Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        BİR yıl geçmeden TBMM'de oluşan ciddi yorgunluk ve gerilimin yatışmasına tatil de yetmemiş.

        Görünen o ki, Meclis dün başladığı gibi gerilimlerle dolu bir zeminde yasama dönemini kapatacak.

        Bütün bunların da tek bir nedeni var.

        Eğer Anayasa değişikliği gerçekleşir öne alınırsa bu yıl yerel seçim, seneye Cumhurbaşkanlığı ve bir sonraki yıl milletvekili genel seçimi.

        Buna bir de Anayasa referandumu eklenirse neredeyse 24 ay, yani iki yıl içinde üç önemli sandık halkın önüne gelecek.

        Belki bundandır, seçimin her zaman var olan gerilimli yüzü dün itibarıyla Meclis'e yansıdı.

        Gong erken çaldı...

        KAVGADA SÖYLENMEZ

        Meclis'in daha ilk grup toplantıları sırasında liderlerin birbirlerine yönelik sözleri kavgada söylenmeyecek boyuttaydı.

        Birbirlerinin ne bölücülüğünü bıraktılar, ne PKK ile işbirliğini, ne de rezilliğini, zavallılığını, namertliğini, hainliğini, Anadolu kültüründen eksik kalmasını...

        Bu kadar ağır sözlerle birbirlerine yüklenmelerinin temel nedeni de belli; gelecek üç seçim.

        ANAYASA SÜRECİ

        Böyle bir ortamda liderlerin önünde uzlaşarak çözmeleri gereken üç önemli konu bulunuyor.

        Bunların başında da uzun süredir Uzlaşma Komisyonu'nun çalışmasını sürdürdüğü yeni Anayasa geliyor.

        Aralık ayı itibarıyla yeni Anayasa çalışması için öngörülen süreç dolacak.

        Süreç her zaman uzatılabilir, ancak liderlerin birbirine bu kadar ağır sözler söylediği bir dönemde Anayasa'nın uzlaşarak çıkma ihtimali de görünmüyor.

        Belki bundandır Başbakan Erdoğan da kongrenin ardından dünkü grup toplantısında açıkça daha fazla beklemeden yola devam edeceklerini söyledi.

        "Süre belli. Artık bu yıl sonuna kadar bu iş oldu, oldu. Olmadı 'Bizi daha fazla meşgul etmeyin' deyip yola devam edeceğiz" restini çekti.

        AK Parti'nin Anayasa'yı referanduma götürmek için 330 eşiğini aşmaya sayısı yetmiyor.

        Geçmiş deneyimler bu tür oylamalarda en az % 10 fire verildiğini gösteriyor.

        Dolayısıyla AK Parti'nin bir başka partinin desteğine ihtiyacı bulunuyor.

        Bu kadar ağır sözler de bu desteği kesiyor.

        Bir diğer konu, belki de en önemlisi ise teröre karşı ortak mücadele konseptinin belirlenmesi.

        MEYDAN SIKINTISI

        CHP ve MHP'nin AK Parti'ye terörle mücadele konusunda bu kadar ağır yüklendiği bir süreçte ortak bela konusunda nasıl uzlaşı sağlanacağını kestirmek de zorlaşıyor.

        Bu dönem acilen çıkması gereken yasalar da bunlara eklendiğinde Meclis'te acilen uzlaşı zemininin hazırlanması gerekiyor.

        Yoksa bu gerilimle gidilecek bir seçim sürecinin çok daha hayırlara vesile olacağı görülmüyor.

        Buna bir de terör ile son zamlarla gelen sıkıntı ve resesyon döneminin gerilimi de eklendiğinde sıkıntının meydanlara taşınmasının kaçınılmaz olacağını görmek lazım.

        Yerel seçimlerin erkene alınması halinde hazirandan sonra propaganda sürecinin meydanlara taşınacağı da göz önüne alındığında, Meclis'teki gerilimin meydanlara yansımasını da bugünden kestirmek gerekiyor.

        Bunun için Cumhurbaşkanı Gül'ün önceki günkü söylemiyle, "sözün gücünün" iyi ayarlanması birinci öncelik olarak önlerinde duruyor.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar