Çok yönlü görüşmeler
İSTER, "2009-2010 sürecine dönüş", ister "yeni sayfa" olarak değerlendirilsin.
PKK ve örgüt üzerinde etkinlik oluşturacak her kesimle "çok yönlü görüşme" süreci başlamış bulunuyor.
Süreç sadece İmralı'yla da sınırlı değil.
Çok daha geniş ve bir o kadar da çok odaklı ve oynak merkez zemininde yürüyor.
Geçmişte Oslo'da yaşandığı gibi bir yerinden koptuğu veya tıkandığında sona erecek model yerine, diğer hattan devamı sağlayacak mekanizma devreye sokulmuş.
Brüksel, İmralı, İstanbul, Londra, Diyarbakır merkezli bu görüşmelerden bazıları doğrudan Ankara'nın bilgisi dahilinde yürürken, bazılarının da dolaylı bilgilendirmeyle devam ettiği belirtiliyor.
Gelinen noktada istenilen sonuç alındı mı, hangi merkez daha etkin ilerliyor denilirse; dün konuştuğum bilgi sahibi etkin isim, "Brüksel görüşmesinin istenildiği gibi sonuçlanmadığını söyleyebilirim" demekle yetindi.
Öcalan'la da öteden beri devam eden görüşmelerin sürdürüldüğünü kayda geçirirken, nasıl bir sonuç çıkacağı konusunda kafası karışıktı.
Neden de PKK'nın beklentilerinin her bir pozisyona göre farklılaşmasından kaynaklanıyor.
DAHASI BIKTIRDI
Bir yanda, "Tamam bunu aldım cebime koydum, sırada vereceğiniz ne var?" mantığı işliyor, diğer tarafta ise kişisel beklentiler.
Bunun başında da Öcalan'ın kendisini kurtarma çabası yatıyor.
İmralı'daki tecridinin bir an önce ev hapsine dönüşmesi için yoğun bir çaba içine girmiş bulunuyor.
Konuyla ilgili bir başka etkin ismin şu sözü de durumu özetlemeye yetiyor:
"Bunun gerçekleşmesinin zorluğunu gördüğü halde, kişisel beklentilerini yüksek tutarak daha iyi koşullar elde etmeye çalışıyor. Ama bir şey ifade etmez."
Öcalan'ın örgüt içindeki etkinliği tartışılsa bile hâlâ bölgede isminin ağırlığını hemen herkes kabul ediyor.
Dolayısıyla eğer çözüme katkı sağlayacak ise İmralı'yla müzakerelerin devam etmesi gerektiği konusunda Ankara'da bir mutabakat oluşmuş.
Bu arada İstanbul'da bir süre önce Güneydoğu Sanayici ve İşadamları Derneği Başkanı Şahismail Bedirhanoğlu'nun öncülük ettiği "Temas Heyeti" toplantısı da bir diğer yoldan süreci işletiyor.
Başbakan Erdoğan'ın hafta sonundaki "Akil adamlarla görüşürüz" sözünün gerisinde de bu toplantılar yatıyor.
Barışçıl çözüm için yola çıkan 18 akil adamın, hazırlayacağı yol haritası raporunu yakında hükümete sunması da öngörülüyor.
DIŞ MERKEZLER
Dış merkezlere gelirsek...
Oslo görüşmelerinde "hakem devlet" rolü olmasa bile aracılık yapan Londra'nın "demokratik prosese" katkı sağlama çabası devam ediyor.
Diğer yandan ise istenilen sonucu bu aşamada göstermese bile Brüksel sürecinin devamı isteniyor.
Sonuç olarak PKK silahlara tamamen veda etmeden, daha ileri adım atma düşüncesinde olmayan Ankara, bir yandan da önündeki üç seçimi görerek hareket ediyor.
Tam anlamıyla bitmese bile yakın gelecekte çok daha önemli açılımların ve süreçlerin ortaya çıkacağına olan inanç ise bu kez daha güçlü kayda geçiriliyor.
Not: Salı gününe kadar yazılara kısa bir bayram arası.
Nice bayramlara...