Suriye'nin yakan topu

Oyundatopu kapanlar, ortada olan rakip takımı vurmak için kullanır...

Suriye’de DEAŞ ile mücadele de yakan top oyununa dönüştü...

Ötekini vurup devre dışı bırakmak yerine, bazen de karşı takıma kaybettirmek için ortadakine topu bilerek kaptıran oyun içinde oyuna dönüştü.

Suriye sahasındaki oyuncuların son açıklamaları da bunun en iyi kanıtı.

Son örneğini Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov önceki gün verdi; Devlet Başkanı Putin de dün geleceğe dönük kaygısını dile getirdi.

Lavrov, “Rusya Savunma Bakanlığı Hava-Uzay Kuvvetleri verilerine dayanarak PYD’nin kolu SDG’nin, DEAŞ’ın Rakka’dan çıkması için güvenli koridor açma konusunda anlaştığını” açıkladı.

Bu anlaşma kapsamında 32 araçla Rakka’dan ayrılıp Palmira’ya gitmekte olan DEAŞ militanlarını vurduklarını bildirdi.

Putin ise Suriye’nin parçalanmasından duyduğu kaygıyı, “Çatışmazlık bölgelerinin gelecekte Suriye’nin bölünmesinde rol model olmaması lazım” diye dile getirdi.

Aslında uzun süredir var olan endişeyi açıktan söylemiş oldu.

TELABYAD BENZERİ

SDG’nin Rakka’ya iki kilometre yaklaştığı göz önüne alındığında aslında Telabyad’da 2015’te yaşananın tekrar ettiğini görmek olası.

DEAŞ o dönem de PYD ile anlaşmış ve Telabyad’ı, açılan koridordan terk edip Rakka’ya gitmişti.

Şimdi ise Rakka’dan bir başka bölgeye gitmesi için aynı “koridor taktiği” kullanılıyor.

Bunun iki nedeni var.

İlki, bir süredir operasyonlarını Deyrizor’da artıran Rusya desteğindeki güçlerin Suriye’nin doğusuna gelmesini engellemek.

İkincisi ise İran’ın Suriye-Irak sınırındaki hâkimiyetini kesmek.

Çünkü onların gelmesi PYD/SDG’nin daha geniş alana hâkimiyetini ortadan kaldırıyor.

DEAŞ’a batı koridoru açarak, Rusya desteğindeki Şam güçlerini orada oyalayıp doğuya gelmesini engellemek istiyor.

Böylece Suriye-Irak sınırını kontrol altına almayı amaçlıyor.

İRAN’IN ATAĞI

Bunu gören İran da kendi planı dahilinde yönlendirebildiği Haşdi Şabi güçlerini Suriye sınırını kontrolüne alması için bölgeye kaydırıyor.

ORSAM’dan Bilgay Duman’ın da dikkat çektiği gibi İran, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nin hâkim olduğu alanın hemen altından Kuzey Irak’ı aşıp Suriye sınırına, oradan Deyrizor üzerinden Şam’a, yani Akdeniz’e ulaşacak koridor hedefliyor.

İran, Irak’ta olduğu gibi Suriye’nin güneyinde de hâkimiyeti elden bırakmak istemiyor.

Buna karşılık ABD öncülüğündeki koalisyon gücünün ise Irak’ın Ambar bölgesinde var olan, Deyrizor’un paraleline düşen bölgede Sünni ağırlığını koruyan bir yapılanmayı hedeflediği de biliniyor.

Bütün bunlar da gösteriyor ki Suriye’de Deyrizor operasyonu adı gibi Rakka’dan çok daha ağır olacak.

Çünkü, Türkiye ile birlikte kotardığı İdlib bölgesindeki ateşkes anlaşmasının getirdiği rahatlıkla Rusya ve kontrolündeki Şam güçleri bir süredir Deyrizor’a yönelmişti.

Duman’ın da vurguladığı gibi Rusya, İran ve Irak arasında oluşturulan Bağdat-Şam Ortak Operasyon Merkezi de bu operasyona destek sağlıyor.

Hatta zaman zaman ittifaka Afrin’de PYD/PKK kontrolündeki YPG örneğinde görüldüğü gibi Irak’ta da YBŞ (Sincar Savunma Birlikleri) destek veriyor.

Suriye’de yakan top, çok yüzlü ve girift bir şekilde oynanıyor.