Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Keşfet

Bugün 1 Temmuz; iki önemli tarihe takvimleniyor…

İlki Kabotaj Bayramı…

Yani Türkiye’nin kendi kıyı ve iç sularında gemilerini yüzdürme hakkını Lozan ile elde etmesinin yıldönümü…

Öncesinde Osmanlı, kapitülasyonlar ile limanları arasında kendi gemileri ile seyahat bir yana iç denizinde dolaşma hakkı yoktu; yabancı gemilerle seyahatini yapabiliyordu.

Lozan'da bu hak alındı ve 1 Temmuz 1926’da yürürlüğe giren Kanun ile 8 bin 33 kilometre kıyısında Türk tekneleriyle hizmet görme zorunluluğu getirildi; 10 yıl sonra da 1 Temmuz Kabotaj Bayramı ilan edildi.

Eşek Adası üzerinden son günlerde yaşanan gerilim anımsanırsa, Lozan olmasaydı konunun nereye varacağı daha iyi anlaşılsın diye bunları yazdım…

Bugünün diğer önemi de koronavirüs dolayısıyla alınan önlemlerin, yeni normal kapsamında serbestleşme kararının yeni adımı…

Düğünler yapılacak, sinema ve tiyatrolar, açık hava konserleri, internet kafe, elektronik oyun, düğün ve nişan salonları dahil geniş kapsamlı yeni normalleşmeye tanıklık edilecek.

Yakın gelecekte çok daha fazla serbestinin eklenmesi de ihtimal dâhilinde…

Lise ve üniversiteye giriş sınavları ile birlikte artan vaka sayısını, bugünkü ikinci açılım yeni bir ikinci dalgayı tetiklemez mi?

GELİŞMEMİŞLERİN KADERİ

Yeni normalin açılım rehberini hazırlayanlar arasında yer alan Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Levent Akın dünkü sohbetimizde, önlemlerin alınması halinde kaygı duyacak durumun bulunmadığını belirtti.

Bir noktaya dikkat çekti.

Sadece Türkiye’den değil, ABD’den New York’tan da örnekler verdi.

Aktardığına göre bütün dünyada gelişmemiş semtlerdeki vaka sayısı, gelişmiş semtlere göre çok daha yüksek.

Yani sağlıkta eşitsizlik sadece yaşam kalitesinde değil, virüsün bulaşma kapasitesinde de olumsuz etki yaratıyor.

Düğün, tiyatro, sinema, oyun salonlarının açılmasıyla yaygınlaşmasının artacağına dikkat çekince Prof. Dr. Akın, “Düğünlerin diğerlerine göre bir avantajı var” dedi…

Sözlerini açmasını istedim, anlattı…

Düğün salonlarında salgından etkilenme ihtimalini yüksek görüyor; ancak, sonrasında düğün listesi elde olduğu temaslı olanları yakalamanın kolay olduğunu belirtti.

Ancak ikinci açılımın da bir etki yaratacağını reddetmedi.

Son dönem restoran ve kafelerde yan yana oturanlara da dikkat çekti, “Toplumdaki bıkkınlık da yayılımın artmasına yol açıyor” dedi.

YÜKSEK SAYI İSTANBUL’DA

İstanbul’un vaka sayısında önde gittiğini bildirdi, ancak bazı semtleri çok yüksekken bazı semtlerinde neredeyse sıfıra yakın olduğunu söyledi.

Açık alan konserlerinin salgın açısından tedbir alındığında sorun üretmeyeceğini, hastalık yapacak sayıda virüs alımını açık havanın engellediğini bildirdi.

SONBAHARA SAVUNMA HATTI

Endişesi sonbahar ayları ile birlikte grip salgını ile koronavirüsün birbirine karışacağı…

Bu nedenle Covid-19 için kullanılan grip laboratuvarlarının ayrılmasına karar verilmiş; yenilerinin oluşturulması için harekete geçilmiş.

Çok sayıda grip aşısı alımı için de bağlantılar kurulmuş.

Bu da gösteriyor ki sonbahara bütün hazırlıklar tamamlanmış olarak girilmek isteniyor…

“Sonbahar için savunma hattı oluşturuluyor.”

ALMANYA’DA PARALI BİZDE İSE BEDAVA…

Havaalanlarında da büyük laboratuvarların devreye gireceğini anımsattı.

Önemli bir bilgi aktardı.

AB, Türkiye’yi seyahat serbestisi sağlanan ülkeler listesine almadı…

Prof. Dr. Levent Akın Türkiye’nin farkını anlatabilmek için bir noktaya dikkat çekti; örneğin Almanya seyahatten dönen bir yurttaşına uyguladığı test için yüksek laboratuvar ücreti alıyor.

Oysa Türkiye havaalanlarına kurduğu laboratuvarlardan bir kuruş almayacak

Aktardığına göre her bir ünitesinde bir anda 96 testin sonuçlanabildiği 20 bin kapasiteli laboratuvar, 2,5 saatte yolcunun testini tamamlayıp tatilini yapacağı yere gitmesini sağlayacak.

Eğer testte bir gecikme olursa, hazırladıkları rehbere göre o kişi oteline yollanacak, odasında kalması istenecek.

Testi çıktığında kendisine cep telefonu numarasından veya otel yönetimi aracılığıyla aktarılacak.

Prof. Dr. Akın, sanal ortam üzerinden devam eden toplantısına dönmek için izin isterken söylediği şu cümle her şeyi özetlemeye yeterdi:

“Keşke vaka sayısı aşağı gelebilse, bunun için kapasite de var; hatta 700’lere kadar inip bunu yapabileceğimizi ispatlamak üzereydik. Ama olmadı…”

Nedeni konusunda ise bir şey söylemek istemedi…

Zaten hepimiz de biliyoruz…

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar