonunu yapmaya çoktan hazır olduğunu düşünüyorum.
Bu düşüncelerimi New York’tan yazıyordum, geldiğimden bu yana katıldığım birçok toplantıdan sonra bu görüşlerim daha da pekişti.
Üstelik bunu başarırsak, Türkiye’de kriz kısırdöngülerinin kalıcı ve sürdürülebilir şekilde aşılması ihtimali de büyük.
Ben bu yolda geleceğe yönelik birkaç düşüncenin hem AK Parti hem de CHP’de bulunmasını isterdim.
Özellikle seçim kampanyasının bir bölümünü sosyal medyada sürdürerek bana geleceğe yönelik umut veren CHP’den bu konuda bir görüş mutlaka bekliyorum.
Cumhuriyet, global düzene rağmen yapısal dönüşümlerini yaparak başarıya ulaşmıştı.
Bugün de aynı ruhla hareket edip başarıya ulaşabiliriz. Üstelik bugün bunu başarma şansımız çok daha fazla.
Seçime belki az kaldı ama bence yeterli zaman var.
Bu tür konularda bir diyalog yolu çok gecikmeden açılmalı.
Aslında ben hangi partiye oy vereceğimi çoktan kararlaştırdım, ama emin olun bu konuda hangi parti samimi bir adım atarsa oyum kesin ona olacak.
Benim gibi düşünen çok insan var, buna da emin olun.
- Seçim sonucu neden böyle oldu?1 yıl önce
- Kitabın ortasından konuşuyorum ve diğer lüzumsuz seçim notları1 yıl önce
- Alevi tartışması1 yıl önce
- Dün bu yazıyı yazarken...1 yıl önce
- Mea Culpa1 yıl önce
- Post-modern seçimin yankıları1 yıl önce
- 'Cool'un büyük kaybı1 yıl önce
- Z Kuşağına güvenilerek siyaset yapılır mı?1 yıl önce
- Muhalif yazarları bekleyen büyük kriz1 yıl önce
- Cumhuriyet Müzesi halk yüzünden kapanabilir1 yıl önce