Al bir kat, yan gel yat
VERGİ rekortmenleri listesini dün dikkatlice okuyunca hafızamda canlandı. Vergi Hukuku’nun ilk dersinde, o dönem doktor olan Prof. Dr. Şükrü Kızılot, yüzünden hiç eksik olmayan gülümsemesi, afacan dâhi çocuk tavrıyla şöyle demişti: “Size vergiyi nasıl vereceğinizi değil, nasıl kaçırıldığını öğreteceğim...” Gerekçesini net açıklamıştı: “Kaçırmanın yöntemini bilmeyen yakalayamaz...” Hocanın öğretisinden yola çıkarak listeyi okumaya başladım. Aslında son beş yıldır çıkan tablodan farklı bir durum yok. Hatta, beş yıldır ortaya çıkan eğilimin istikrarlı şekilde artarak devam ettiğine bir kez daha tanıklık ettim. Şöyle ki... Türk insanı yatırımı bırakmış, kolay kazanca yönelmiş. Bundandır ki vergi rekortmenleri sıralarına, ikamet amaçlı binaların inşaatını yapanlar ile kira geliri elde edenler oturmuş. Sıralamanın ikinci bölümünde petrolcüler, faiz geliri ve şirket kâr payından elde ettiği geliri alanlar yerleşmiş. Onları dikkat çekici bir şekilde hukuk danışmanlığı ve temsil faaliyetleri olarak açıklanan avukatlık gelirleri takip etmiş. İlk 100’ün en önlerinde yer tutan avukatların sayısı oldukça artmış. Ardından noterler, yeminli mali müşavirler, tefeciler, ücretliler, tıbbi cihaz ithalatı yapanlar, bir de özel muayenehane sahipleri gelmiş.
KOLAY KAZANIM
Listeye bu şekliyle bakınca iki şey söylenebilir:
1- Kaçırılması zor gelir elde edenler liste başı olmuş.
2- Türk insanı yatırım yerine kolay kazançlı işlere yönelmiş...
ADSIZLAR ARTTI
Geçen yıldan farklı bir şey daha olmuş. O da geçen yıl kira gelirinden vergi şampiyonu olan 22 kişi adının gizli kalmasını isterken, sayı bu yıl 27’ye çıkmış. Verilere bakarken, telefonla Şükrü Hoca’mı aradım. Her zamanki gibi keyifli bir ders anlatırcasına konuya girdi. Gelir İdaresi Başkanlığı’nın internet sayfasından bir adres verip incelememi istedi. Sonuç şöyle özetlenebilir... Normalde artması gereken vergi ödeyen, yani mükellef sayısı, 10 yıl öncesine göre ciddi oranda azalmış. KDV mükellefleri ise 10 yıl öncesine göre yüzde 30 oranında azalmakla kalmamış, basit usul vergi hesabı da düşmüş. Bütün bunlara ilaveten önemli bir gelişme olmuş, vergi şampiyonları listesini de doğrular şekilde kira geliri yüzde 300 fırlamış.
NE GEREK VAR...
Bu da gösteriyor ki insanlar ticaretten, yatırımdan çekiliyor. Bunun yerine gayrimenkul satın alıp kira geliriyle rahatına bakıyor. Hele aldığı gayrimenkul bir de işyeri ise, 110 bin liralık kira gelirine vergi de ödemiyor, stopajı da kiracıya yıkıyor, yan gelip yatıyor. Ne gerek var yatırıma... Vergi memurundan her bir bakanlığın ayrı ayrı kapını çaldığı müfettişlere; işe adam yerleştirmen için sürekli arayan siyasilere, eşe dosta... Kıdeminden iş sağlığı ve güvenliğine; taşımasından yemeğine, ısınmasına kadar uzayan masraflar ve sorunlar dizinine... Üretimi bir, depolaması, satması, dağıtımı bin dert. Ne uğraşacaksın; al bir kat, yan gel yat... Üstüne de devlet iyi yaptın diye kocaman bir “vergi şampiyonu” plaketi versin... Bundan daha iyi keyif mi olur...
