Millet İttifakı saflarına mı geçtim? 

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan önceki gün belediye meclisinde bana dair AK Partili bir meclis üyesiyle ilgili yaşadığı tartışmayı sosyal medyasına koyunca video viral oldu.

AK Partili ismini bilmediğim siyasetçi “Nagehan Alçı artık Millet İttifakı saflarına geçti” diyor. Tanju Özcan da “Nagehan Alçı da bizim tarafa geçtiyse bu iş bitmiştir. Artık iktidarız demektir” gibi laflar edip, benimle ilgili her zamanki nezakete epey uzak üslubuyla bazı sözler sarf ediyor.

Buradan açıkça söyleyeyim:

Hiçbir şekilde ve koşulda Tanju Özcan zihniyetiyle aynı safta durmam, duramam.

Tanju Özcan’ın bulunduğu tarafa asla geçmem, geçemem.

Eğer Tanju Özcan gibilerle aynı tarafa geçersem kendime ihanet etmiş olurum.

Bana göre Özcan zihniyeti ırkçılığı ve ayrımcılığı simgeler.

Tanju Özcan zihniyeti otoriter ve totaliter bir aşırı sağcı bakış açısı demektir.

Sosyal demokrat bir parti olma iddiası da olan, özellikle Kemal Bey’in bir yayın sonrası bana bizzat ifade ettiği gibi özgürlükçü-sol bir parti olduğunu söyleyen CHP’nin Tanju Özcan’ı çoktan ihraç etmesi gerekirdi.

Hala edememiş olması CHP adına bir utanç bence.

Sayın Kılıçdaroğlu’nun Tanju Özcan gibi ırkçı zihniyetleri CHP içinde kesinlikle istemediğini biliyorum ama Kemal Bey’in iradesiyle CHP iradesi bazen tam örtüşemiyor.

Kılıçdaroğlu özgürlükçü-sol çizgiye aykırı otoriter bir kafa yapısına sahip isimleri partiden tasfiye etmeye gayret etti ama bu zihniyetin kalıntıları hala CHP içinde zaman zaman etkin olabiliyor.

Gelelim Tanju Özcan’ın bulunduğu siyasi taraf meselesine…

Neresi o taraf? Millet İttifakı safları mı?

Görüntüde öyle olabilir ama gerçekte Özcan’ın yeri Ümit Özdağ’ın yanı diye düşünüyorum.

Özcan’a kafa yapısı olarak en yakın siyasetçi Ümit Özdağ. Tanju Bey’in Zafer Partisi’nin Bolu Belediye Başkanı olması gerekirdi politik ve ideolojik tutarlılık açısından.

Sanıyorum egosundan kaynaklanan sebeplerle Ümit Özdağ’ın yanında bir isim gibi görünmek istemiyor. O sebeple Özdağ’ın davetine ve CHP’nin kendisini istememesine rağmen Zafer Partisi’ne geçmedi. Fakat siyasi ideoloji olarak Tanju Özcan tamamen Özdağ ekolünün mensubu.

Ben ise Ümit Özdağ zihniyetine 85 milyonluk Türkiye’de herhalde en zıt insanların başında geliyorum.

Böyle olmakla da gurur duyuyorum.

Muharrem İnce’nin o dönemki itirazı ve politik çizgisi

Tanju Özcan demişken son günlerde CHP listelerinden seçime girme ya da Millet İttifakı’na katılma ihtimali konuşulan Muharrem İnce boyutundan da bahsedeyim…

Özcan, CHP içinde Muharrem İnce’ye yakın olarak bilinirdi. Hatta ben göçmenlere karşı ilk ırkçı ve insanlığa aykırı uygulamaları başlattığında Muharrem İnce’ye bir çağrı yapmıştım.

O zaman Muharrem Bey beni aramış ve Tanju Özcan’ın yaptıklarını asla tasvip etmediğini söylemişti. İnce o dönem sosyal-demokrat çizgide politika yapma gayretindeydi.

2018 öncesi de Kürt meselesine, İslam meselesine hatta Ermeni meselesine bile özgürlükçü bir bakış açısıyla yaklaşmaya çalışan bir İnce vardı.

Oysa şimdi yeniden 27 Nisan 2007 dönemindeki diliyle konuşmaya başladı sanki. Son röportajlarında gördüğüm hava bu.

Eğer 2007 model Muharrem İnce’ye dönecekse neden Mehmet Ali Çelebi ile anlaşmazlığa düştü?

Mehmet Ali Çelebi Memleket Partisi Genel Sekreteriydi. Oradan AK Parti’ye geçti biliyorsunuz.

Tanju Özcan’la konuşan nasıl bir AK Partili?

Gelelim AK Parti mensubu meclis üyesinin söylediklerine…

Ben kendisinin nasıl bir AK Partili olduğunu bilmiyorum.

Osman Kavala’ya ve Hakan Altınay’a yapılan zulmü haklı gören otoriter-totaliter bir AK Partili mi?

Yoksa benim bizzat konuştuğum, bu hukuk skandallarından samimi olarak rahatsız olan ama maalesef sessiz kalan AK Partililerden mi?

Festivallerin ve konserlerin yasaklanmasını alkışlayan AK Partililerden mi?

Yoksa bu işleri yerel kaymakamların işgüzarlıkları olarak görüp rahatsız olan AK Partililerden mi?

Ekrem İmamoğlu’na siyasi yasak getirilmesini savunan AK Partililerden mi?

Yoksa bu yargısal darbe kafasından uzak AK Partililerden mi?

Ben Osman Kavala ve Hakan Altınay gibi pırıl pırıl insanlara zulmeden, festivalleri ve konserleri yasaklayan, rakiplerine siyasi yasak getiren ve sözü aldı mı militarist ve yayılmacı söylemlerde bulunan bir siyasi tarafta bulunamam.

Türkiye’yi AB mensubu bir ülke yapma kararlılığında bir AK Parti’den yanayım ben. Bu zulümleri alkışlayan bir AK Parti’den yana olmam, olamam.

Ben Tanju Özcan ile aynı tarafa geçmem. Dolayısıyla AK Partilinin “Nagehan Alçı sizin tarafa geçti” lafı çöp. Ama ben mevcut otoriter rejim blokunun ve müesses nizamın da parçası olmam, olamam.