Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        MİLANO

        ULAŞTIRMA, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım Ceza Muhakemeleri Kanunu'nda (CMK) düzenleme yapılarak özel yetkili mahkemelerin yetkilerinin daraltılacağını ve yetkilerin kötüye kullanımının engelleneceğini söyledi. İstanbul için 32 milyar dolar değerindeki 7 dev projenin yürütüldüğünü belirten Yıldırım, Atatürk Havalimanı'nda yaşanan sorunlarla ilgili değerlendirmelerde de bulundu. Yeni bir pist yapmanın 5 bin bina yıkmayı gerektirdiği için fizibl olmadığını vurgulayan Yıldırım, kente inşa edilecek üçüncü havaalanının 3 yıl içerisinde tamamlanacağını söyledi ve "Rötarları bitirmek mümkün değil, ama en azından katlanılabilir düzeye getirmeye çalışıyoruz" dedi.

        İstanbul-İzmir otoyolu kapsamında İzmit Körfezi'ne yapılacak olan asma köprünün rüzgâr testleri için İtalya'nın Milano kentinde bulunan Bakan Yıldırım, beraberindeki bir grup gazetecinin sorularını yanıtladı. Bakan Yıldırım şunları söyledi:

        İSTANBUL'A 7 DEV PROJE

        Halen İstanbul için süren 7 büyük projemiz var. Avrasya geçişi, Marmaray, Ankara-İstanbul Hızlı Treni, 3. Boğaz Köprüsü, 3. havalimanı, İzmir-İstanbul otoyolu ve Kanal İstanbul. Toplam yatırım 32 milyar dolar. Bunun 10 milyar dolarını öz kaynaklardan kalanını da yap-işlet-devret ile yapacağız. 3. Boğaz Köprüsü ile İzmit Körfez geçişini önümüzdeki 3 yıl içinde aynı anda bitirmeyi planlıyoruz. Yani 2015'te iki köprümüz daha olacak.

        ÜÇÜNCÜ HAVALİMANI

        İstanbul'a üçüncü havalimanı konusunda hazırlıklar son aşamaya geldi. Yerini belirledik. 150 milyon yolcu kapasiteli olacak. 5 pisti ile aynı anda iniş ve kalkışa uygun olacak. İlk bölümünü 3 yıl içinde bitireceğiz. Terminal pistlerin arasında olacak. İkinci bölümünü hizmete girdikten sonra bitireceğiz.

        'YENİ PİST İÇİN 5 BİN KONUT YIKMAK LAZIM'

        Gecikmelerin sorun olduğu ortada. Atatürk Havalimanı kapasitesinin 2 katı çalışıyor. Böyle bir havalimanı dünyanın hiçbir yerinde yok. Orada operasyonu sürdürebilmek için arkadaşlarımız olağanüstü çalışıyorlar. 2003'te 8 milyon olan yolcu sayısı 2011'de 38 milyona çıktı. Havalimanı aynı ama artış inanılmaz. Günde 1100 uçuş yapılıyor. Havalimanını büyütmek mümkün değil. İlave pist yapmak çok maliyetli. Çünkü 5 bin konut yıkmanız lazım. Kot farkı çok fazla. 5 milyar dolar ve çok zaman harcamak lazım. Fizibl değil.

        RÖTAR AZALACAK

        Peki 3 yıl ne yapacağız? Bu sorunun kaynağı tek başına havalimanı değil. Yer hizmetlerinin, hava kontrolörlerinin, ikram hizmetlerinin, check-in sisteminin vesaire yönetimsel sorunlar da var. O yüzden bir dizi adım attık. Seyrüsefer altyapısını yeniledik. Uçuşlarla ilgili -kalkış sürelerini kısaltmak gibi-birtakım çalışmalarımız var. Kontrolörlerden pilotlara kadar herkesi daha yoğun havalimanlarına eğitime yolladık. Uzmanları getirip ders verdirdik. Daha fazla park alanı yapıyoruz. 760 dönümlük askeri alanı da devralıp uçaklar için park yeri yapıyoruz. Rötarları bitirmek mümkün değil. Ama en azından katlanılabilir düzeye getirmeye çalışıyoruz. Kimse suçu havalimanına ya da DHMİ'ye atmasın. Havacılıkta emniyet asla müzakere konusu olmaz. O yüzden gerekli tedbirleri hep birlikte alacağız.

        'YARIN NE OLUR BİLEMEM'

        3 dönem kuralı partinin kuralı. Ben Türkiye tarihinin en uzun süreli Ulaştırma Bakanı'yım. Tüm Cumhuriyet hükümetlerinde Ulaştırma Bakanlarının ortalama görev süresi 8.5 ay olmuş. 8.5 ayda ne yapabilirsiniz? Tebrikleri kabul eder, brifing alır ve sonra da eşyalarınızı toplarsınız. O yüzden ulaştırma ile ilgili kalıcı işler yapılmamış. Biz 10. yıldayız. Kalıcı işler yaptık. Ulaştırmanın ve iletişimin her alanında çağ atladık. Biz görev adamıyız. Başbakanımız görev verdi yaptık. Yarın ne olur bilemem. Allah bir kapıyı kapatırken bir başkasını açar. Olmadı, hiçbir şey olmazsa torunlarımız büyüyor. Onlarla ilgileniriz.

        28 ŞUBAT SORUŞTURMASI

        28 Şubat olması gereken yere geldi. Birçok insanı mağdur etmişti o süreç. Darbe desen darbe değil. Zamana yayılmış demokratik tavır adı altında bir baskı rejimiydi. Darbeciler herkesi alet ettiler o sürece. Medyayı, yargıyı, iş dünyasını ve sivil toplumu. "1000 yıl sürecek" dediler ama 10 yıl bile sürmedi. Başardıklarını sandılar ama olmadı. İnsan onuruna yakışmayan müdahalelerin sürdürülebilmesi mümkün değildir. Kimsenin yaptığı kimsenin yanına kâr kalmaz. Er ya da geç hesabını verirsiniz.

        CMK 250. MADDE

        Özel yetkili mahkemelerle ilgili bir rahatsızlık olduğu ortada. CMK 250. maddede düzenleme yapacağız. Bu konuda karar aldık. Adalet Bakanlığı'mız çalışmayı sürdürüyor. Yetkilerini daraltan ve kötüye kullanımını engelleyecek bir düzenleme olacak. Ayrıca kamu adına yetki kullananların layüsel olması mümkün değil. Yargı mensupları da hatalı karar verirse cezasını çekmeli. Kendine rücu etmeli.

        TUTUKLU MİLLETVEKİLLERİ

        Tutuklu vekiller konusunda Başbakan olması gerekeni söyledi. Ben de aynı kanaatteyim. CHP dokunulmazlıkların kaldırılmasını istiyordu. Ama şimdi vekiller için ayrıcalık istiyor. Bu çelişkidir. Yargıyı beğenmeyebiliriz, eleştirebiliriz, ama sanıkları, neyle yargılandıkları belli olan isimleri aday göstermek yargıya meydan okumaktır. Türkiye'nin kurumlarını yok saymaktır. Hükümetle inatlaşmaktır. "Bu yargılama bir tiyatrodur, o yüzden aday gösteriyorum' demek adaleti sulandırmak olur. Yargılama makamı milli iradenin beklentilerini görmeli ve gereğini yapmalı. Parlamentoda yapılacak bir düzenleme yargılamayı ve davaları sulandırmak olur.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar