Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        KENDİSİ de açıkça dile getirdi.

        Önerisine farklı anlamlar yüklenebileceğini söyledi.

        Bunların uzağında hareket ettiğini, "bir vatandaş" sorumluluğundaki Cemil Çiçek olarak adım attığını vurguladı.

        Bunu söyleyebilir, ancak kahvaltılı basın toplantısını TBMM çatısı altında, bürokratlarıyla yaptığına göre, yayınladığı "Teröre Karşı Ulusal Mutabakat" bireysel değildir; Meclis Başkanı Cemil Çiçek'e aittir.

        Gelelim Çiçek'in hedeflediklerine.

        Mutabakat metnini okumadan önce yaptığı geniş kapsamlı ufuk turu ve sonrasında sorularımıza yanıtlarında aslında hedefini açıkça ortaya koydu.

        Çözüm için "İspanya modeli"ni gösterdi.

        GELECEK ELEŞTİRİLER

        Terörün bir "devlet sorunu, milli mesele" olduğunu belirtirken de işaret ettiği çözüm yine İspanya modeliydi.

        Çiçek'in çağrısı bugün karşılık bulmayabilir.

        Muhalefetin de ifade ettiği gibi, kamuoyundan gelen "'Meclis'i neden toplamıyorsunuz? Neden Meclis'te bir araya gelmiyorsunuz?' tepkilerini yatıştırmak için hükümete kalkan görevi olarak algılanabilir.

        "Tek başına mutabakat metni mi olur? Mutabakat çoklu uzlaşıdır" da denilebilir.

        Veya iktidar partisinden, "Güvenlik güçlerinin ihtiyaçları, yerel yönetimlerin yetkilerinin genişletilmesi Cemil Bey'i niye ilgilendiriyor?" eleştirisi de yükselebilir.

        Ancak unutulmaması gerekir ki, TBMM Başkanı'nın görevi ne AK Parti ve MHP'yi "terör gündemli özel toplantıya" ikna etmektir...

        Ne de bildiğini, düşündüğünü söylemekten çekinmektir.

        Önemli olan Çiçek'in dün 11 maddede ortaya koyduğu ilkeler bütününe kimin hangi gerekçeyle karşı çıkacağıdır.

        Çünkü siyasi partilerin son 10 yıldaki söylemleri, Çiçek'in dün 11 maddede özetlediği metinden farklı değildir.

        Ayrıca Çiçek'in de vurguladığı gibi isteyen ilave bir madde ekleyebilir.

        24 YIL ÖNCE YAPILABİLDİ

        Çünkü açıklanan 11 madde, İspanya'da terörün sonlandırılması için 1988'de imzalanan Ajuria Enea Paktı'ndan öte bir şey değildir.

        Türkiye ile benzer süreçten geçen İspanya'da ETA'nın siyasi kolu dışındaki partiler 12 Ocak 1988'de bir araya gelip Çiçek'in dün açıkladığına çok benzer bir metnin altına imza koydu.

        Silahlı çözüm yerine siyasi çözümü öneren pakt ile bir demokrasi bloku oluşturuldu ve İspanya Anayasası demokratik değişikliklere uğradı.

        ETA'nın eline silah almamış, cinayet işlememiş kesimlerine siyaset hakkı tanındı.

        Cinayet işlemekle birlikte, silahını teslim edenlere de önemli ceza indirimi getirildi, siyaset yapmalarına olanak sağlandı.

        Bu ETA'nın siyasi kanadına alternatif partilerin ortaya çıkmasına neden oldu.

        Ancak terörle ilişkisi olan Batasuna ve yerlerine kurulan partilere göz açtırılmadı, seçime sokulmadı.

        Silahı eline alanla da en sert şekilde mücadele yapıldı. İspanya'nın bu tutumu Avrupa'dan destek gördü, AİHM silahlı terörü kınamayanlara dahi ceza verilmesini onadı.

        Çiçek'in de dün söylediği bunlardı.

        Çözüm yolunu, İspanya'nın 24 yıl önce yaptığı gibi hazırlıkları süren yeni Anayasa'da gösterdi.

        Önemli ve cesur bir adım attı.

        Dileriz gerisi gelir.

        Yoksa daha çok cami avlusunda buluşulur.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar