Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        KONGREDE dağıtılan Siyasi Vizyon kitapçığında siyasi parti yapısının değişeceğine ilişkin vaat ilk sıralarında yer alıyordu.

        Biraz altında da Yüksek Seçim Kurulu'nun yapısında değişiklik yapılacağı belirtiliyordu.

        Bugüne kadar konuştuğum parti yöneticileri de detayları hakkında çok bilgi sahibi olmadıklarını söylemekle yetinmişti.

        Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ile dün telefonda "daraltılmış bölge" sistemiyle ilgili yasa hazırlıklarını konuşurken, "bu iki konuda nasıl bir adım atacaklarını" sordum.

        Atasözündeki gibi, "tam adamına" sormuşum...

        DARALTILMIŞ BÖLGE

        Bozdağ, her üç konuda yapmak istediklerini detayıyla aktardı.

        Daraltılmış bölgeyle ilgili görüşlerini zaten dün aktarmış, basında da yer almıştı.

        Hedefleri, büyüyen kentleşme sonucu milletvekillerinin yoğun olarak büyük şehirlere toplanmasıyla ortaya çıkan milletvekili kalabalığını eşit dağıtmak.

        Halkın milletvekiline ulaşmasına olanak vermek.

        Geçmişte de uygulandığı gibi bölge sayısını artırarak milletvekillerinin bölgeleriyle ilişkilerini daha etkin kılmak.

        Türkiye'de uzun yıllardır tartışılan "daraltılmış bölge" yerine, her bir milletvekiline bir bölgenin düştüğü, "dar bölge" uygulamasına neden gitmek istemediklerini sordum.

        Bozdağ, "Dar bölge daha çok ikili parlamentoları bulunan ülkelerde uygulanıyor. Biz 20 yıl senato sistemini uyguladık, uygun olmadığına karar verdik. Dar bölge bize uymaz" dedi.

        Ayrıca, bir vekil çıkaran Bayburt başta olmak üzere, 2 vekil çıkaran Bilecik, Kilis, Karabük, Sinop gibi illerde de zaten doğal olarak bu sistemin çalıştığının altını çizdi.

        Bu aşamada ülke barajının % 10 olması kararının 1995'te alındığını anımsattı; zayıf iktidar dönemlerinde krizlerin ne kadar yüksek olduğuna dikkat çekti; "Barajı indirmeyiz" dedi.

        TEK TİP PARTİYE SON

        Siyasi Partiler ve YSK yasalarında yapılacak değişikliklere gelince.

        Bozdağ, YSK da siyasi parti temsilciliği sisteminin zaten çalıştığını anımsattı, ancak karar alma mekanizmasının da içinde olmaları gerektiğine vurgu yaptı.

        "Sandık ve il seçim kurullarında parti temsilcisi varken, YSK'da niye olmasın?" dedi

        Getirmek istedikleri sistem RTÜK'tekine benzer şekilde parti gruplarının temsilcileri seçmeleri yönünde.

        SPK ya gelince... Bozdağ, partilerin tüzüklerinin ve programlarının kanunlardan kaynaklanan nedenlerle tıpatıp aynı olduğunu anımsatarak söze başladı.

        Örnek olarak partilerin Türkiye nin yarısında örgütlenmesinden parti teşkilatının kaç kişiden oluşacağına, parti yönetiminin ancak delegelerin oyuyla seçilmelerine kadar birçok kısıtlama getirdiğine işaret etti.

        "Ben parti yönetimini delege değil de üyelerin katılımıyla yapmak istiyorum diyemiyorum. Oysa diyebilmeliyim" dedi.

        Özgür bir parti tüzüğü yaratmak için adım atacaklarını da kayda geçirdi.

        Değişimde ilk sırayı daraltılmış bölge ve YSK ya verdi; ardından SPK nın geleceğini vurguladı.

        Partilerin özgürlüğünün Anayasa nın temel ilkeleriyle çelişmeyeceğini de belirtti.

        Görünen o ki yıllardır el sürülmekten çekinilen SPK ya da sonunda dokunulacak.

        Not: Yurtdışında bulunacağım için salı günü buluşmak üzere.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar