Dünya'nın en zor kararı
Şu ara pek konuşuluyor ya, üzerinde düşününce aklıma geldi; cinsiyet değiştirmek dünyanın en zor kararı olsa gerek. Dönüş yok. Saç rengi gibi "Ah aradığım bu değildi" diye bir cümle kurup geri dönebileceğiniz bir yol değil. Zaten bu yüzdendir ki iki sene boyunca psikolojik testlerden geçer not almanız gerekli değişim için. Kararı veren için ne kadar zor olduğunu bir düşünsenize. Hem olayı kendinize itiraf etmeniz bir süreç hem de tıp dünyasını kendinize inandırmanız. Hadi senelerce uğraşıp bunu başardınız diyelim, bu sefer de çevrenizi olayın akışına almanız bir mesele. Kimsenin kolay kabul edebileceği bir şey değil, zamana ihtiyaç var kesinlikle. Ama kabul etmeniz zaman alsa bile anında yapabileceğiniz bir şey var o da saygı göstermek. Sizin hayatınızda bu kadar majör değişimler olmayabilir tabii, yine de toplumda kabul görmüş bir takım huzursuzluklarınız olabilir. Kimse mükemmel değil bu hayatta. Toplumun büyük çoğunluğu gençlik yıllarında kurduğu hayallerini hatırlayarak yaşamaya devam ederken kendi istediği gibi bir hayat sürenlere, önüne çıkan hiçbir engeli tanımayanlara saygı göstermek lazım. Bu zor yollardan geçip yaşamına erkek olarak devam etmeye karar veren oyuncumuza ölüm tehditleri geliyormuş. Böyle anlayışsız bir ülkede normal bir sonuç tabi. Kendinin asla yapmayacağı bir şeyi kötü olarak adlandırmaktan vazgeçsin artık bu insanlar. Herkes kendi hayatından sorumlu, başkalarının hayatına saygı göstermekten başka yapacağınız hiçbir şey yok!
Durdurulamaz Gülşen
Geçen sene ürettikleriyle bu güçlü albümün tahrip derecesinin belli etmişti Gülşen. Ozan Çolakoğlu albümündeki Seyre Dursun Aşk ve Murat Dalkılıç'ın söylediği Bi Güzellik Yap büyük hitler oldu çıktı. Beni Durdursan Mı isimli albümü de bu hitlerin bir uzantısı. Irgalamaz Beni ve Saklandım İzlerinde yazın en çok dans edeceğimiz şarkılardan olacak, ben size söyleyeyim. Çıkış şarkısı Yatcaz Kalkcaz Ordayım'ın hızı da yaza kadar kesilmez umarım, daha iyi anlaşılacağını düşünüyorum o mevsimde. Sadece dans üzerine kurulu değil tabii ki albüm. Uzun süredir Türk slow'larından uzak duran ben Kendine Müslüman, Aşk Cinayet Sever karşısında çark ettim valla. Gülşen'in yetenekli hallerine bir kere daha ağzım açık kaldı bu albümde. Şarkıların aldığı müthiş vücutlar konusunda Ozan Çolakoğlu'nu da unutmamak lazım. Birlikte ilk ürünleri değil ama bu seferki doruk noktasında...
Son moda mekan
Son dönemde herkesin dilinde olan Propaganda'ya en geç giden ben oldum ama bu durum mekana bayılmama engel olmadı. Ne zamandır gidemediğim New York özleminin tam üzerine basan bir çizgide döşenen Propaganda'nın enerjisi bir harika. Eğlenmeye diye gitmiştik aslında ama yemekleri de cazip geldi ve tatlarına bakmayı ihmal etmedim. İşin içine yemek bölümü de girince yediklerimden mi bahsedeyim yoksa eğlendiklerimi mi anlatayım bilemedim. Galiba en yakın İstiklal Caddesi turunuzda gidip kendiniz deneyimlemelisiniz. Hafta sonu tam kulüp havasına giridiği için bambaşka bir yer oluyormuş, gidip yine göreceğim. Alaçatı'da Kum Beach ve Bu Bi Olay Yeri adlı kulübün işletmesinden hatırlayacağınız işletmeci çift Bade-Altuğ Paker'in başarılı stili olaya farklı bir boyut katmış. Propaganda Alaçatıya taşınır gibi geldi bana...
Hayat diye birisi
Her gün üzerinde kilometrelerce yol teptiğimiz bacaklarımızın kıymetini ne kadar biliyoruz acaba? Allah korusun, kaybetmeden değeri anlaşılmayan ama aslında değeri ölçülemeyen bir özgürlük yürümek. Fakat bir arıza sonucu birini kaybetmek de yolun sonu değil. Bu durumu ispat etmeyi kendine görev edinmiş Boğaziçi ekonomi mezunu Ayça Kubat belindeki kemiklerin paramparça olmasından dolayı tek bacağını hissetmiyor. Kendi gibi talihsiz olaylar yaşayanlara da örnek olmak amacıyla www.hayatdiyebirisi.com adında bir blog açıp yaşadıklarını paylaşıyor. Yaşadıklarından öte hayali olan dünyayı dolaşma fikrini bu blog aracılığıyla hayata geçirmek istiyor. Göz atarsanız güçlü bir hayat hikayesiyle karşı karşıya geleceksiniz.
