Ateşkesin ürettikleri
IŞİD ve bileşenlerini devre dışı tutan ateşkes dün gece yürürlüğe girdiği saatlerde Suriye sınırındaki bölgedeydim.
Beklentilerim de beni yanıltmadı, gece yarısı Telabyad tarafından çatışma sesleri yükselmeye başladı.
Bir süre sonra da Telabyad üzerinde koalisyonun helikopter ve uçaklarının karşı taarruzu geldi.
Haber de gecikmedi.
Haziran ayından bu yana Telabyad’ı hiçbir direniş göstermeden terk eden, hatta 15 kilometre güneye kadar inen IŞİD, nasıl olduysa tam da ateşkesin başladığı saatlerde kent merkezine kadar girmeyi başarıp PYD/ YPG güçleriyle çatışmaya girmişti.
Sadece Telabyad’da kalmamış, bir zamanlar Türkmenlerin yoğun yaşadığı bölgeler ile Ayn Essa, Suluk, Ayn El Arus’a da saldırmıştı.
NEREDEN ÇIKTI?
Sınırın diğer tarafından bu yönde haberler gelmeye başlayınca hafızam beni Ekim 2014’e götürdü.
IŞİD, Rakka ve Deyrizor bölgesine saldırınca PYD/YPG, bölgeye haber salıp 354 köyden 350’sinin hiçbir direniş gösterilmeden boşalmasını sağlamıştı.
Bütün direniş Kobani (Ayn El Arab) özelinde toplanmış, dikkatlerin burada odaklanması sağlanmıştı.
Benzer süreci sekiz ay sonra Telabyad’da yaşamıştım; o gün de tam karşısındaki Akçakale’den gelişmeleri izliyordum.
O ana kadar kapıda bayrağını dalgalandıran IŞİD, atfedilen gücünün tersine çok da direniş göstermeden kenti terk edip gitmişti.
Bugün yeniden Telabyad’a saldırmasında olduğu gibi o gün boşaltmasına da anlam yükleyememiştim.
AYRIŞMAZ HALDE
Ayrıca, şunu da belirtmeliyim ki, Haziran 2015’te IŞİD Telabyad’ı boşaltırken koalisyon güçlerinin İncirlik üzerinden yoğun hava saldırısı da söz konusu değildi.
Çünkü Telabyad’ın PYD kontrolüne geçmesinden iki ay sonra koalisyon güçleri İncirlik’te üslenmeye başladı.
Bugün ise ortada ciddi bir sıkıntı var.
Bölgede konuyla ilgilenenlerin aktardığına göre Telabyad’da çatışmaya giren taraflar, koalisyon güçlerinin ateşkes kapsamı dışında tuttuğu El Nusra’nın da arasında bulunduğu IŞİD bileşenleri.
Bu gruplar da Türkiye’nin desteğindeki orduların içinde veya güç birliği yaptığı grupların arasında yer alıyor.
Bir anda Telabyad merkezinde hortlayan olaya benzer şekilde, yakın zamanda PYD/YPG’nin ağırlığı olduğu diğer alanlarda da IŞİD saldırılarıyla karşılaşılırsa kimse şaşmasın...
Benzer süreç devam edecek; Ankara’nın “Benim için ha PKK, ha PYD, ikisi de aynı terör örgütü” diye kavramsallaştırması bir yana PYD/YPG, koalisyonun çok daha yüksek oranlı koruması altına girecek.
Türkiye’nin desteğindeki bölgedeki güçler ise zamanla karşıt güçler arasına itilir bir duruma sokulacak.
Siz istediğiniz kadar IŞİD ile birlikte olmadığını, onların da IŞİD’e karşı savaştığını söyleyin, karşınızdaki farklı bir tutum sergileyecek.
Türkiye’nin sempatiyle yaklaştığı Sultan Murat Tugayı veya Fatih Sultan Mehmet Tugayı diye isimlendirilen silahlı güçlerin, Kilis’in öte yakasında iki gün önce rastlandığı gibi PYD/YPG ile çatışmasına benzer süreçler de bu çerçevede değerlendirilecek.
Çok daha sıkıntılı, içinden çıkılmaz bir hal alırken, PYD/YPG’nin bölgedeki ağırlığı ve etkisi de gittikçe artırılmış olacak.
- Orta Doğu'nun sinir uçları…1 gün önce
- Trajik zihin…3 gün önce
- Dünyanın konsültasyon raporu...5 gün önce
- Fetvasını arayan İran…1 hafta önce
- Gençleşemiyoruz...1 hafta önce
- Mr. Fico…2 hafta önce
- Elektrikli otomobil savaşı...2 hafta önce
- Anneler günü…2 hafta önce
- Güç savurması…3 hafta önce
- Nüfus kalmayınca3 hafta önce