Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet

ÖNCEKİ gün beklenmedik bir anda saat 22.00’de sosyal medya hesabı üzerinden açıklama yapacağını bildirince, geçmişteki benzer açıklamaları hafızalarda canlandırdı ve merak uyandırdı.

CHP lideri Kılıçdaroğlu, belirttiği saatte açıklamasını yaptı, iktidara geldiklerinde ÖTV’yi aşağı çekeceklerini ve bugünkü ikinci el fiyatına otomobil alımına olanak sağlayacaklarını söyledi.

Bu aşamada otomobil almak isteyenlere de beklemelerini tavsiye etti...

Dikkat ettim, oto galericileri dün sosyal medya üzerinden ayağa kalkıp tepki gösteriyordu…

Fiyatı bir yana, otomobil bulup almanın zor olduğu bu dönemde, bir siyasi liderin “bekleyin almayın” telkininin oto galericiler açısından ne denli ağır sorun yarattığının göstergesiydi…

Aslında benzer durumla CHP'de karşılaşılıyor.

Etkili bir propaganda yaparken, kantarın topuzu gibi, söylem ayarı kaçıyor.

En iyi örneklerinden biri yakın geçmişte yaşandı; Ensar Vakfı'na para aktarılıyor denildiğinde etkili anlam ifade ediyordu; ancak ardına "kaçacaklar" cümlesi eklenince önündeki verinin etki gücünü düşürdü.

Burada da otomobilde ÖTV indirimi söylemi önemliydi, ama ardına "otomobil satın almayın bekleyin" cümlesi gelince, bir kesimin tepkisinin ötesinde, önündeki cümlenin de efekt gücünü azalttı.

İÇERİDEN BİLGİ AKIYOR MESAJI

CHP yöneticileri ile dün konuşurken, toplumun çok daha önemli konuları varken ÖTV ve otomobil almayın meselesine nereden gelindiğini, konuyu neden bu denli önemsediklerini sordum.

İlk işaret ettikleri nokta, dün Resmi Gazete’de yer alan Cumhurbaşkanı’na motorlu araç ÖTV ve matrahlarının alt ve üst sınırını 3 kata kadar arttırma veya sıfıra indirme konusunda verdiği yetki oldu.

Doğrudan söylemedi, ancak CHP bu atağı ile hükümet çevrelerine içeriden kendilerine bilgi akışının olduğu mesajını gönderdiğini ima etti.

ORTA SINIFA SELAM

Ancak asıl meselenin bunun ötesinde olduğunu, bugüne kadar alt gelir grubuna yaptıklarına benzer şekilde, orta gelir sınıfına da bir mesaj vermeyi hedeflediklerini söyledi.

Gerekçeleri ilginçti…

Yaşadığım Ankara’da ve gittiğim birçok büyükşehirde de olduğu gibi, geçmiş belediye yöneticileri şehirlerdeki yolları otobana çevirdi.

Bir caddeden karşıya geçmeyi imkansız, otomobil olmadan bir yerden bire yere gitmeyi de olanaksız hale getirdi.

Bugün bırakın varoşları, kent içindeki alışveriş merkezlerine yürüyerek gitmenizin neredeyse imkanı yok.

Çünkü karşıdan karşıya geçmek için ya çok sayıda merdiven çıkıp inmeniz veya canınızı tehlikeye atmanızdan başka yol kalmadı.

Dolayısıyla otomobil orta ve üstündeki sınıfın cep telefonu gibi vazgeçilmezi haline geldi.

Yaptıkları kamuoyu yoklamalarında da bu durumu görmüşler…

Emekliler, KYK ile öğrenciler ve asgari ücret artışıyla işçilere dönük taleplerini hükümetin yerine getirmesine bir de orta ve üst sınıfı eklemek istemişler.

Hükümet bu konuda bir adım atar mı bilinmez; ancak CHP’nin bu atağındaki erek açık…

Biz söylüyoruz, onlar yapmak zorunda kalıyor algısını her kesimde kalıcı kılmak…

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar