Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        MHP'deki köklü değişimi görmek için dünkü kongreyi izlemek yeterliydi.

        Çok sayıda adayın çıkmış olması bir yana, birbirinin sloganını kesmeyen, saygıda kusur etmeyen demokratik bir tutum da hâkimdi...

        Oysa 10-12 yıl önceki kongrelerde sergilenen tutumlardan herhangi birinin izini bile görmek olası değildi.

        Batı Avrupa tarzı demokratik nezaketin tüm unsurları salona hâkimdi.

        ŞEHİRLİ MİLLİYETÇİ

        Bu dönüşümde MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin katkısı yadsınamaz.

        Bahçeli, 5 Kasım 2000 Kongresi'nde, "Küreselleşme çağında Ziya Gökalp'in o günün şartları içinde koyduğu milliyetçilik anlayışıyla gidemeyiz" sözüyle yola çıkmıştı.

        "Çatışmacı sokak eylemcileri yerine, entelektüel bilince sahip tartışmacı salon milliyetçilerinin" yetişmesi için kolları sıvamıştı.

        Bu hedefindeki başarısı, dünkü kongrede salona yansıyordu.

        Bir yıl içinde CHP ve AK Parti'nin ardından MHP Kongresi'ne de ev sahipliği yapan Arena Salonu'nun tribünlerine yansıyan görüntü de MHP'nin "kökten, taşralı milliyetçilik" yerine "şehirli milliyetçiliğe" dönüşümünün en önemli göstergesiydi.

        Gömleğinin düğmesini göbeğine kadar açmış, dar paça pantolonlu, sivri burun ayakkabılı MHP tabanı gitmiş, çok daha şık giyinen bir kitle gelmişti.

        Bazılarının aşağı sarkık bıyıkları duruyor olsa da şehirli bir kitle salona hâkimdi.

        MHP'de savunulan, "Küreselleşme ve zenginleşmenin getirdiği yeni orta direğe yönelim" meyvesini vermişti.

        TURHAN'DAN GÖKALP'E

        Ancak salondaki kitlenin bu değişimine genel başkan adaylarının aynı paralelde söylem geliştirdiğini söyleyemeyeceğim.

        Lider adaylarının hemen hepsinin konuşmasında, MHP'nin son 20 yılına hâkim olan "Mümtaz Turhan - Erol Güngör" ekolünden vazgeçilip Ziya Gökalp'e dönüş yapılıyordu.

        Din vurgusu çok daha baskın bir şekilde ortaya çıkarken, komünizmin yerini de "sözde" diye isimlendirilen "Kürt sorunu" almıştı.

        Hem Bahçeli'nin hem de Koray Aydın'ın konuşmasının zaten büyük bölümüne Kürt ve PKK sorunu damgasını vurdu.

        Her ikisi de delegeden bu söylem üzerinden oy istedi.

        Bu ruh, sadece liderlerin söylemlerinde değil, salonda atılan sloganlara da, duvarlara yazılan pankartlara da yansımıştı.

        Gelelim kongre sonrasına...

        Bundan sonraki süreçte MHP tekrar sokak milliyetçiliğine dönmese de "salon milliyetçiliği"nden, "meydan milliyetçiliği"ne yönelecek.

        Salonda atılan sloganlar ile ortaya çıkan taban beklentisi ve seçimler buna neden olacak.

        Yerel, genel, Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçimlerinin arka arkaya geldiği bir süreçte, yeniden genel başkan seçilen Bahçeli'nin de konuşmasına yansıdığı gibi MHP, hükümetle uyum içinde bir görüntü vermekten uzaklaşacak.

        İç politikanın öne çıktığı bu süreçte MHP çaresiz daha fazla sahada olacak.

        Yoksa Koray Aydın'ın aldığı 441 oyla, yerel seçim sonrası olağanüstü kongrenin gelmesi kaçınılmaz olacak.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar