Instagram reklamları

INSTAGRAM 2013 yılında reklam almaya başladığında kaçınılmaz olan gerçekleşti ve kullanıcıların bir bölümü buna tepki gösterdi.

Kullanıcılar, kullandıkları ürünün aslında ticari bir mal olduğunu daima unuturlar ve ürüne reklam alındığında tepki koyarlar.

Reklamın getirdiği gelirle üründe yapılan yenilikler ve ucuzluklar görüldükçe bu tepkiler de azalır.

Instagram’da da böyle oldu ve tepkiler bir süre sonra azalıp ortadan kalktı.

Instagram ise dört ay önce video formatında reklam almaya başlayacağını açıkladı.

Video formatında reklam, kendilerini detaylı anlatmak ve sadece satışları artırmak değil reklamın kurumsal prestij de getirmesini bekleyen şirketlere çok çekici geldi.

Coca-Cola, Disney ve Michael Kors gibi büyük reklam veren şirketler, Instagram’ın bu imkânını kullanmaya başladılar.

Şu anda Instagram’ı kullanmaya başladığınızda, karşınıza gelen reklam fotoğrafını tıkladığınız zaman o şirketin içeriği yoğun olan reklam filmi de oynuyor.

Kullanıcı hâlâ böyle reklamların hiç olmadığı ideal bir dünya istiyor, ama Instagram örneğinde olduğu gibi gelen gelirler bu tür itirazların göz önüne alınmasını engelleyecek kadar fazla.

Dediğim gibi, Instagram gelen gelirleri, hizmetini daha mükemmelleştirmek ve ucuzlatmak için kullanacak.

Şirketler ise kaliteli reklamlarla kurumsal prestijlerini artırıyorlar.

Bu dünyada reklam yoluyla kurumsal prestij artırmak, sadece “native reklam” denilen formatla olabiliyor.

Daha önce başka bir yazıda da anlattım; native reklam, yayıncının kendi içeriğine aynen benzeyen şekilde hazırladığı reklamlardan oluşuyor.

İçerikle aynı olmaları, “Bu tür reklamlar etik mi?” tartışmasını başlatmıştı, ama New York Times ve şimdi de Washington Post bu tür reklamlara girince bu tartışma da sona ermiş oldu.

Yazılı medyada bu tür reklamlar yaygın kullanılıyor, ama artık video reklamlarda da bu yönteme başvuruluyor.

Instagram da bunun başarılı bir örneği.