Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BUGÜN bu köşede gördüğünüz telgrafı birkaç sene önce yayınlamıştım ama belgede bahsi geçen hadise şimdi dünya gündeminin ilk sırasında yeraldığı için yeniden yayınlamakta fayda gördüm.

        8 Kasım 1917 tarihli telgraf, o sırada Sivas’taki Üçüncü Ordu’yu teftişe giden Başkumandan Vekili ve Harbiye Nazırı Enver Paşa tarafından Sadrazam Talât Paşa’ya gönderilmiş. Enver Paşa cephelerdeki son vaziyet hakkında İstanbul’u bilgilendiriyor ve bir gün önce elden çıkan Gazze’nin artık bizim olmadığını tek bir cümle ile, “Düşmanın denizden ve karadan yaptığı şiddetli topçu ateşi altında kıtâatımız emir mûcibince 7/11’de Gazze’yi tahliye ettiler” diyerek haber veriyor.

        Dört asır boyunca toprağımız olan Gazze’yi 1917’nin 7 Kasım’ında kaybetmemizin hemen ertesi günü gönderilmiş olan bu telgrafı bana bundan otuz küsur sene önce, Sadrazam Talât Paşa’nın eşi rahmetli Hayriye Talât Hanım hediye etmişti.

        ÜÇ DEFA SAVAŞTIK

        Telgrafın metnini vermeden önce, Gazze’yi nasıl kaybettiğimizi kısaca anlatayım:

        1914 Kasım’ında Birinci Dünya Savaşı’na girmemiz üzerine, Mezopotamya ve Filistin cephelerinde, karşımızda İngilizler’i bulduk. Ortadoğu’daki Dördüncü Ordu’nun kumandanlığını yapan İttihad ve Terakki’nin liderlerinden Cemal Paşa, Mısır’daki İngiliz işgaline son verebilmek için “Kanal Harekâtı”nı düzenlemiş ama mağlûp olmuş ve birliklerimiz 15 Mart 1917’de Süveyş Kanalı’ndan Gazze’ye çekilmişlerdi.

        İngiliz saldırıları geri çekilmemizden sonra gittikçe arttı ve Gazze’de ardarda üç muharebe yaşandı...

        İlk muharebe 26 Mart’ta oldu, iki gün devam etti ve kara birliklerinin yanısıra savaş gemilerinin bombardımanı ile de desteklenen İngiliz saldırısını püskürttük. İkinci saldırı 21 gün sonra geldi, 17 Nisan’da başlayan ve üç gün süren muharebede de büyük kayıplar vermemize rağmen İngilizler’i tekrar geri çekilmeye mecbur bıraktık.

        Üçüncü muharebe ise 1917’nin 6 Kasım’ında yaşandı ve ordumuz İngilizler’in yanısıra Osmanlı’ya ve hilâfete başkaldıran Mekke Şerîfi Hüseyin’in oğullarından Faysal’ın kumandasındaki isyancı Araplar’ın saldırıları karşısında ancak bir gün dayanabildi. 7 Kasım’da Gazze’den çekilmek ve 120 kilometre geriye gidip Suriye’de bir savunma hattı kurmak zorunda kaldık.

        İngilizler sonraki günlerde ilerlediler, Filistin’in tamamı elimizden çıktı, 17 Kasım’da Yafa işgal edildi ve 9 Aralık’ta tam da 401 sene boyunca hâkimiyetimiz altında bulunan Kudüs de elimizden çıktı.

        Enver Paşa, İstanbul’da şifresi çözüldükten sonra “Harbiye Nezareti Tahrirat Dairesi Şifre Kalemi” antetli bir kâğıda yazılan dört maddelik telgrafının hemen başında Gazze’nin artık bizim olmadığını sıradan bir haber gibi bildiriyor, sonra diğer cephelerdeki gelişmeleri yazıyordu.

        Enver Paşa’nın telgrafı. Kırmızı ile çizdiğim satırlarda Gazze’nin kaybı bilgisi yeralıyor.

        SADECE İKİ SATIR!

        İşte, Enver Paşa’nın gönderdiği ve tarihimizin en büyük mağlûbiyetlerinden birini kupkuru bir cümle ile haber veren telgrafın tam metni:

        “Sivas’tan Sadrazam Paşa Hazretleri’ne mevrud (....) telgraf:

        1. İngilizler, Sina Cephesi’nde taarruz etmektedir. Düşman[ın] denizden ve karadan yaptığı şiddetli topçu ateşi altında kıtâatımız emir mûcibince 7/11’de Gazze’yi tahliye ettiler ve sağ cenahlarıyla takrîben yedi kilometre şimale (kuzeye) alındılar. Sol cenahta Biyri’s-Sebû şimalinde muharebât devam ediyor. Takviye kıtaâtımız (kıt’alarımız) mütemadiyen vâsıl olmaktadır. Falkenhayn Paşa, Kudüs’te bulunmaktadır.

        2. Irak Cephesi’nde İngilizler, Dicle tarafındaki mevâzimize takarrub ettiler (mevzilerimize yaklaştılar). Kıtaâtımız, Tikrit şimalindeki Cebel-i Sahreyn’de hazırlanmış olan mevziye alındılar. Düşman takip etti.

        3. Üçüncü Ordu’da bugün sol cenahta üç mühim tepe, kıtaâtımız tarafından yapılan taarruz neticesinde zaptolundu. Düşmandan bir miktar esir aldılar. İki cebel topu ve üç makineli tüfek igtinâm eylediler.

        4. Üçüncü Ordu’daki teftişi bitirdim. Şimdi, Sina Cephesi’ne hareket ediyorum. Bu şifre, 9288 numaralıdır. 8 Teşrînsâni 33 (8 Kasım 1917).

        Başkumandan Vekili Enver”.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar