Kobani'ye ABD kulesi
MÜRŞİTPINAR
Geçen yıl geldiğimizde ABD’nin Kobani’de beş katlı bir binayı tuttuğunu ve askerlerini yerleştirdiğini anlatmıştı.
Anlattıkları bir süre sonra resmi makamlarca da doğrulandı.
Diyarbakır Temsilcimiz Veysi İpek ile bölgeyi dolaşırken önce Suruç’a, ardından Mürşitpınar üzerinden sınır boyunca bölgeyi dolaşırken Kobani tepesine dikilmiş kule dikkatimizi çekti.
Yöre halkına ne olduğunu sorduğumuzda kulenin hemen ardına bir helikopter pisti yapıldığından, daha aşağı kesimdeki havaalanının da kullanır hale getirilip uçakların iniş kalkışına açıldığından söz etti.
İçlerinden biri, “He vallah gözümle de görmüşümdür” dedi.
Aktardıklarına göre Mürşitpınar kapısından geçişler sadece pazartesi ve perşembe günleri tek yönlü geçişe açık.
Bir de Türk vatandaşları diğer tarafta vefat ederse onların cenazelerinin geçişine izin verildiğini anlattılar.
“Giden de orada kalıyor, bu tarafa bir daha gelemiyor” dediler.
Bu durum da yakın zamana kadar yoğun ticari hareketlilik içinde olan Suruç’u farklılaş- tırmış, içine kapanık hale getirmiş.
ÇİMENTO FABRİKASI
Bir zamanlar Mürşitpınar’a doğru sıralı olan içi çimento dolu TIR’lar kalmamış.
Karşımızda bütün sokakları görülen Kobani’de birçok ev yenilenmiş, birçoğu da çatışma ortamındaki yıkık haliyle kalmış.
Yıkık evlerin sahiplerinin Almanya’ya kaçıp gittiğini, orada ev ve iş sahibi olduğunu söylediler.
Diğerlerinin inşaat yapmak için çimento, demir ve kumu nereden bulduğunu sordum.
“Yokluk insana bir şeyleri var etmeyi öğretiyor” deyip anlattılar:
“Mürşitpınar iki yıl önce kapanınca önce Kamışlı’dan giriş yapılıyordu. Sonra orası da kapandı. Bu kez Barzani bölgesinden Cezire ve Kobani’ye bir U harfi gibi yol kat edip malzeme taşındı.”
Bugünkü durumu ise şu cümlelerle aktardı:
“Sonra Amerikalılar daha fazla sayıda geldi. Büyük askeri helikopter inip kalkan bir havaalanı yaptı, aşağıdaki Sabit Köyü yakınlarına da bir askeri havaalanı kurdu. Ardından bir de Rimela’da yaptı. Bölgede bulunan eski çimento fabrikasını uçaklarla getirdikleri makinelerle yeniden ayağa kaldırdı. Söylediklerine göre Kuzey Irak’taki bir fabrikadan söküp getirmişler. Çimento üretmeye başladılar...”
Anlattığı durumu net ortaya koyuyor.
YPG’nin bölgedeki dinamizminin nasıl yükseldiğini anlatmaya yetiyor.
Sohbetimizde, bölgede eskiden görev yapan kamu görevlilerinin bunu önceden görüp, kapının açılmasını önerdiklerini de aktarıp ekledi:
“Ama Ankara’yı ikna edemediler...”
RUSLAR DA GELDİ
Bu aşamada bir önemli bilgi daha aktardı.
Daha önce sadece ABD varken, son dönem Rusların da sayısı çok olmamakla birlikte asker getirip Kobani’ye konuşlandığını söyledi.
Beton sınır duvarlarının yanından yol boyunca ilerlerken, son dönem geçişlerin tamamen bittiğinden de söz ettiler.
“Suriye’den geçişler tamamen yasaklandı” deyip devam ettiler:
“Duvar engelledi ama tam bitiremedi, sadece pahalılandırdı. Daha önce 500 ile 1000 dolara geçerlerdi, şimdi 5 bin ile 10 bin dolara örülen duvarın altından geçiriyorlar...”
Bu söylem sadece Şanlıurfa’da değil, Reyhanlı’da da Yayladağ’da da Kırıkhan’da da var...
- Savaşın paraziti…9 saat önce
- 'Yapay Zeka'nın, aklını kovan neden!..4 gün önce
- BMGK kararlarını takmamanın bedeli6 gün önce
- Gazze'de "ertesi gün" soruları…1 hafta önce
- Kötünün, beterden kazancı…1 hafta önce
- Atatürk'ün etik, kültür ve hukuk mirası…1 hafta önce
- Esriklik içinde insanlık zulmü2 hafta önce
- 104 yıl sonra aynı model2 hafta önce
- Zamanın tehlikesi…2 hafta önce
- Demir postalın altındaki…3 hafta önce