Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        ANKARA iki gündür Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla ortaya çıkan gerilimle boğuşurken, asıl gerilim güneyden yükseliyor.

        Kürt-Arap çatışmasına kadar götürebilecek yeni bir sorunun kapısı hızla aralanıyor.

        Gerilime gelirsek...

        Cumhurbaşkanı Gül'ün verdiği önceki akşamki Cumhuriyet Bayramı resepsiyonu sırasında devletin en etkin bürokratıyla Suriye'de esir bulunan iki gazeteci konusunda sohbete başladık.

        Bir süre önce Özgür Suriye Ordusu'nun (ÖSO) elindeki iki İranlıyı ülkelerine göndererek,Tahran'ın Şam nezdindeki etkisini kullanıp iki gazeteciyi kurtardıklarını anımsattı.

        Ardından devam etti:

        "Benzer durum bugün de olabilir mi bilmiyorum. Böyle bir talep gelmedi ama ÖSO bir süre önce 48 İranlıyı esir aldı; belki bunların kurtarılması karşılığı 2 gazeteci konusunda İran yine arabulucu olabilir."

        ÖSO-PYD ÇATIŞMASI

        Bu aşamada ÖSO ile PKK'yla da yakın ilişkisi bulunan Kürt örgüt PYD arasındaki çatışmaya dikkat çektim.

        Bunun bölgede bir Arap-Kürt çatışmasına neden olup olmayacağını sordum.

        Olayın çok daha büyümesini arzu etmediğini dile getirdi.

        Sonra yaşananları anlattı:

        "ÖSO ve PYD, Şam yönetimine karşılar. Bir süre önce ÖSO'dan bir grup Halep'teki Kürt mahallesi Eşrefiye'ye girmiş. Aralarında itiş kakış olmuş, PYD'liler ÖSO'dan 2-3 kişiyi almış. Bunun üzerine ÖSO bölgeyi basıp çok sayıda PYD'liyi esir almış. Aralarında çatışma çıkmış. Sorun henüz çözülmüş değil."

        TBMM kulisinde karşılaştığım Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile sohbet ederken konu bölgedeki gelişmelere gelince benzer soruyu ona da yönelttim.

        Şu yanıtı verdi:

        "Sorun orada muhalefet (ÖSO) ile PYD çatışmasına dönüşür, Kürt-Arap çatışmasına dönüşmez... "

        Bölgeyi çok iyi takip eden Doç. Dr. Mehmet Akif Okur ise konuya farklı bakıyor:

        "Batı'dan bir süredir ÖSO için 'radikal dinci gruplar" tanımlaması yapılıyor. PYD'nin daha seküler olduğu kayda geçiriliyor. Mücadelenin PYD üzerinden yürütülmesi isteniyor."

        Başta da belirttiğim gibi, kışa girerken güneyde yeni bir gerilimin kapısı aralanıyor.

        ABD seçimleri sonrasına yönelik yeni planlar devreye konuluyor.

        'Talimat' demedi

        CUMHURİYET Bayramı gerginliği dün sadece Meclis'i değil Ankara'nın tamamını kapsadı.

        Hatta Başbakan Erdoğan'ın dün Almanya'ya hareketinden önceki, "Bu ülkeyi çift başlı sistemle yönetmiyoruz" sözleriyle Çankaya da gerilim kapsamına girdi.

        Erdoğan'ın sözlerinin ardından Cumhurbaşkanlığı Basın Başdanışmanı Ahmet Sever ile konuşurken bir noktanın altını çizdi:

        "Sen de o konuşma sırasında yanımdaydın. 'Cumhurbaşkanı talimat verdi' diye bir cümle kurmadım. Söylediğim çok açık. Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Vali'yi çağırıp bilgi aldı ve Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına gölge düşmemesi için dikkatli davranılmasını istedi. İstenmeyen görüntülerin ortaya çıkmaması için özen gösterilmesini istedi."

        Sever, dün olduğu gibi önceki akşam da bunun ötesinde bir cümle kurmadı.

        Ancak görünen o ki Cumhurbaşkanlığı seçimi bu dönemde de gerilimsiz geçmeyecek.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar