Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

        TARTIŞMA yeni değil; 30 yıldır sürüyor...

        İlk dile getiren de Turgut Özal olmuştu.

        Başbakan Erdoğan'ın yaptığı gibi Özal da yurtdışı gezisi sırasında gündeme getirmiş; yine büyük tartışmalara yol açmıştı.

        Yöntem değişmedi...

        Erdoğan'ın önceki gün yurtdışından yaptığı "Yeni Anayasa çalışmalarında artık biliyorsunuz yazılım süreci başladı. Bu süreç içerisinde tartışılabilir" sözleri tartışmayı başlatmaya yetti.

        Parlamentodaki muhalefet partilerinin hepsi başkanlık sistemine karşı olduklarını açıkça dile getirdi.

        Peki, Erdoğan'ın "Fikirlerin çarpışmasından hakikat güneşi doğar" diyerek tartışmaya açtığı sistemi AK Parti'de herkes benimsiyor mu?

        Hemen söyleyeyim, karşı olanlar oldukça fazla.

        Sadece AK Parti içinde değil, devletin zirvelerinde de karşı çıkış söz konusu.

        Çankaya'dan yola çıkarsak...

        Son dönemde tartışmanın kapısı yeniden aralandığında sisteme ilişkin ilk olumsuz mesaj Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'den gelmişti.

        "Demokrasi okulu" diye tanımladığı Strasbourg'a, 25 Ocak 2011 'de giderken uçaktaki sohbetimizde o dönemki Anayasa değişiklikleri çerçevesinde konu yine açılmıştı.

        "Başkanlık sistemine nasıl bakıyorsunuz?" sorumuza Gül aynen şu yanıtı vermişti:

        "Hepsi tartışılabilir. Ama her şey tam bilinerek talep edilirse bu konuda bir şey demem. Ama tam detaylara girilmeden şöyle böyle olur denilirse olmaz."

        Bu noktada kalmayıp üstelemiştim: "Sanki bir çekinceniz var?"

        Cümlemi bitirmeden Gül şu yanıtı vermişti:

        "Şüphesiz ki çekincem var. Avantajları da dezavantajları da var..."

        Gül, bu sözleriyle Çankaya'daki selefi gibi başkanlık sistemine sıcak bakmadığını açıkça ortaya koyuyordu.

        ARINÇ VE ŞAHİN

        Gül'e o dönemde hükümet içinden de açık destek gelmişti.

        Dönemin TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, kendisinin de benzer düşünceyi daha önce dile getirdiğini

        vurgulamıştı.

        Hükümetin bazı bakanları da Gül ile aynı paralelde açıklamalarda bulunurken, her zamanki gibi en net

        duruş yine Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'tan gelmişti:

        "Beş yıl TBMM Başkanlığı yaptım. O günlerden kalan tecrübelerim de var. 15 yıldan beri parlamentodayım. Görebildiğim kadarıyla aksayan birkaç yönü olmakla birlikte parlamenter sistemin Türkiye için daha iyi sonuçlar verebileceği kanaatini taşıyorum. Bu benim için çok masum bir kanaattir. Başkaları için bundan farklı bir şey söylemek de o kadar masum bir düşüncedir. Bunu bir tartışma ortamına götürmek doğru değil. Zamanı, zemini de değil."

        ANAYASA ZEMİNİ

        Türkiye 1.5 yıl kadar sonra dönüp aynı tartışmayı tekrar yapmaya başladı.

        Geçmişte Özal'ın da sıklıkla dile getirdiği başkanlık sistemine geçiş mümkün olabilir mi, öngörmek zor.

        Ancak yeni Anayasa metninin yazılmaya başlandığı dönemde tartışmanın açılmış olmasının yeni

        Anayasa yazımı sürecine katkı vermeyeceği gün gibi ortada duruyor.

        Anlaşılan o ki yeni Anayasa üzerinde ne kadar çalışılırsa çalışılsın sonuçta bir referanduma gidilecek.

        O zaman oylanacak ve üzerinde tartışılacak metin de bugün yazımına başlanılan Anayasa olmayacak.

        Yazı Boyutu

        Diğer Yazılar