'Fitne, savaşmaktan kötüdür'
İnsanı cehenneme götüren, ateşte kavrulmasına sebep olan fitne, ölümden beter bir durumdur
GÜNÜMÜZDE "fitne" toplumları, devletlerarası ilişkileri yozlaştırmış, çürütmüş, insan ilişkilerini bozmuş, şeytanın işini kolaylaştırmış ve insanları birbirine düşürmüştür. Toplum hayatını nefes almaz hale getiren fitne konusunda yüce Allah şunu demiştir:
"...Fitne, savaşmaktan daha kötüdür." (Bakara, 191)
"Dönmek, sapmak, günaha maruz kalmak, büyülemek, çıldırtmak, esir etmek, gönül çelmek, aklını çelmek, işkence etmek, hakikati tahrif etmek, elem vermek, birinin kusurlarını ilan etmek, delilenmek, tecrübe etmek, imtihan etmek, bir şeyi yakmak, birini görüşünden vazgeçirmek, gümüş veya altını eritmek, eziyet etmek, şaşırtmak, fikir ayrılığı, günah, mal, evlat, vesvese" manalarına gelen "fitne", Kuran'da Zariyat Suresi'nin 13. ayetinde "yanmak, kavrulmak" manalarına gelmektedir.
Bu manadan hareket edersek, fitne denen bela toplumu yakar, kavurur. İnsan ilişkilerini ateşe verir, toplumun değerlerini yakıp kül eder. Ateşte eriyen maden gibi bütün ahlaki ve sosyal değerleri eritip akıtır. Günümüzde insanlık, özelde İslam âlemi, daha özelde memleketimizde fitne, hançeri almış kan akıtmakta, Müslümanlık değerlerini ateşe verip yakmaktadır. İşte bu durum mahşere intikal edecek ve orada "O gün, onlar ateş içinde kavrulacaklardır" (Zariyat, 13) ilahi ifadenin uygulandığını göreceklerdir.
Diğer taraftan fitne, Hadid Suresi'nin 14. ayetine göre "günaha sürüklemek" manasına gelmektedir. Ayet şöyledir: "Kendi kendinizi günaha sürüklediniz." Ayette geçen fitne, günah anlamındadır. Toplumlar veya fertler yaptıkları kötülüklerle kendilerini günaha sürüklerler. Günümüzde toplumumuzu iyi okursak kendimizi nasıl fitneye sürüklediğimizi görürüz.
Diğer taraftan Araf Suresi'nin 27. ayetinde fitne, "ayartmak" anlamına gelmektedir. Ayet şöyledir: "Ey Ademoğulları! Şeytan, ana-babanızı ayıp yerlerini kendilerine göstermek için elbiselerini soyarak cennetten çıkardığı gibi sizi de ayartmasın." Demek ki fitne şeytanın aldatmasına, ayartmasına kapılmaktır. Biz insanlar toplumda fitne çıkarırken şeytanın işini kolaylaştırıyoruz.
Maide Suresi'nin 49. ayetinde geçen fitne, fiil kalıbında "uzaklaştırmak" demektir. Ayete göre fitne, Allah'ın kitabından, ayetlerinden uzaklaşmaktır. Yani başka bir ifadeyle insanı, toplumu erdemlerden, faziletten, iyiden, haktan, birlik beraberlikten uzaklaştırmaktır. Demek ki insanın nefsi, arzuları insanı Allah'tan uzaklaştırmakta ve onu kapanması zor olan bir tefrika çukuruna düşürmektedir.
Kalem Suresi'nin 6. ayetinde ise fitnenin anlamı "delilik"tir. Hz. Peygamberimize müşrikler, deli diyorlardı. Yüce Allah da bu ayeti gönderdi ve şöyle dedi: "Hanginizin deli olduğunu anlayacaksınız." İşte buradaki deliyi "fitne" kelimesiyle ifade etmektedir. Bir bakıma fitne, sosyal deliliktir. Çünkü fitnenin getirdiği bozuşma, kokuşma, dengelerin bozulması, ihanet, sosyal deliliğin parçaları olmaktadır. Sosyal cinnet getirme olan fitne, toplumda büyük bir ihanetin habercisidir. Böylece Âl-i İmran 7'de geçen ve "derin ihtilaf" manasına gelen "fitne" kelimesi, kendine ortam bularak toplumun hayatını boğar.
Netice olarak diyebiliriz ki "günaha sürüklemek, işkence etmek, saldırmak, ayartmak, uzaklaştırmak, zulüm, baskı, ihtilaf, fesat, rüsvalık, kötülük, eziyet" manalarıyla fitne, insanı cehenneme götüren, ateşte kavrulmasına sebep olan davranış ve bu davranışa iten düşünce yapısıyla ölümden beter bir durumdur. Aslında fitne denen bu eylemler, toplumları içten öldürmekte, insan ilişkilerine birer mermi gibi saplanmakta ve insanları canlı canlı mezara gömmektedir.
Bakara 191'de yer alan fitne kavramını, 190. ayette geçen mu'tedîn kelimesine bağlarsak diyebiliriz ki; "aşırı gitmek" fitnedir, fitne ise "ölümden beter"dir. Bu anlamda aşırı gitmek zulümdür; zaten fitnenin bir anlamı da zulümdür.
Bu ayetlerle yüce Allah, ince ve derinden sosyal analizler yapmakta, toplumsal hayat için tehlikeli oluşumlara dikkat çekmektedir. Fitne bir toplum için sosyal bir depremi andırmakta ve bütün değerleri alıp götüren bir tsunami kisvesine bürünmektedir. Bir toplumun yöneticileri için en büyük mücadele fitneye karşı verilmelidir. Fitneye karşı mücadele, erdemli ve kutsal bir mücadeledir.