Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet

“AMERİKA Devletleri’nde deve kullanılmasına karar verilerek 30 re’es devenin celbi zımnında Devlet-i müsarünileyha tarafından Dersaadet’e bir sefir gönderilmiş olduğundan, bir çift erkek ve bir çift dişi deve olmak üzere iki çift devenin itsı iltimasına dair sefaredin varit olan bir kıta tahriratı tercümesinin hulasası menzuru şehinşahi buyrulmak için arz ve takdim olundu...”

Yukarıdaki metin, bugün bir yenisi Meclis’e sunulacak olan tezkerelerden biri...

Amerika’dan gelen talebi sadrazamın uygun bulup Sultan Abdülmecid’in onayladığı 1855 tarihli tezkerenin gerekçesi, ABD’ye yollanacak develer.

Meksika ile savaşında çölde sıkışan ABD, Osmanlı’dan 30 deve talep ediyor; daha izin çıkmadan da gemilerini İstanbul’a gönderiyor.

Abdülmecid, talebi karşılamakla kalmayıp ikisi dişi, ikisi erkek olmak üzere 4 hediye deveyi de yanına ekliyor.

Adı da tarihe “deve tezkeresi” olarak geçiyor.

GENİŞ KAPSAMLI

Cumhuriyet döneminde tezkereler devam ediyor.

Kore başta olmak üzere, onlarca tezkere çıkarılıyor.

Terör olaylarına karşı sınır operasyonlarının başladığı 1990’dan bu yana alındığında ise çıkarılan tezkere sayısı 40’a ulaşmış bulunuyor.

Irak’a sınır operasyonlarına izin veren 12 Ağustos 1990’dan 2002 sonuna kadar 13 tezkere Meclis’ten onay alırken, geri kalan 28’i AK Parti hükümetleri dönemini kapsıyor.

Üzerinde hazırlıkları tamamlanamadığı için bugüne ötelenen 2 tezkere ise aslında 2011’e kadar çıkarılmış bulunan 33 tezkereye eklenen Irak ve Suriye tezkerelerinin devamı niteliğinde.

Aktarıldığına göre de Meclis’ten geçemeyen 1 Mart 2003 tezkeresinden sonra en kapsamlısı...

Üslerin lojistik amaçlı kullanılmasından sınır ötesinde “insani güvenlikli bölge” oluşturulmasına, Türk jetlerinin bölgenin korumasında görev almasına, oluşturulan koalisyon güçlerine katılımın sağlanmasına kadar hükümeti geniş yetkiyle donatıyor.

TEZKERE SONRASI

Yüksek fire olasılığı görülmeyen iktidar partisinde oluşan en büyük çekince ise tezkere çıktıktan sonra nasıl bir tablo ile karşılaşılacağı.

Özellikle de hükümetin Suriye’ye asker göndermesi halinde bunun nasıl sonuçlanacağı...

Benzer kaygı muhalefette de hâkim... HDP baştan destek vermezken, CHP ve MHP oluşan koalisyon güçlerine katılım konusunda herhangi bir çekince taşımıyor.

Ancak Türk askerinin sınır ötesinde tek başına yapacağı operasyona da destek vermiyor.

Nitekim CHP Grup Başkanvekili Engin Altay dünkü sohbetimizde, “Biz koalisyon güçlerine katılıp insanlık canilerine karşı mücadele edilmesi taraftarıyız” dedi.

Ancak ABD başta olmak üzere koalisyon ülkelerinin de olumlu bakmadığı Türk askerinin tek başına sınır ötesine geçmesini kendilerinin de doğru bulmadığını söyledi.

MHP Genel Başkan Yardımcısı Celal Adan ise tezkerelere destek veren bir tutum takındıklarını anımsattı, “Ama Türk askerinin maceraya itilmesine de onay vermeyiz” dedi.

Bu tablo içinde Meclis’teki havayı Dante’nin şu sözü özetliyor:

“Cehennemin en karanlık yeri, buhran dönemlerinde tarafsız kalanlara ayrılmıştır...”

Kimse tarafsız kalmak istemiyor.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar