Sağlıksız turizm
KADDAFİ rejiminin yıkıldığı 2011 Eylül'ünden bu yana Libya'da ilginç bir trafik yaşanıyor.
Aslında tam anlamıyla sağlıksızlık üzerine kurulu bir vurgun turizmine tanıklık ediliyor.
Başbakan Erdoğan, bir süre önce Libya Başbakanı ile Türkiye'de tedavi altına alınanları ziyaret ederken de bu sağlıksızlığa dikkat çekmişti.
Görünen o ki aradan geçen zamanda da süreçte bir değişiklik olmamış; vurgun devam etmiş.
TATİL GİBİ TEDAVİ
Bütün bunların nedeni ise Libya da savaş sırasında yaralanan veya hastalanan kişilerin tüm bakımlarının yeni kurulan hükümet tarafından karşılanacağının açıklanması.
Alınan karar gereği Libya nüfusuna kayıtlı herkes, istediği hastanede istediği tedaviyi görecek, masraflarının ödenmesi için Libya Büyükelçiliği veya İstanbul Başkonsolosluğu'na faturanın gönderilmesi yeterli olacaktı.
Yeni hükümetin kararıyla Kasım 2011 den itibaren sağlık turizmi ciddi bir sektör haline dönüştü.
Hatta İstanbul, Ankara ve Adana'ya, Libya'dan "sağlık turları" başladı.
"Beren gibi olmak istiyorum", "Kocam Hülya Avşar'ı çok beğeniyor beni ona benzet", "Burnumu düzelt", "Dişlerim kötü, porselen kaplat" diyen özel hastanenin yolunu tuttu.
Resmi verilere bakılırsa, ilk anlarda tedavi görmek için gelen sayısı 4 bin civarında kalırken, son dönemde 11 bin civarına ulaştı.
İşin sağlık adı altında tatil turizmine dönüştüğünü gören Libya hükümeti yeni önlemler almaya gitti.
Bütün bunlara da Hipokrat yeminine sadık kalıp küçük rahatsızlıkları ameliyatsız çözen ile küçük bir kıl dibi iltihabını bile kalp nakline çeviren doktorlar arasındaki teşhis sıkıntısı neden oldu.
Aynı hastaya konulan farklı teşhisler bir yana, aynı ameliyatların arasındaki astronomik fiyatlar da sıkıntıyı tetikledi.
'ÖDEMEYECEĞİZ'
Sonunda hafta başında Libya Büyükelçiliği, hastanelere yeni bir uyarı mektubu göndermiş.
Büyükelçilik, işi kontrole almak amacıyla Libyalı olduğunu beyan edip tedavisi devam etmekte olanlarla birlikte, henüz sorunları giderilememiş yaralılar ve hastaneye sıklıkla gelenlerin isim listelerinin iletilmesini istemiş.
Bu kişilerin rahatsızlıklarının ne safhada olduğunun yanında maliyetinin bildirilmesi, eğer gerçekleşmediyse de ameliyatların kendilerinden yazılı bir izin alınmadan yapılmamasını talep etmiş.
Ayrıca, savaş yaralanmaları hariç kısırlık, diş, göz, plastik cerrahi ve tıbbi gözlüklere de ödeme yapılmayacağı açıkça beyan edilmiş.
Buraya kadar her şey normal gözüküyor.
Ancak işin acı bir tarafı daha var ki, bazı kişilerin uyanıklık yapıp aradan çıkar sağlama çabası, işini doğru yapanları da sıkıntıya sokmuş. Büyükelçilik tüm faturaları denetime aldığı için bunların ne zaman ve nasıl ödeneceğine ilişkin de süre vermemeye başlamış.
Savaşın beraberinde taşıdığı çirkin yüzü bir kez de Libya da karşımıza çıkmış bulunuyor.
İster vatandaşı olsun, ister bundan fayda sağlamak isteyen başkaları.
Biri tatil ve güzelleşme, diğeri de haksız kazanç peşinde vurguna ortak olunca geriye söylenecek söz kalmıyor.
- Tropikleştik…5 gün önce
- Orta Doğu'nun sinir uçları…1 hafta önce
- Trajik zihin…1 hafta önce
- Dünyanın konsültasyon raporu...1 hafta önce
- Fetvasını arayan İran…2 hafta önce
- Gençleşemiyoruz...2 hafta önce
- Mr. Fico…2 hafta önce
- Elektrikli otomobil savaşı...3 hafta önce
- Anneler günü…3 hafta önce
- Güç savurması…4 hafta önce