Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

BİR uçak düştüğünde teknik, kullanım da dahil nedenlerini inceleyip kâğıda dökme işlemine denir kaza kırım raporu...

“Hasar tespit”ten farkı, ortaya çıkan zararla birlikte nedenlerinin de incelenmesidir.

Devlet de bir süredir 15 Temmuz’un “kaza kırım raporunu” hazırlıyor; ileride yaratacağı riskleri, olabilecekleri hesap ediyor.

Vardığı sonuç, tehlikenin geçmediği, ikinci bir girişimin farklı bir şekilde “B planı” adı altında organize edilerek yenilenme olanağının bulunduğu noktasında.

Son dönem devletin zirvesinde bulunan isimlerden gelen açıklamalar da anlaşıldığı kadarıyla buna dayanıyor.

Devlet hafızasını bu noktaya taşıyan nedenler de şöyle sıralanıyor:

-Bu yapı devletin zirvesindeki isimlerin yanına sızıp uzun yıllar kendilerini gizlemeyi başardıysa, benzerleri veya bir alt kademede de hâlâ görev yapma olasılıkları yüksek.

- İkinci bir kalkışmaya girişme ihtimalleri bulunduğu gibi, suikast veya katliamlara yönelip toplumda ayaklanmayı tetiklemeyi hedefleyebilirler; ekonomiye zarar verici yönlere gidebilirler.

- Bu analizin de iki nedeni var. Birincisi bu kadar güçlü bir yapının bu kadar basit, lümpen ve goşist bir yaklaşımla giriştikleri darbe girişiminin başarısızlığı hesaplandığında sonucun düşük oranda kalması. Böyle bir yapının bu kadar basit hatalarla kendisini başarısızlığa atma olasılığına dönük hesaplar bir daha gözden geçiriliyor.

- Bunun sonucu ilk girişimin bir deneme niteliğinde olabileceği, ardından ikincisinin gelme olasılığına yönelik kaygı dikkate alınıyor.

- Bir diğer analiz de darbe girişiminde bulunanlara bilinçli olarak yol verip yarı yolda bırakılmalarına yol açıldığı yönünde. Bu analizin merkezinde bölgede çıkarları bulunan ve “üst akıl” diye tanımlanan ülke ve ülkeler var.

- Türk Silahlı Kuvvetleri’ni (TSK) darbe girişimi sonucu yıpratmanın ve bölgede hareket edemez duruma getirmenin hedeflendiğine inanılıyor ki bu tezin savunucusu da çok...

GÜVENLİK PARANOYASI

Görüldüğü gibi bütün analizlerin odağında TSK var...

TSK’nın sınırlarının dışıyla uğraşmayan bir hale getirilmesinin hedeflendiği açık; nitekim darbe başarılı da olsa bu değişmeyecek, içe kapanık bir hale gelecekti.

Kurumların kendi içindeki kuşkular arttı, güvensizlik paranoyası ortaya çıktı.

Elde var olan bilgi havuzu kullanılarak bir tasfiye gerçekleştiriliyor ancak yönetimin sağlıklı bir yapıya kısa sürede oturması da mümkün görülmüyor.

Ancak unutulmamalı ki kaza kırım analizinde yer alması yararlı olmakla birlikte, halk nazarında bu hareketin bir daha yapılma olasılığı yok, çünkü hepsi şeytanlaştı.

Suyun dışına çıktıkları için de oksijenleri kesildi, yaşama şansları azaldı.

Ayrıca darbe girişiminde bulunanlarda toplumsal değil, kadro hareketi var; onlar da tamamen deşifre oldu.

Öfke kamikazeliğine kalkışanlar olabilir ama halk karşısında bir daha darbe girişimi hangi grup olursa olsun asla yapılamaz...

MOMENTİ KAÇIRMAMAK

İSTANBUL’da pazar günkü mitinge CHP’nin lider seviyesinde katılması iyi olur.

Çünkü parti yöneticileriyle temsil edilmek ile lider düzeyinde katılmak arasında meydanda toplanacak ortak ruhu paylaşma açısından fark vardır.

Hele ki Cumhurbaşkanı’nın ve Başbakan’ın bizzat arayarak davet ettiği ve CHP’nin KHK’lar konusundaki çekincelerini dikkate alacaklarını açıkladığı bir dönemde.

Unutulmamalı ki ortaya önemli bir moment çıktı; CHP’nin bunu kaçırmaması lazım.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
Diğer Yazılar