Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        Yaşar Holding'in kurucusu Selçuk Yaşar 94 yaşında. Ona daha uzun ve sağlıklı ömürler dilerim. Bugün 25'i aşkın şirket ve üç vakıftan oluşan, yaklaşık 7 bin kişiye iş imkanı sağlayan Yaşar Holding, Selçuk Yaşar'ın girişimci, yenilikçi ve atılımcı kimliği sayesinde günümüze ulaştı.

        Babasının dükkanında iş hayatına atılan Yaşar, 1954 yılında Türkiye'nin ilk boya fabrikası DYO'yu kurdu. Bundan sonraki yıllarda Türkiye'de öncülük ettiği birçok sanayi dalında yatırım yaptı. Kimselerin girmediği, girmeye cesaret edemediği işlere atıldı ve hepsinde de başarılı oldu.

        Selçuk Yaşar'ın inanılmaz hamlelerini ve Türkiye'de yarattığı bazı ilkleri şöyle bir hatırlayalım..

        - İlk özel sektör bira fabrikası (TÜRK TUBORG) - İlk matbaa mürekkepleri üretimi fabrikası (DYOSAD) - İlk UHT dayanıklı süt üretimi (PINAR SÜT) - İlk özel sektör kompoze gübre fabrikası (EGE GÜBRE) - İlk sağlıklı su fabrikası (PINAR SU) - İlk özel sektör entegre et tesisi (PINAR ET) - İlk balık ve deniz ürünleri çiftliği (PINAR DENİZ) - İlk 1.100 yataklı tatil beldesi (ÇEŞME ALTIN YUNUS) - İlk özel sektör resim yarışması (DYO-YAŞAR EĞİTİM VE KÜLTÜRVAKFI) - İlk özel sektör resim müzesi (SELÇUK YAŞAR) - Yaşar Üniversitesi..

        Yaşar Holding'in kurucusu Selçuk Yaşar
        Yaşar Holding'in kurucusu Selçuk Yaşar

        KARŞILIKSIZ BURS VERİYOR

        23 değişik alanda birinciliği olan Selçuk Yaşar, gençliğinden beri Danimarka sevdalısı idi. Onlarla ortaklıklar kurdu, bilgi ve birikimlerini Türkiye'ye taşıdı, uzun yıllar Danimarka'nın İzmir Fahri Başkonsolosu olarak görev yaptı. Türkiye'de tarıma dayalı sanayinin kurucusu ve öncüsü oldu. Et ve süt hayvancılığının geliştirilmesi amacıyla bir çok önemli proje hazırladı, tatbik mevkiine koydu. Aynı zamanda sportif, kültürel ve sosyal çalışmalara büyük ölçüde katkılar yaptı. Yaşar Eğitim ve Kültür Vakfı'nı kurdu. Bu vakıf halen üniversitelerde, yüksek ve orta öğretim kurumlarında okuyan yetenekli, çalışkan, ancak maddi olanakları kısıtlı öğrencilere, tamamen karşılıksız burs veriyor.

        Selçuk Yaşar'ın daha pek çok alanda başarılı girişimciliği ve desteği vardır. Onların hepsini burada tekrar etmek istemiyorum. Öyleyse bu yazıyı niye yazıyorum? Şöyle ki; geçtiğimiz hafta İstanbul'da Selçuk Yaşar Ödülleri Gecesi düzenlendi. Neydi bu gecenin amacı? Şuydu: Türkiye'nin iş, kültür, eğitim ve spor alanlarında ayrıcalıklı bir yere sahip olan Selçuk Yaşar'ın vizyonunu geleceğe taşımak hedefleniyordu. Yaşar Üniversitesi ile Selçuk Yaşar Spor ve Eğitim Vakfı işbirliğiyle toplumsal faydayı ve geleceğin Türkiye'sini hedefleyen cesur insanların çalışmalarını kutlamak ve başarılarını tüm Türkiye'ye duyurmak düşünülüyordu. Onun için bu yıl ilk tören yapıldı, iki önemli girişimciye ödül verildi.

        ÖDÜLLER TAM YERİNİ BULMUŞ

        Gecede, genç girişimcilere ilham veren çalışmaların sahibi bilim insanı Prof. Dr. Aytül Erçil ve sosyal inovasyon konusunda çalışmalarıyla öne çıkan Tekfen Holding Kurucusu Ali Nihat Gökyiğit'e ödülleri takdim edildi.

        Şahsen, ödül alanların kimliğini ve yaptıkları olağanüstü çalışmaları çok beğendim ve ödüllerin tam yerini bulduklarını gördüm. Genelde bu tür ödüllerde sıkıntılar yaşanır, ancak bunda tam tersini yaşadım ve ödül sahiplerine de hayran kaldım.

        Törende pek çok konuşma yapıldı, Selçuk Yaşar'ın kimliği ve vizyonu anlatıldı. Hepsi güzeldi, fakat en çok Bülent Eczacıbaşı'nın vurgusu hoşuma gitti. Bu ödülün Selçuk Yaşar'la aynı hayali taşıyan girişimcileri daha da cesaretlendireceğini belirtip, "Ülkemiz genç Selçuk Yaşar'ların elinde olacak, ülkem için ben ne yapabilirim sorumluluğuyla hareket edecekler" dedi.

        Yazımın başında sıraladığım ilkleri ve yenilikleri Türkiye'ye getiren Selçuk Yaşar Ödülleri'nin öncelikli hedefi bence de bu olmalıdır. Genç Selçuk Yaşar'lar bulunmalı, yaratılmalı ve hepsi ülkeye kazandırılmalıdır. Çıkılan yeni yolda ben asıl bu keşifleri bekliyorum.

        REKLAM

        ***

        Canı çok yandı, artık tedbirli tabii

        - Avrupa Ligi son 32 turu ilk maçında Fenerbahçe, Zenit’i 1-0'la geçerken, Başkan Ali Koç golden sonra ayağa fırlamamış, koltuğunda oturup kalmış, taraftarlar da bu hareketi "totem yaptı" diye yorumlamış.

        - Vallaha totem mi yaptı, yoksa yine büyü işlerine filan mı girildi, orasını bilemem, ama şunu bilirim, başkanın ayağa fırlamaması takımına güven duymayışından ve her an gol yiyebileceğini düşünmesinden kaynaklanıyor olmasın sakın!..

        REKLAM

        ***

        Erkek güldürmeyince böyle oluyor

        - İş ve hayat yoğunluğundan kaynaklanan streslerinden kurtarmak için kadınlara dans ve müzik eşliğinde "kahkaha yogası" düzenleniyormuş, kadınlar bu sayede beyinlerine mutluluk hormonu gönderiyorlarmış.

        - Ee, erkeklerden ve kocalardan umut kalmayınca, mutlu olabilmek için mecburen böyle yollara başvuruyorlar tabii!..

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar