Yeni sistem
AK Parti’nin bugünkü sonucu belli kongresi, yeni lideri karşılamadan çok, “onursal lideri” uğurlamak için yapılacak
Ayrıca hem AK Parti, hem de Türkiye için yeni sürecin de gongunu vuracak.
Bugünden itibaren 2001’de Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, Bülent Arınç ve Abdüllatif Şener’in öncülüğünde kurulan AK Parti’de yeni dönemin kapısı aralanacak.
CUMHURUN BAŞKANI
Türkiye de bugüne kadar uygulanan “Başbakanlık” sisteminden “Cumhurbaşkanlığı” sistemine geçecek.
Yeni model, bugüne kadar tanıklık etmediğimiz, siyasal literatürde yeri olmayan bir sistem.
Yapılanması da parlamenter demokratik sistem ve anayasal yetkiler içinde, icranın yeni merkezinin Cumhurbaşkanlığı’na taşınması şeklinde tanımlanabilir.
Başkanlık veya yarı başkanlık uygulamasından farklı işlerliğe sahip yeni sistemin kapıları da Cumhurbaşkanı’nın halk tarafından seçilmesiyle açıldı.
Zaten var olan anayasal yetkileri halkoyuyla güçlendirildi; cumhurun başkanı haline getirildi.
Örnek mi?
Cumhurbaşkanı parlamenter sistemle tespit edilmiş yetkileri çerçevesinde her ay Bakanlar Kurulu’na başkanlık ederse ne olur?
Kimse anayasal sistem dışına çıktığını ileri süremez.
AK Parti MKYK Üyesi Anayasa hukukçusu Osman Can, dünkü sohbetimizde, ortaya çıkan bu yeni durumun “eklemlenmiş bir yapıda” olacağını belirtti.
Sistemin işlerliğinde karşılaşılacak sorunların giderilmesinin en doğru yolunun da muhalefetin desteğiyle yapılacak Anayasa düzenlemesinde olduğunu söyledi.
Can, bunun yolunun parlamenter demokratik sistemin “vesayet unsurlarından” arındırılıp Batılı anlamıyla uygulanması olabileceği gibi, başkanlık veya yarı başkanlık sistemine geçişle de tamamlanabileceğini vurguladı.
“Benim için denge ve denetim mekanizmaları iyi kurgulanmış başkanlık veya yarı başkanlık sistemi en doğru olanıdır” dedi.
EN AĞIR GÖREV
Görünen o ki, Türkiye’nin karşısında bulduğu bu yeni yönetim biçimiyle mi, yoksa üzerinde uzlaşarak denge denetim mekanizmalarını iyi kurmuş bir sistemle mi yoluna devam edeceğinin kararı Haziran 2015 seçiminde verilecek.
Bu ara dönemde, ortaya çıkan yeni sistemin işlerliğinde en ağır görev sorumluluğu da bugün genel başkan seçilecek, en geç cuma günü de hükümeti kurmakla görevlendirilecek Ahmet Davutoğlu’nda olacak.
Çünkü hem parti örgütü hem de Meclis grubunun ahenkli çalışmasıyla Erdoğan görevini rahat sürdürebilir.
Yoksa aşağıda oluşacak her bir tepkinin yukarıda yaratacağı etki dalgası çok daha yüksek olur.
Ayrıca Cumhurbaşkanı’nın icraat serbestisi, mevcut sistemde “karşı oy” olarak nitelenen bir bakanın onayına bağlanmış olduğundan, kabine ile Çankaya’nın ahenkli çalışıyor olması da gerekecek.
Yoksa aşağıdan kararnameler de dahil bir tek kâğıt üretilmemesi durumunda Cumhurbaşkanı’nın protokol görevleri ötesinde adım atma şansı olmayacak.
Meclis’te üç dönemden kaynaklanan rehavet, yeni kabinenin oluşumu dolayısıyla oluşacak kırılmaların giderilmesi de yeni kabinenin yükünü artıracak.
Bu da müziğin ahenkli çıkması için orkestra şefinin daha fazla baget sallaması anlamına gelecek.
- Orta Doğu'nun sinir uçları…4 saat önce
- Trajik zihin…2 gün önce
- Dünyanın konsültasyon raporu...4 gün önce
- Fetvasını arayan İran…1 hafta önce
- Gençleşemiyoruz...1 hafta önce
- Mr. Fico…1 hafta önce
- Elektrikli otomobil savaşı...2 hafta önce
- Anneler günü…2 hafta önce
- Güç savurması…3 hafta önce
- Nüfus kalmayınca3 hafta önce