İki parça

Sizi bilmem ama benim içim son zamanlarda hayli sıkılıyor. Bu sıkıntım gazete okudukça, haber dinledikçe daha da artıyor.

Sıkılmam, arada bir tahammül edilmez düzeye de varabiliyor.

Üst üste gelen tuhaf haberler, iç karartıcı son an gelişmeleri, anlamsız yorumlar, insanı hayli bunaltabiliyor.

İnsan, havalardaki griliği içinde de hissedebiliyor bu durumlarda.

İçim yine böylesine grileşmişken tuhaf şeyler yaşadım.

O an için olsa bile yaşadıklarım içimi hayli ferahlattı, bana güzel hayaller kurdurdu.

Ne olduğunu bugün sizlerle paylaşmak istiyorum.

Çünkü bu paylaşımı internet ortamında yapmanız son derece kolay ve dediğimi yaparsanız siz de içinizin hayli ferahladığını göreceksiniz.

Aslında her şey bir tesadüf olarak gelişti.

Belki biliyorsunuzdur, ben bir iş peşinde koştuğum için New York’tayım.

Yorucu günlerin akşamında tek dinlenme yolum, şu aralar televizyon seyretmek.

Yine böyle bir akşam, günün yorgunluğunu atmaya çalışırken bir ara reklamlara gidildi.

Clash of Titans adlı bilgisayar oyununun reklamı vardı.

Reklamı Youtube’da bulmanız mümkün, ama benim asıl dikkatimi çeken, içimi hayli tuhaf eden reklamdaki müzikti.

Çok yumuşak, insanı güzel hayallere iten bir müzikti bu.

Ne olduğunu bulmalıydım ve bir süre aradıktan sonra buldum da.

Bob Dylan tarafından yapılmış olan “Wigwam” adlı parçaymış dinlediğim müzik.

Bu defa da Youtube’dan buldum parçayı ve baştan sona dinledim.

Dinlerken kafamda yarattığım hayal, bir yaz günü güzel bir kıyıda, güzel bir kadın yürürken yavaş çekim bir görüntü eşliğinde bu müziğin arka plan olarak kullanılmasıydı.

Sanki içime coşku veren o yaz günleri çoktan gelmiş, ben de o sahilde elimde içkim plajı seyrediyormuşum duygusu yarattı bende.

İsteyen başka hayaller de kurabilir o müzikle.

İnsanı güzel hislere iten, yumuşak düşündüren, stresi azaltan bir yönü var o parçanın.

Bu parçanın, bu yazın resmi plaj geceleri şarkısı olmasını da talep ediyorum.

Bunun dışında bu defa bir muhasebe şirketinin reklamında, harika temposu olan bir müzik dinledim, bunu da araştırdım.

Ve sonunda karşıma tanıdık bir parça çıktı.

O’Jays grubu tarafından söylenen “For the Love of Money” adlı parçaydı bu.

Bu müzik, insanı diğeri gibi stresten uzak tutan, yumuşak hislere daldıran bir parça değildi, ama insana sanki yine bir yaz akşamı eğlenmeye çıkmışsınız da çılgın bir eğlencenin başında ritme giriş yapıyormuşsunuz duygusu veriyordu.

Parçanın ritmi ve bas gitar harikaydı.

Bunu da başka güzel duygular için tavsiye ediyorum.

Yaptığım tavsiyeler, griliğin kurbanları olan benim gibi insanlara biraz yardımcı olabilirse, bu yazı da amacına ulaşmış olacak.