Ne yapmalı?
GLOBAL ekonomide aldığımız yeri değiştirmek ve dünya sistemine eklemlenme türümüzü yenilemek için üretime ağırlık veren bakışı getirmeliyiz.
Çağımızın endüstri devrimi dijital sektörde yapılıyor. Türkiye bu devrimde yerini alabilir, hatta çok önemli merkez bile olabilir.
Bunun için gereken bilgi ve beceri birikimi, teknolojik altyapı, yaratıcı düşünceye sahip beyinler ve girişimci ruh bizde var. Önemli olan tüm bunları bir araya getirip dijital rönesansımızı gerçekleştirmek. Eğer istersek İstanbul ve çevresini Ortadoğu’nun ve Balkanlar’ın “silikon boğazı” haline getirebiliriz.
Ama bunu sadece piyasa dengelerine ve dinamiklerine dayanarak yapamayız. Çünkü o piyasalar, global sermayenin finansman bölümüyle iç içe geçmiş ve üretime yönelik adımları engelleyici dinamiklere sahiptir. Önemli olan, o dinamiklerin yerine yeni eklemlenme biçimleri yaratmak ve üretim yatırımlarını desteklemektir.
Bunun için bir özgürleştirici plana, teşviklere, yardımlara ihtiyaç var. Bunların piyasa ekonomisine aykırı olduğu iddialarını öne sürmeden önce dünyanın en gelişmiş kapitalist ülkesi olan Amerika’da neler oluyor bir bakalım.
Dijitale yönelik üretim sermayesi son derece akışkandır ve imkânlar nerede daha iyiyse hiç düşünmeden oraya gider. Bunu ilk kez Silikon Vadisi’nde gördük.
Başta kazanılan büyük paralar nedeniyle San Francisco’da iş yapma maliyetleri çok arttı. Yani yeni şirketler çok zorlanmaya başladı. Onlar da hemen alternatif arayışına girdiler ve ilk önce Los Angeles’a gittiler.
Bu arada New York şehri bize, İstanbul’a örnek olması gereken bir şey yaptı. Burada yöneticiler, dijital üretime yönelik sermayenin kendisine uygun koşullar aramakta olduğunu gördüler ve bir hamle yaptılar.
İş merkezleri inşa ettiler, bunların teknolojik altyapılarını hazırladılar. Dijital bağlantıları kurdular ve sonra da şirketlere, “Eğer siz New York’a gelirseniz bu çalışma yerlerinde sizlerden kira almayacağız ve uzunca bir süre hiçbir vergi de ödemeyeceksiniz” denildi. Ayrıca üretim aşamalarında birkaç teşvik daha getirildi.
Üretim sermayesi bu fırsatı kaçırmadı ve yeni silikon vadisi bence şu anda New York’ta oluşuyor, yaratıcılık buraya yerleşmeye teşvik edildi.
Türkiye, piyasalar ideolojisine takılacağına piyasa ekonomisinin krallarını koyan Amerika’da yapılanlara bir bakıp rahatlamalıdır. Ve bazı teşviklerin, yardımların piyasa ekonomisiyle çelişmediğini, aksine piyasa ekonomisini daha güzel çalıştırmak için bunların gerekli olduğunu görmelidir.
Çok güzel yemek hazırlamak için bütün malzemeler bolca elimizde varken, biz sadece yaratıcı düşünemediğimiz için yemeği yapmaya girişemiyoruz. Bir dijital rönesansı Türkiye’de gerçekleştirmek için gerekebilecek her şey bizde mevcut ve en önemlisi bilgi, yaratıcı düşünce ve girişimci cesaret var.
Tüm bunları bir araya getirip bir hedefe kilitlemek için plana, teşviklere ve merkezi otoritenin yardımına ihtiyaç var. İş dostu olan bir ortamın yaratılması gerekiyor.
Bu yapıldığı takdirde Türkiye, dışa bağımlılık kısırdöngülerini gerçekten kırma yolunda büyük adımlar atacak.
- Seçim sonucu neden böyle oldu?1 yıl önce
- Kitabın ortasından konuşuyorum ve diğer lüzumsuz seçim notları1 yıl önce
- Alevi tartışması1 yıl önce
- Dün bu yazıyı yazarken...1 yıl önce
- Mea Culpa1 yıl önce
- Post-modern seçimin yankıları1 yıl önce
- 'Cool'un büyük kaybı1 yıl önce
- Z Kuşağına güvenilerek siyaset yapılır mı?1 yıl önce
- Muhalif yazarları bekleyen büyük kriz1 yıl önce
- Cumhuriyet Müzesi halk yüzünden kapanabilir1 yıl önce