ABD'nin talebi ve alabildikleri
TÜRKİYE’nin, IŞİD’e karşı oluşturulan koalisyona katılma koşulları netleşirken, ilk anlaşma da önceki gün sağlandı. Buna göre Türkiye, 2 bin Suriyeli muhalife askeri eğitim ve malzeme verecek. Peki, birbirleriyle ittifaklık konusunda sürekli değişkenlik gösteren Suriyeli muhaliflerden hangisi bu eğitime tabi olacak? Çünkü Washington ve Ankara’nın ılımlı muhalif tanımı birbiriyle örtüşmüyor. Bu durumda eğitim verilecekleri kim tespit edecek? Aktarılan o ki, bu konuda Türk ve ABD istihbarat yetkilileri bir süre önce Hatay’da yaptıkları görüşmelerde yol haritası çizmiş. Söylendiğine göre yakın geçmişte de benzer bir eğitim hayat bulmuş. ABD Dışişleri Bakanlığı Uluslararası Yaratıcı Ortaklar ve İhtilaf Dengeleme Ofisi desteği ve Hatay’da çalışan Suriye Acil Görev Gücü aracılığıyla, bir grup Suriyeli muhalife savaş alanında medya araçları ve bilgisayar kullanımı teknik eğitimi verilmiş ve malzeme yardımı yapılmış.
MİT SEÇECEK
Mutabakata göre, bugün verilecek askeri eğitimi alacak kişileri ise bizzat MİT seçecek. Eğitilip donatılacak 2 bin kişi, sahada çatışan ve komutası başka örgütlerde bulunan büyük gruplar yerine, Türkiye ile birlikte hareket eden, aralarında Türkmenlerin de yer aldığı sayıları 2 milyona yaklaşan Suriyeliler arasından seçilecek. Oluşacak orduda görev alacaklarından, gelirleri ve işleri olacağından, yeterli sayıda kişi bulmakta zorlanılmayacak. Hedef ise ileride Şam yönetiminin yıkılması sonrası, eğitim alanların ordu görevini üstlenmesi. Nitekim benzer bir uygulama Suudi Arabistan ve Ürdün’de de başlatıldı, seçilen askerlerin 8 ile bir yıl arasında alacakları eğitim sonrası cepheye gönderilmeleri kararlaştırıldı. Bütün bunlar da gösteriyor ki IŞİD mücadelesini uzun vadeye yayılacak.
İNCİRLİK VE KARA YOK
ABD’nin diğer talebine gelirsek... ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel, kısa süre önce Türkiye’den beklentilerini, “İncirlik’teki Türk hava üssüne erişim ve ılımlı Suriye güçlerinin eğitim ve donanımı için yardım” diye açıklamıştı. Konu hakkında sohbet ettiğim Ankara’daki bir yetkili, “İncirlik üssünün kullandırılması konusunda bir anlaşmanın olmadığını” belirtti, “Olmayacak da...” dedi. Anlaşılan o ki, üç şartından biri olduğu için Ankara “eğit-donat” konusunda katkı vermeyi kabul etmiş. İncirlik için ise diğer iki şartının, yani uçuşa yasak tampon bölge, savaşın Esad yönetimine karşı olması şartlarının hayat bulmasını bekliyor. ABD’nin buna yaklaşımı ise Türkiye’de oluşan algının tersi. Çünkü Washington’un Türkiye’den kara gücü beklentisi yok. Nitekim ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki de, dün, Türkiye’den kara gücü girmesini istedikleri yönünde oluşan algıyı kesin dille düzeltti. Psaki, Türkiye’den kara harekâtı bekledikleri iddialarının “doğru olmadığını” belirtirken, Türkiye’de oluşturulmak istenen bir başka beklentiye karşı çıkacaklarını da şu sözlerle açıkladı: “Hiçbir ülkeden Kobani sorununu çözmesini veya herkesi ilgilendiren bu tehdidi üstlenmesini beklemiyoruz...” ABD’nin, Türkiye’den kara gücü sokmasını istediği iddiasında bulunanlara duyurulur..
- Tropikleştik…1 gün önce
- Orta Doğu'nun sinir uçları…3 gün önce
- Trajik zihin…5 gün önce
- Dünyanın konsültasyon raporu...1 hafta önce
- Fetvasını arayan İran…1 hafta önce
- Gençleşemiyoruz...2 hafta önce
- Mr. Fico…2 hafta önce
- Elektrikli otomobil savaşı...2 hafta önce
- Anneler günü…3 hafta önce
- Güç savurması…3 hafta önce