Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Virüs salgınının bazı iyi yönleri olmadı da değil.. Mesela, başta bizim ülke olmak üzere, tüm insanlık tarımın kıymetini yeniden daha iyi anlamaya başladı. Tarım alanlarına ilgi arttı, beton yığını büyük şehirlerden kaçmak, köylere dönmek ve kırsalda yaşamak daha fazla düşünülür oldu.

        Bu konuda atılan önemli adımlardan biri de, Tarım ve Orman Bakanlığı öncülüğünde hizmete giren Dijital Tarım Pazarı'ydı. Bakan Dr. Bekir Pakdemirli, Dijital Tarım Pazarı'nın (DİTAP) tanıtımını Nisan ayı sonunda gerçekleştirdi.

        DİTAP sayesinde bazı kolaylıkların yaşanacağı kesin. Örneğin, sistem ile sözleşmeli tarım yapılabilecek. İyi tarım uygulamalarıyla üretici, satma endişesi yaşamayacak. İster devlet kurumuna, isterse ihracatçıya sözleşme karşılığı ürününü satabilecek.

        Üreticilerin dijital tarıma odaklanmasıyla gençler de tarıma yönlenebilecek. Ürününü daha dikmeden kaç liraya satacağını bilecek. Bunun sonucunda da köylere, kırsala dönüş başlayacak.

        İşini kaybedenler köylerine dönüp tarıma başladı bile. Bu artış ekonomimize de olumlu yansıyacaktır mutlaka..

        *

        Geçtiğimiz günlerde Ekonomi Muhabirleri Derneği İzmir Şubesi tarafından düzenlenen basın toplantıları serisinin konuğu olan Ege Yaş Sebze ve Meyve İhracatçıları Birlik Başkanı Hayrettin Uçak da, Dijital Tarım Pazarı hakkında çok olumlu sözler söyledi.

        Salgın sonrası farklı bir dünya gelişeceğini, ihracatçıların ve tarım sektörünün de buna uygun pozisyon alması gerektiğini belirten Uçak, DİTAP sistemi sayesinde sorunların üstesinden daha rahat gelineceğini aktardı.

        Ancak Uçak'ın sevindiği başka bir nokta daha var: Tarımın önemini sadece vatandaşların değil, artık sanayicilerin de daha iyi kavramış olması..

        Uçak, Türkiye’nin bir çok bölgesinde sanayicilerin büyük tarım alanları satın aldığını, tarım yapmak için geniş çaplı bir çalışmaya ve araştırmaya girdiklerini anlattı.

        *

        Büyük yatırımcıların ibrelerini tarım sektörüne çevirmeleri elbette memnun edici. Yazının başında da dediğim gibi, sadece bu değişim bile, yaşanan acı olayların yanında salgının bize bazı yararları dokunduğunu da gösteriyor. Aynı hassasiyet sanırım biraz çevre, yaban hayatı ve doğal yaşam gibi alanlar için de oluştu, ki bunları el birliğiyle tamamen yok etmek üzereydik.

        Tabii umarım, söz konusu duyarlılık gelip geçici kalmaz. Yoksa havanda su dövmüş oluruz ki, bu da bizi yine geçmişin verimsizlik çarkına döndürür. Bunu da hiç istemeyiz doğrusu..

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar