Tatar Ramazan'da duygu var!
TATAR Ramazan'ı geçen hafta İstanbul'da olmadığım için izleyemedim ama bu hafta iki bölüm üst üste izledim. İyi ki öyle yapmışım. Çünkü iki bölüm arasında müthiş bir değişim var. Öncelikle bu dizinin zamanlamasıyla ilgili önyargılarım olduğunu belirtmeliyim. Büyük bir kısmı hapishanede geçtiği ve karanlık bir dokusu olduğu için mayıs ayında başlamasını doğru bulmuyordum. Çünkü havalar sıcaklaştıkça insanlar televizyon izlemek yerine dışarıya çıkmak ister. Ayrıca ekranlardaki diğer yapımlarda rengârenk görüntüler varken, Tatar Ramazan'da açlık, sefalet, şiddet ve adalet arayışı var. Neyse ki, reyting verilerine göre 4'üncü oldu. Tahminimin üzerinde reyting aldığını itiraf etmeliyim. Ama önümüzdeki haftalar için ne olur tahmin etmek zor. Gelelim Tatar Ramazan'a...
Çok zor bir işe adım attı TMC. Çünkü Tatar Ramazan Türk sinemasının kült filmlerinden biridir ve Kadir İnanır'la özdeşleşmiştir. Belki diğer filmlerinde yerine başka bir oyuncu oynayabilir ama Tatar Ramazan'ı oynayacak oyuncunun işi daha zordur. O nedenle Bülent İnal'ın büyük bir risk aldığını düşünüyorum. Tip olarak İnanır'ı andırsa da, ilk bölümde hem tavır hem de sesiyle bize bambaşka bir Tatar Ramazan çizdi. Ama ikinci bölümde durum farklıydı. İnal, girdiği hapishanelerde adalet arayan bir kahramana dönüşmüştü. Eminim dördüncü bölümden sonra rolüne daha fazla alışacak ve Tatar Ramazan algısını kafamıza yerleştirecek. Bana kalırsa bu işin en büyük şansı yönetmen Cevdet Mercan. Cevdet, eğer bir dizi çekiyorsa mutlaka bir derdi olmasını ister. Tatar Ramazan'da da politik göndermeleri gözümden kaçmadı. Cevdet, öyle güzel bir dünya kurmuş ki, bir an bile inandırıcılık sorunu çekmiyorsunuz. Sizi hemen hikâyenin içine çekiyor. Sanat ekibi de ciddi emek harcamış. İlk bölümde çok fazla müzik kullanımı vardı. Neredeyse başrol müzikti. Bence o azaltılabilir. Dizinin Süreyya'sı Türkan Yılmaz'a gelince... Yeni bir yüz olmasını takdir ediyorum ama bu rolün altından kalkamadığını düşünüyorum. Özellikle kendi sesini kullanmaması onu oynadığı karakterle yabancılaştırıyor. Son olarak, Tatar Ramazan kahramanlık hikâyesine ihtiyacımız olan bir dönemde geldi. Setine gidip havayı da kokladım. Ortada çok ciddi bir emek var. Ben de diziyi genel olarak beğendim. Ama nasıl devam edeceğine biz değil reyting sonuçları karar verecek.
Yeni jönü açıklıyorum
VEDA dizisin de izledim ilk kez Burak Yamantürk'ü. O günden beri de her yerde Türkiye'nin yeni bir erkek oyuncusu olduğunu söylüyorum. Şimdi de Tarar Ramazan'ın Elmas'ı olarak karşımızda Yamantürk ve Elmas'ı çok iyi oynamış. Hem çocuksu hem de erkeksi bir yüzü var. Bir âşığı da oynayabilir, bir kahramanı da... Sektör yeni jönler aradığını sürekli söylerken bence bu isme dikkat edin. Bu çağrımı tekrar ediyorum. Burak Yamantürk Türkiye'nin yeni jönüdür. Bundan sonraki projelerde onu çok farklı karakterle, başrolde izleyeceğimize de eminim.