Meral Hanım'ın Kemal Bey'den beklediği hamle…

Perşembe günkü toplantıda adaylık üzerine herhangi bir isim konuşulmadığı netleşti.

Peki şimdi ne olacak? Cihan Paçacı’nın bu köşede yayınlanan sözleri adaylık konusunda bir kriz yaşanacağının işareti mi?

Yoksa Sayın Paçacı’nın istifası, İYİ Parti’nin de artık Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığına sıcak baktığı anlamına mı geliyor?

Dün gün boyu 6’lı Masa’nın farklı partilerinden birçok kaynakla konuştum…

Önce kriz yaratan röportaj meselesinden başlayayım…

Toplantı başlamadan kısa bir süre önce Meral Hanım’a böyle bir demecin varlığından bahsediyorlar. Ancak İYİ Parti Genel Başkanı henüz içeriğin ne olduğunu öğrenemeden liderler giriş yapmaya başlıyor. Toplantıya geçiliyor.

Bir süre sonra Sayın Akşener, yazının detaylarına vakıf olunca toplantıda konuyu açıyor ve rahatsızlığını dile getiriyor. Sayın Paçacı’nın istifa edeceğini söylüyor. Öğrendiğime göre konu böylece kapanıyor.

Bunun üzerinden bir tartışma ya da isim gündeme gelmiyor.

Gelelim Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığına dair Meral Hanım’ın rezervi olup olmadığı meselesine…

Size çarpıcı bir şey söyleyeyim…

Bugüne kadar Kemal Bey’in adaylığı hiç konuşulmadı ama Sayın Akşener’in bu konuyu konuşmak için Sayın Kılıçdaroğlu’ndan bir hamle beklediğini söyleyebilirim. Yani CHP liderinin konuyu açmasını bekliyor Akşener. Gördüğüm kadarıyla diğer liderlerde de böyle bir beklenti var.

Peki Kemal Bey konuyu açarsa Meral Hanım ne yapacak?

Öncelikle İYİ Partili kaynakların vurguladığı husus kamuoyunda yanlış bir algı oluştuğu, Sayın Akşener’in zikredilen hiçbir isme daha yakın ya da daha uzak durmadığı. Burada altı çizilen tek nokta şu: Sayın Akşener adaya karar vermek için kamuoyu yoklamaları yapılması gerektiğini düşünüyor. Peki bu nasıl olacak? Şayet liste kesinleşirse-ki bu listede artık dışarıdan bir ismin olması olasılığının çok düşük olduğu söyleniyor, o isimler üzerinden anketler yapılıp sonuçlar değerlendirilsin deniyor…

Ancak bu ne zaman olur?

Süreci iyice uzatmaz mı?

Bu soruların cevabı henüz yok…

Aday tartışmasında en berrak parti CHP. Hiçbir tartışmaya açık kapı bırakmayacak şekilde tüm partililer kesinlikle Kemal Bey aday olmalı, bu konuda parti olarak kararımız net diyorlar.

Saadet Partisi ve Demokrat Parti zaten başından beri Sayın Kılıçdaroğlu’na açık destek veriyor.

Gördüğüm kadarıyla Gelecek Partisi’nde de bu konuda önemli oranda uzlaşı sağlanmış.

DEVA özellikle pazartesi açıklanacak ortak politikalar metninden önce adaylık meselesini ele almayı ilkesel olarak yanlış buluyoruz diyor fakat orada da Sayın Kılıçdaroğlu ile ilgili bir pürüz çıkacağı yönünde bir işaret göremedim.

Yalnız şunu öğrendim: Sayın Babacan partililerle baş başa görüşmeler yapıp aday konusunda bir liste hazırlıyor. 13’ündeki toplantıya o liste ile gidecek.

13’ünde aday artık kesinlikle konuşulacak ama bir karar verilecek mi?

Verilebilir diyen önemli kaynaklar var fakat şayet İYİ Parti’nin özellikle vurguladığı gibi anket yaptırma fikrinde karar kılınırsa o halde böyle bir olasılık kalmaz.

Ancak bu durumda Kemal Bey’in hem kararlı tutumunu "sahaya bakalım"a çevirmesi hem de kendi parti kamuoyunu yumuşatması gerekir.

Kaldı ki listeye diğer partiler başka isimler eklemek isterse ne olacak? Ve hangi anket neye göre baz alınacak?

Ben tüm bu tabloya bakınca Sayın Kılıçdaroğlu’nun adaylığının çok büyük bir ihtimal olduğu kanaatimi koruyorum.

Cihan Paçacı’nın erdemli tavrı

Çarşamba akşamı ertesi günkü 6’lı Masa toplantısına dair kulis bilgileri almak için telefon başındaydım.

Günlerdir beklenen, aday meselesinin ilk kez açılacağı söylenmiş olan kritik toplantının hemen öncesi…

Heyecan dorukta. Biz gazeteciler için bilgi kırıntısının önemi var…

Farklı partilerden bir çok kişiyle konuştum ancak kimse somut bir şey söylemiyor, genel geçer yorumlar yapıyor ve kesinlikle isim vermiyordu.

Esas düğüm herkesin bildiği üzere toplantıya da ev sahipliği yapacak olan İYİ Parti’de idi.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylık konusunda çok kararlı olduğu, geri adım atmayacağı yönünde CHP tavizsiz bir duruş sergiliyor ancak İYİ Parti’de bu konuda tereddüt olduğunu artık sağır sultan bile duyuyordu…

Böyle bir tablo varken İYİ Parti’nin Genel Başkan Yardımcısı Cihan Paçacı’yı aramak geldi aklıma. Cihan Bey, parti içinde "Cihan Abi" olarak anılan, merkez sağ kökenli, DYP ve MHP’de siyaset yapmış çok tecrübeli bir isimdir.

Kendisine direkt toplantı öncesi parti içindeki havayı ve Kemal Bey’in adaylığına yönelik itirazlarının olup olmadığını sordum.

Doğrudan saha izlenimlerini anlatarak girdi söze, beklediğimin çok ötesinde bir açıklıkla konuştu ve perşembe günü bu köşede yayınlanan demeçteki görüşlerini paylaştı.

Aslında herkesin "kulis" olarak dillendirdiklerini sansürsüz dile getirdi Sayın Paçacı. Kendisine ismini kullanıp kullanamayacağımı sordum, kullanabileceğimi söyledi.

Gerisini biliyorsunuz…

Esasen partinin içinde Sayın Paçacı, Kemal Bey’in adaylığına en sıcak bakan isimlerin başında geliyor. Yani kendi temenni ya da görüşünü yansıtmış değil.

Ben Cihan Bey’in dürüst bir şekilde sözlerinin arkasında durup, istifa etmesini büyük bir erdem olarak gördüm. Elbette böyle olmasını istemezdim ancak siyaset uzun soluklu bir iştir. Sayın Paçacı yöneticilikten istifa etti ama hala İYİ Parti’nin mensubu…

Kendisini arayıp üzgün olduğumu söylediğimde de aynı erdem ve nezaketi gösterdi, benimle ilgisi olmadığını, partisine zarar vermemek için yanlış yerlere çekilen sözleri nedeniyle gerekeni yaptığını hatırlattı.