Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        "AÇLIK grevlerini insani olarak da siyasi olarak da en iyi anlayan tek kişi Adalet Bakanı..."

        Bunu söyleyen, açlık grevleri konusunda çözüm üretip sonuç almak için çaba gösteren BDP'deki etkin bir isim.

        Adının yazılmasını, "spekülasyonlara neden olmamak" için istemedi.

        Ancak dün anlattıkları sorunun aslında hiç de öngörülmedik noktalara gideceğinin işareti niteliğindeydi.

        Açlık grevinde bulunanların sayısal ve ölüme yaklaşmış olmalarının ötesinde, dünyada yarattığı Türkiye algısının önemine işaret etti.

        Siyasilerden gelen açıklamaların meseleyi içinden çıkılmaz bir sürece doğru hızla götürmekte olduğunun altını çizdi.

        Başta da belirttiğim gibi Adalet Bakanı'nın bu süreçte hem siyasi, hem de insani olarak konuya hâkim olduğunu vurgulayıp ekledi:

        "Bu kabinede konuyu en iyi anlayan ve çözüm arayan tek kişi varsa o da Adalet Bakanı'dır... Çözüm bulacağına da inanıyorum."

        Bugün açlık grevindekilere destek vermek amacıyla TBMM parti grubunda açlık grevine başlayacak olan bir BDP'linin bunu söylemesi aslında çok önemli.

        Çünkü onlar da sorunun bir an önce bitmesi gerektiğine inanıyor; çözüm modeli geliştiriyor.

        AVUKAT GÖRÜŞMESİ

        Doğrudan söylemese de bir yöntem üzerinde uzlaşı sağlanmış.

        Bulunan yöntem, "Öcalan'ın ailesiyle birlikte avukatlarıyla da görüşmesinin sağlanması"yla açlık grevlerine son verilmesi şeklinde.

        Adalet Bakanlığı'nın da "KCK soruşturması ve PKK ile doğrudan bağı bulunmamak kaydıyla ikinci grup avukatlara izin vereceği yönünde" beklenti hâkim.

        Avukatlara verilecek izinle birlikte açlık grevlerinin bitirilmesi hedefleniyor.

        Öngörülen süre ise gelecek hafta başı...

        Diyarbakır'da dün gerçekleştirilen görüşmeler sonucu bu noktaya gelindiği belirtiliyor.

        HÜKÜMETİN ADIMLARI

        Hükümet kanadına gelirsek...

        Aslında sorunun, geçmişteki boyutlarına ulaşıp uluslararası bir mesele haline gelmeden çözülmesini hükümet de istiyor.

        Nitekim Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın dünkü açıklaması da sorunun çözümüne katkı yapılmak istendiğinin en önemli göstergesi.

        Arınç, açlık grevi yapanların iki talebinin çözüldüğünü, "üçüncüsünün de zaman içinde değerlendirileceğini" vurguladı.

        Zaman içinde değerlendirileceğini söylediği konu, "Öcalan'a tecrit uygulamasının sona ermesi"...

        Büyük ölçüde çözüme kavuşturulmak üzere olanlar ise "anadilde eğitim ve savunma hakkı"...

        Bunların ikisinin yeni hazırlanan demokratikleşme paketiyle hayata geçirileceği daha önce açıklanmıştı.

        Ancak anadilde eğitimin söz konusu dahi olmayacağı belirtilirken, uygulamasına başlanılan seçmeli ders kapsamının biraz daha iyileştirilebileceğinin altı çiziliyor.

        Başbakan Erdoğan'ın, partisinin kongresinde de dile getirdiği anadilde savunma hakkıyla ilgili yasal hazırlık ise son aşamasına gelmiş bulunuyor.

        Dördüncü yargı paketiyle başka bazı iyileştirmelerin de geleceğine atıf yapılıyor.

        Bütün bunlar gösteriyor ki mesele Öcalan'ın avukatlarıyla görüşmesine kilitlenmiş bekliyor.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar