Sandviçler başarıyla etkisiz hale getirilmiştir, arz ederim!
GENÇLER, ellerinde biraz sonra içinde 600 sandviç olduğunu anlayacağımız poşetlerle Eskişehir Osman Gazi Üniversitesi kapısı önünde rektörlükten bir yetkiliyle tartışıyorlar.
Önceki gün sosyal ağlarda en çok paylaşılan ve tamamını izlemenin insanın ruhuna azap verdiği bir Youtube videosu böyle başlıyor.
Etrafta onlarca kamera var ve öğrenciler olanca nezaketleriyle yemekhane zamlarını protesto etmek için kantinde sandviç dağıtacaklarını anlatıyorlar.
ORANTISIZ GÜÇ
İsim vererek daha önce bu eylem için okul ve güvenlik yönetiminden kimlerle konuştuklarını da açıklıyorlar.
Ama tabii ki görüntüler ülkemizde geçtiği için videodan bile havada kesif bir dayak kokusu olduğu hemen hissediliyor.
Çok geçmeden de gerçekten izlemenin çok zor olduğu bir dayak sekansı başlıyor.
Kalabalık güvenlikçi ordusu, iki öğrenciyi hem de nasıl bir hınç ve orantısız güç gösterisiyle çok kötü dövüyorlar.
Elinde ne cop, ne taş, ne de üniversite yönetimlerinin tüylerini diken diken eden yumurta var.
Sadece sandviçler var.
Ha tabii sandviçlerin içinde haşlanmış yumurta var ve üstün eğitimli güvenlikçilerin burunlarının o yumurta kokusunu almış olma ihtimali de var.
Ama özel güvenlikçilerin, kendilerine hiçbir şiddet göstermeyen çocukların elinden sandviç torbalarını çekip "Koruyun şurayı, koruyun" nidaları eşliğinde şiddetin dozunu saniye saniye artırmaları rahatça izlenebilecek türden görüntüler değil.
Kalabalık güvenlikçi ekibi sonra dövdüğü çocuklardan birini kelepçeleyip bilinmeyen bir yere doğru götürüyor.
O ana kadar ne yasadışı bir örgüt sloganı var, ne de çocukların bir taşkınlığı.
Muhakkak ki bir politik görüşe mensup gençler bunlar.
E hani biz gençlere 18 yaşında seçilme hakkı vermeyi planlıyorduk.
ÖZEL TERÖR
Siyasi bilinç geliştirmelerini, kendilerine haksızlık gibi gelen konulara tepki göstermelerini döverek, özel güvenlikçiye kelepçeleterek mi geliştirmeyi planlıyoruz?
O çocukları böylesine dövenlere hakikaten yazıklar olsun!
Biliyorum, hiç oralı bile olmayacağız ama bu olay üniversitelerdeki özel güvenlikçi terörüne ve taşıdığı potansiyel tehlikelere dikkat çeken bir olay.
Şu an hâlâ eli kelepçelenen gence sonra ne olduğunu merak etmeden duramıyorum.
İnşallah çok tatsız şeyler yaşamamıştır.
Şefkat-Der'e şefkat gerekli galiba
ŞEFKAT-DER'i, akıllara zarar "Şiddete uğrayan kadınlara silah verilsin, çeksin vursunlar kendilerine şiddet göstereni" önerisiyle tanımıştık.
Kadınların ellerine silah tutuşturup, kendilerine şiddet gösterene silahla karşılık vermesini öneren ama kadın elini kana buladıktan sonra ne olacağı konusunda net bir cevap vermeyen derneğin yine parlak bir fikri var.
"Efendim madem genelevler kapatılmıyormuş, o halde erkeklerin çalıştığı genelevler kurulsaymış.
Kadınların da ihtiyaçları varmış."
SORUNLU CÜMLE
Allah var ilk bakışta derneğin erkek başkanı tarafından dillendirilmiş hayli feminist bir cümle gibi duruyor.
Ama derinlemesine düşününce, yine erkek zihniyetini yansıtan çok sorunlu bir cümle bu.
Öncelikle devlet zaten bu genelevleri kapattığında orada çalışmak zorunda kalan zavallı mağdur kadınların mafyanın eline düşmeyeceğine, hayatlarının tehlikeye girmeyeceğine ve bu işlerin merdiven altında devam etmekte olan örneklerinin kölesi olmayacağına inansa bin kere kapatırdı genelevleri.
HABER ŞEHVETİ
Hayatın çok acı ve empati yaparken bile insanın yaşamış kadar örselendiği gerçeklerine, Şefkat-Der yöneticilerinin zücaciye dükkânında Harlem Shake adı verilen dansı yapar edasıyla ve haber olma şehvetiyle dalmasını çok tehlikeli buluyorum.
Genelev meselesi, "Kadınlar da erkeklerin çalıştığı geneleve gitsin" adlı güldürüklü temaşa etrafında tartışılamayacak kadar önemli ve ciddi bir konu.
Lafa buradan girip sözde ironi yaptığınızda evet gazetelerde haber oluyorsunuz ama meselenin özü, "Kadınların sömürülmesinden haz aramak herkesin hakkı, her cinse bu hak tanınsın" noktasına geliyor ki bu bambaşka bir tartışmanın konusu.