ENTELEKTÜEL öngörü ve bilgi derinliği bugün de teslim edilen 18. yüzyılın Prusyalı Komutanı Carl Von Clausewitz benzer terimi iki yüzyıl önce kullanmış…
Askeri okullarda bugün de başucu kitabı olarak tavsiye edilen Savaş Sanatı kitabında, “Savaşın sisi…” diye söz eder.
Savaşların doğası itibarıyla bilinmezlikler, belirsizliklerle dolu olgular olduğuna vurgu yapar...
Çevremizde yaşanan savaşların en önemli unsuru olan “vekalet savaşçılarına” 200 yıl önce “devlet dışı güçler” diyerek atıf yapar…
“Savaşın Sisi”nin tam bu noktada ortaya çıktığından bahseder...
Yani kimin, nerede, hangi amaçla yaptığı belli olmayan girişimlerden bahsederken şu tespiti yapar:
“Taktik muhabere, strateji de savaş bilimidir. Taktik zaferler fiziki, stratejik zaferler ise manevidir…”
Savaşın başladığı andan itibaren ortaya çıkan “sis…” bugünün teknolojik araçları elektronik cihazlar ile yapıldığı için “parazit, GPS sıkışması, sinyal sahtekârlığı, dijital yanıltma” gibi isimler aldı.
Aslında var olan savaşın sisinden öte bir durum değil…
Son üç yıldır, savaşın içinde olmasa da hava ve deniz araçları için özellikle baş belası haline gelmiş bulunuyor.
Irak ile başlayıp, Afganistan, Ukrayna ile devam eden ve bugün de Gazze’de karşımıza çıkan savaşta da en acımasız şekilde kullanılıyor.
İNADI, 70 YERİNE 50’YE İNDİRDİ
Türkiye’nin de arasında bulunduğu Endonezya, Katar, Mısır, Nijerya, Suudi Arabistan ve Ürdün’den oluşan 7 ülkenin oluşturduğu “Temas Grubu”nun girişimi ile Gazze’de 4 günlük ateşkese dün akşam itibarıyla ulaşıldı...
Ancak yine de İsrail'in buna ne derece uyacağından emin olunamıyor; ateşkes anlaşması yapılmasına karşın bu sabaha kadar da bombalamasına devam etti...
O nedenle emin olunamıyor; neden de üç haftadır masada duran benzer ateşkes önerisinin geçmişte İsrail tarafından iki kez geri çevrilmesi.
Üstelik Hamas, 4 günlük ateşkes karşılığı elindeki rehinelerden bugün olduğu gibi 50 kişiyi değil, 70’ini bırakacaktı…
İsrail son anda ateşkesin Hamas’ın işine yarayacağı, bırakılanların sadece yabancıları kapsayacağı, bunun kendisini zora sokacağı gibi anlamsız gerekçelerle pişmiş aşa su kattı; bugün 20 eksik rehine ile aynı şartlara razı oldu…
Karşılığında da İsrail 150 Filistinli mahkumu serbest bırakacak; her 10 rehine için ateşkes bir gün uzayacak...
Rehine değişimi yarın gerçekleşecek....
Bu noktaya 20 gün önce gelinebilirdi, ancak aşırı sağ kökenli İsrail hükümeti daha fazla bomba ve daha fazla bina yıktı; uluslararası arenadaki insani kredisini de bombalarının çukuruna gömdü.
Gelinen son nokta dahi İsrail’de hükümet aklının nasıl işlediğini anlamak için yeterli…
Ancak sadece ateşkesin değil, savaşın da biran önce bitmesi gerekiyor, çünkü hava ve deniz taşımacılığında önemli bir geçiş güzergahı olan Doğu Akdeniz ve Karadeniz’de uluslararası ticaret açısından da ciddi sorun üretiyor…
GPS SIKIŞMASI, PARAZİT
Bu konuda The New York Times dün, Avrupa güvenlik düzenleyicileri ve Federal Havacılık İdaresinin uyarılarına da yer veren bir makale yayınladı…
Yeni dönem silahların yararlandığı GPS, uydu ve radyo frekanslarının, savaşan ülkeler tarafından karşılıklı bozulmasına yol açan müdahalelerin, uçak ve gemi seyirlerini nasıl olumsuz etkilediğine örnekleriyle yer vermiş…
Aktarıldığına göre GPS sıkışması, sinyal sahtekarlığı isimleri de verilen, eskilerin tanımıyla sinyallerde yaratılan parazitler otomatik pilotta bulunan uçakların yönlerini şaşırmalarına, gemilerin de rotalarının bozulmasına neden olmaya başlamış.
Buna son dönem yapay zeka ile kontrol edilen dronların engellenmesi için yayılan sinyal bozucular da eklenmiş…
BASİT BİR BİLGİSAYAR YETERLİ
Avrupa Birliği güvenlik birimlerinin verilerine bakılırsa, Dassault Falcons, Gulfstreams ve Bombardiers iş jetleri bu konuda karşı donanıma sahip olduğu için etkilenmesi çok mümkün olmamış.
Ancak büyük yolcu uçakları ve gemilerin rotalarında ciddi sorunlara yol açmış.
Hatta bazı uçakların farkına varmadan bir başka ülkenin sınırından içeri girmesine yol açacak gelişmelere tanıklık edilmiş; bir iş jeti İran hava sahasına girmek üzereyken pilot durumu son anda fark etmiş…
Nitekim İsrail de Ekim ayı içinde sivil ve savaş pilotlarını iniş anında uydu navigasyon sistemlerine güvenmemelerini konusunda uyarmış…
İşin ilginç tarafı yerin 20 ile 500 km arasındaki bir konuma yerleştirilen uyduların yaydığı sinyallerini, basit bir program düzeneği ile yanlış bilgilerle yüklemeyi hedefleyen yenidünya düzeni savaş oyununu hayata geçiren yer ise basit bir bilgisayar ve internet düzeneği…
ÜÇYÜZ KİLOMETRELİK RİSK
Hamas nasıl ki 200-300 dolara mal olan roketlerle İsrail’in milyonlarca dolara mal olan demir kubbesini deldiyse, bunlar da çok büyük yetenek istemeyen basit bir bilgisayar üzerinden tüm GPS sinyallerini bozabiliyor veya karıştırıyor; sahte sinyaller ekliyor.
Bu parazitlerin hissedildiği alan ise yine Avrupa Güvenlik Kontrol Merkezine göre öyle küçük bir alan da değil, savaşın gerçekleştiği Ukrayna ve Gazze’nin 300 kilometre uzağına kadar etki gösteriyor.
Yani Türkiye’den Azerbaycan’a kadar Karadeniz üzerinde seyir eden tüm uçakların yanı sıra, yine bir ucu Türkiye’den Polonya ve Letonya’ya kadar uzanan bölgeyi kapsamında tutuyor.
Doğu Akdeniz üzerinden de Libya’ya kadar uzanan bir alanı kapsıyor.
Gemiler ve uçakların otomatik pilottan çıkıp, manuel uçuş yaptıklarında sorunu çözebilirler.
OTONOM FÜZE VE SİHA SORUNU
Ancak sorunun içine otonom silahlar, yani önceden planlı görev yüklenen füzeler, silahlı insansız hava araçları (SİHA) girince durum çok tehlikeli bir hal alıyor.
Öngörülmedik şekilde bir SİHA veya füzenin gelip bir yolcu uçağını veya gemiyi vurmasının önüne geçebilecek herhangi bir tedbir de bulunmuyor.
Tabi bu uçaklar ve gemiler Rusya Devlet Başkanı Putin’in son dönem uçuşlarında uçağına yüklenen mobil GPS yanıltma teknolojisine sahip değillerse ölümün nereden ve nasıl geleceğini de öngöremiyorlar…
Dünyanın en çok hava ve gemi trafiğine sahip bu bölgede iki savaş sorunu daha da büyük bir boyuta taşımış bulunuyor.
Umarım biran önce çözüme kavuşur, yoksa masum insanların göreceği zararın sorumluluğu savaşanların sırtına çok daha fazla biner…