Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Washington’dan trenle döndüğüm gece New York’a yakın bir yerde büyük bir kaza oldu. Bir araba kavşakta tren yolunun üzerinde durdu ve felaket oldu; 6 kişi öldü, çok sayıda ağır yaralı vardı.

        “Gone Girl” filminin popülaritesinden ve bu arada Paula Hawkins’in “The Girl on the Train” adlı romanının bestseller olmasından sonra insanların esrarengiz kadın davranışlarına olan duyarlılıkları çok arttı.

        Son kazada da tren yolunda duran aracın, Ellen Brody adlı kadın tarafından sürülen bir Mercedes olduğunun açıklanmasıyla birlikte tabloid gazeteler ve amatör hafiyeler iz sürmeye başladı.

        New York Post Gazetesi, perşembe gününü kapak konusu olarak bu işe ayırmıştı.

        Kadının orada neden durduğunun peşinden gidiyorlardı.

        Ellen Brody, 3 kızı olan, normal görünen bir hayata sahip, evli bir kadın.

        Dolayısıyla gecenin o saatinde tren yolunda neden durma kararı verdiğini herkes çok merak ediyor. “Gone Girl” filmi ile “The Girl on the Train” romanında, tuhaf olayları görünürde normal olan kadınlar yaptığından ve bu tür kültürel ürünler popüler kültürü etkilediğinden, şimdi herkes Ellen’in davranışlarının ardında tuhaf şeyler olması gerektiğini düşünüyor.

        Olay basit bir intihara da benzemiyor. Çünkü intihar olsaydı, bunun işaretlerinin daha önce alınması gerektiği ve intihar için başka basit yolların bulunabileceği söyleniyor.

        Bu arada kadının “acaba bir şeylerin öcünü mü almak istediği”, “acaba trendeki bazı insanlara kini mi olduğu” polis ve gazeteciler tarafından araştırılıyor.

        Tabii ki şimdi yeni ölen kadının özel hayatı didik didik edilecek.

        “Gone Girl” filminde olduğu gibi kocası her sabah kalktığında evinin önünde yüzlerce gazeteci bulacak, kızları peşlerine gazeteci takılmadan okula gidemeyecek.

        Bütün bunları doğru bulmaz gibi yazıyorum, ama bunların kaçınılmaz olduğunu da biliyorum.

        Doğrusunu isterseniz, ben de bu esrarengiz olayın bir şekilde çözülmesini istiyorum.

        Çünkü ben de bu işin arkasında esrarengiz birtakım şeyler olduğuna inanıyorum.

        Bu benim için normal; çünkü ben bu yıl “Gone Girl”ü çok sevdim ve yeni romanı da şu sıralar okumaktayım.

        Yani bu aralar kafam dedektif gibi çalışıyor.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar